12 Eylül'de Nurculara operasyon yapıldı FETÖ öne çıkarıldı
Yeni Şafak yazarı Akif Emre, 12 Eylül'de Nurculara karşı operasyon yapılarak FETÖ'nün öne çıktığını söyledi.
Risale Haber-Haber Merkezi
Muhafazakarından İslamcısına tüm renkleriyle dini hassasiyetleri, kaygıları öne çıkan bu toprakların dinamizmini besleyen bir kitle olduğunu belirten Akif Emre, "Bu kitle siyasal tercihlerde farklılaşsa hatta birbirine rakip yapılarda karşı karşıya gelseler bile ortak paydaları dini kaygıları oldu. Bu toprakların varoluş imkanını ancak İslam sayesinde mümkün olabildiğinin farkında olmak gibi ortak özellik" dedi.
Nihai hedefleri açısından, dini kaygıları olmak gibi ortak paydada buluşan İslami kesimin her zaman insan yetiştirmeye, İslami hayat tarzını öncelemeye yönelik çalışmaları olduğunu belirten Emre, Nurculuk ve Milli Görüş'ün öne çıktığını söyledi:
"Bu çalışmaların niteliği, din anlayışlarının içeriği, yöntem sorunları, siyasi duruş, güç ilişkileri gibi farklılıklar ayrışma nedeni olsa da görünür planda iki kesim öne çıkacaktır. Bunlardan, Nurculuk kendi başına bir akım olarak dini yorum ve yöntemi ile ayrı bir yerde durdu. Siyasal bir kimlik olarak Milli Görüş çatısı altında toplanan geleneksel cemaatler, tarikatlar ve İslamcı yapılanmalar toplumsal ve siyasal söylemi ile öne çıkacaktır."
12 Eylül sonrası Milli Görüş'ün popülaritesini koruduğunu, toplum nezdinde itibarını muhafaza ettiğini ifade eden Emre, bu konuda Nurcu grupların bir hayli geride kaldığını ileri sürdü. Nurculara karşı operasyon yapılarak FETÖ'nün öne çıktığına dikkat çekti. Milli Görüş kökenlilerle FETO'cü yapılanma arasında koalisyon gerçekleştiğini vurgulayan Emre, yazısını şöyle sürdürdü:
OPERASYON SONRASI NURCULUĞU REHİN ALDI
"Özellikle 12 Eylül ihtilali sonrası önemli bir kırılma yaşandı. Milli Görüş söylemi itibariyle yumuşatılırken aynı zamanda kitleselleşmeyi tercih eden politikalar izledi.. Buna zıt olarak İslami Hareketlerin gençlik ve entelektüel düzeyde en canlı dönemlerini yaşadığı da bir gerçek. Bu durumun hem geçmişten gelen birikimin dışa açılımı hem de dünyadaki İslami akımların yükselişe geçmesi ile ilintisi vardı.
"İrtica, Müslümancılık denilince artık ilk akla gelen Milli Görüş hareketi içinde değerlendirilen tüm İslamcı oluşumlar popülaritesini korur, toplum nezdinde itibarını muhafaza ederken, bir hayli geride kalan Nurcu gruplar içinde de önemli kırılmalar yaşanacak, her ihtilal sonrası olduğu gibi 12 Eylülde de önemli operasyonlardan, ideolojik dizayndan geçecekti. Nitekim klasik Nurcu hareketinin içinden bir grup öne çıkarılacak, hem Nurculuğu hem de İslami kaygıları olan tüm çalışmaları rehin alacaktı. Bu gelişmenin devletin bilgisi ve de denetimi dışında olduğunu kimse iddia edemez.
MİLLİ GÖRÜŞ VE FETÖ KOALİSYONU
Asıl dikkat çekici olan husus, öne çıkarılan bu grubun tabana sirayet eden çalışmaları sistematik biçimde sürdürüp resmi düzeyde alan açılırken ana akım İslami çalışmaların neredeyse sadece siyaset odaklı hale gelmiş olmasıdır. Var olan öğrenci, gençlik ve yeni nesil yetiştirme çalışmaları bu dönemlerde neredeyse iptal edilmiş görüntü veriyordu. Siyaseten mücadele edeneler çocukları dahil olmak üzere çevrelerine, gelecek nesillere dair çalışmalardan neredeyse el etek çekti.
Özellikle muhafazakar demokrat iktidar dönemiyle birlikte başlayan ve hiç de alışıldık olmayan biçimde sosyolojik olarak Milli Görüş kökenlilerle resmi adıyla FETO'cü yapılanma arasında koalisyon gerçekleşecekti.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.