Kimi 3G diyor, kimi 3N...
Yeni nesil, yeni jenerasyon telefonu.
Son günlerin en gözde en popüler konusu. Artık herkes bunu kullanarak hem konuşacak hem de görüşmüş olacak.
Kulak ile birlikte göz de keyif alacak.
Dil ile hal bir olacak.
Şüphesiz büyük bir imkan, güzel bir nimet.
Üstadın kendisini takiple görevlendirilen tayyareye bakıp söylediği gibi:
Nev’imle iftihar ediyorum…
***
Gerçekten teknoloji almış başını hızla ilerliyor.
Yazıyı nakleden telgraf-telekslerin yerini telefonlar aldı.
Sonra radyo, sonra televizyon.
Ardından bilgisayar-internet.
Sonra cep telefonu ve nihayet görüntülü görüşmeler…
Bunun arkasını eşya nakli alır artık…
***
Evet, dünya dönüyor ve beşer baş döndürücü bir hızla terakki ediyor. Teknolojide olduğu gibi fikren ve ruhen de arayış içinde. Herkesin ortak arzusu, umumi barış, huzur, temiz çevre, temiz toplum, savaşsız dünya ve insani değerlerin yaşatılması…
Başında despot istemiyor artık.
Hayatına müdahale eden neyi nasıl düşüneceğini dayatan, nasıl giyineceğine karar veren kişi ve kurumları görmek istemiyor artık…
Samimiyet istiyorlar sizden…
Demokrasi, diyorsanız bunun sözü kadar görüntüsünü de istiyorlar.
Aksi halde eski gsm cihazları gibi, beş para etmez, söyledikleriniz…
Özgürlükler, diyorsanız herkese aynı bonkörlükte bulunmalısınız, tutarlı olmalısınız.
Yoksa “eksik numara çevirdiğiniz için” görüşmeniz gerçekleşmeyecektir.
Laiklik, diyorsanız devletin dine dindarlara baskı kurmasını değil, hepsine eşit mesafede olduğunu anlamanız ve tatbik etmeniz gerekiyor.
Böyle olmazsa, imei numarası cihazla doğrulanmayan ve “yurda kaçak yollardan sokulmuş cihazlar” gibi değerlendirilirsiniz.
Aynı 3G telefonları gibi söz ile eylemi birlikte istiyor çağımız insanı…
Halk desteği, güçlü bataryadır.
Evrensel değerler, en etkili çekim kapasitesidir.
Allah’tan başkasına kul olmayacak kadar hür olmak, en çelik donanımdır.
Yaratıcıyla barışık olmak en sağlam ve en sınırsız garanti belgesidir.
***
Ülkemiz, uzun ihtilal, müdahale ve postmodern badirelerinden ve muhtıralardan sonra artık kendisiyle ve kendi iradesini etkileyenler ile açıktan yüzleşmektedir.
Bu nedenle, sahte demokratlara itimat etmemektedir.
Bu nedenle, çağdaş yaşam diye arzıendam eden kimselerin palavralarını yutmamaktadır.
Bu nedenle, sağ deyip sola gidenleri sağcı, sol deyip katı statükocu tavır sergileyenleri solcu saymamaktadır.
Darbelerin mağduru olduğu için yedi defa gidip, yedi defa gelen, ama akıllanacağına tozutan, demokrat değil, “eskiden demokrat” olan eski zevatın işaret ettiği siyasi mühendisliklere itibar etmemektedir.
Halkın irfanına itimat etmelisiniz.
Herşeyi ağdalı cümlelerle, rakamlarla istatistiklerle anlatamayabilir. Yaşadığı, vakıf olduğu bazen de sezdiği gerçeklikler vardır.
Siz kandırdığınızı zannedersiniz ama kendi kendinizi kandırdığınızı geç de olsa anlarsınız. Diliniz ile haliniz arasında tezatı hemen fark eder ve size layık olduğunuz notu verir.
Evet, üçüncü nesil telefonlar gibi, söyledikleri ile görüntüsü birbirini tamamlayan-doğrulayan idarecileri, devlet ve siyaset adamlarını bekler-durur bu halk.