Yeni kardeş çocuğa neler hissettirir

Yeni kardeş çocuğa neler hissettirir

Kardeşi doğmadan önce çocuğa anlayabileceği şekilde yaşayacakları açıklanmalıdır.

'Kardeş' ne sıcak bir kelime. Yakınlığı ifade eden önemli bir söz. Çok uzaktaki birini "kardeşim" diyerek yakın ediverirsiniz. Bu dereceden yakınlık ifade eden kaç kişi sayılabilir hayatımızda.

Kardeş sunulan özel bir nimettir. Yaşam akıp giderken birçok insan da sürüklenir bizimle. Kardeş hep sabit kalır. Yeri gelir varlığıyla yarınımız için umut veren olur. Hele yaşamın ilk yıllarında, yalnızlık duygumuzu almaya, bastırmaya birebirdir? İlaç gibidir. Çoğu çocuk için kardeş sahibi olmak istekler listesinin başındadır. Bir dayanak ve güven kaynağıdır. Aynı zamanda paylaşım ve sorumluluk duygusunu da beraberinde getirir. Kardeş öğreten, geliştirendir. Tazeleyendir.

Her nimetin güzellikleriyle birlikte zorlu yanları da olur. Bunun gibi; kardeş insana rahmet tecellisiyse, beraberinde zahmeti de olmaktadır. Bu zahmet bir kardeşin diğerine olduğu kadar anne- babaya da olabilmektedir.

Yeni kardeşin doğumuyla çocuk bir çok duyguyla tanışır. Bu şekilde çeşitli duyguları yaşaması, bunlarla baş edebilme kuvvet ve direnci kazandırırken bir yanıyla gelişim ve değişimi de sağlar.

Yaşanan ve baş edilmeyi bekleyen duyguların başında kıskançlık gelir. Kıskanma duygusunun temelinde paylaşmama isteği, daha da temelinde mutlak sahip olma arzusu yatar. Çocuk hayatı adına, başka bir değerle ölçülmeyecek bir yakına sahip olurken, bunun karşılığında kendinden bir şeyler vermek durumundadır.

Bu vermelerin en zoru, anne- babayı kardeşe de verme mevzuudur. Büyük çocuğun, özellikle kardeş bebekken anneyi fiziksel olarak eskiden olduğu gibi yanında görmesi zordur. Anneye ait vaktin ve enerjinin çoğunu küçük kardeş alabilmektedir. Bebek yardıma, ilgiye ve bakıma yoğun ihtiyaç duyar. Yoğun ilginin kardeşe kayması çocukta, eyvah ben artık yok muyum? Bir şey ifade etmiyor muyum? Desteksiz ve tek başıma mı kalacağım gibi şüphelerin bilinçli ya da bilinçsiz şekilde oluşmasına yol açar. Annenin- babanın yaklaşımı çocuğun bu sorulara vereceği cevapları belirleyecektir.

Bir başka açıdan bakıldığında, dünyaya gelen taze insan çevrenin merakını celbeder, yakınları mutlu eder. Cümle âlem ilk günlerde bu duyguları paylaşmak için aileyle birliktedir. Hayırlı olsun dilekleriyle gelen-giden misafirlerin tümü için varsa yoksa bebektir önemli olan. Böyle bir durumda büyük kardeş yetişkinlerin duygularını anlayamadığından kendi duyguları ve düşünceleri içinde kalabilir. Büyüklerin davranışlarını değerlendirme hatasından dolayı mutsuz olur, içine kapanabilir. Yahut başka kıskançlık belirtileri gösterebilir. Bunlar arasında kardeşe aşırı düşkünlük, onu kimseye elletmeme hatta göstermeme, aşırı koruyuculuk veya tam tersi ısırma vurma gibi zarar vermeye yönelik davranışlar vardır. Gerileme dediğimiz bebeksi davranışların yeniden ortaya çıkması da görülebilir. Büyük kardeş bu davranışları bebeğe olan ilgiyi kendine çekebilmenin bir yolu olarak yaşamaktadır.

Ayrıca, ilgiyi, sevgiyi kaybetme düşüncesinin getirdiği tedirginlik, kaygı ve korku kardeş sahibi olan çocuğun, onu etkileyen diğer duygularıdır. Bu süreçte gece yalnız uyuyamama, karanlık korkuları vb. problemlerin artışı yaşanan tedirginliğin bir tezahürüdür.

Meseleye biraz uzaktan bakılırsa; insanın bebekliğindeki ilgi görme, sevgi ve güven ihtiyacının yetişkin olduğunda da devam ettiği görülür. Bu yönleriyle büyük kardeşi haklı görmek onu anlamanın ilk adımıdır.

Çocuğun kardeşin doğumuyla yaşayabileceği duygularını iyiye yönlendirebilmek, kardeşiyle gelecekteki ilişkisi için çok önemlidir. Bu süreçte büyük çocukla iletişimde şunlara dikkat edilmelidir:

Kardeşi doğmadan önce çocuğa anlayabileceği şekilde yaşayacakları açıklanmalıdır.

Ona karşı sevgilerinde asla değişiklik olmayacağı hissettirilmelidir.

Bebeklerin ihtiyaçlarının neler olabileceği, bunların nasıl karşılanabileceği konusunda bilgi verilerek çocuk yeni duruma psikolojik olarak hazırlanmalıdır.

Henüz yetişmekte olan çocuk "sen büyüdün artık" sözleriyle çocukluğundan mahrum edilmemelidir.

Çocuklar birbiri ile kıyaslanmamalı, her birinin kendine özgü ayrı insanlar oldukları unutulmamalıdır.

Çocuğun eşyaları onun izniyle kardeşi için kullanılmalıdır.

Çocukla iletişimde bu hususlara özen gösterildiğinde, ondaki olumsuz duygular yoğunluğunu zamanla kaybedecektir. Kardeşiyle hayatı paylaşmanın keyfini yaşayacaktır.
Dünya Bülteni