İsmail BERK
6 yönden ümit coşkusu
Payımızı isteriz! Paylanmadan paylaşarak ve paydaşlığın tadı ile ortak payda ve ortak havza da nurani enerji kaynaklarımızı harekete geçirebiliriz.
Beraberliğin hakkı pay sahiplerine aittir. Bir başka ifadeyle hisse/pay sahipleri, bir bütünün parçasıdırlar. Tamamından toplama ve toplam değer oluşur. Bu da paydadır. Ekonominin, bilhassa ticaret hukukunun hisse ve hissedarlar ile hisse senetleri konusunda çok ortaklı şirketlerde özellikle halka arz edilen şirketlerde hisseyi emniyete almak, mali ve hukuki varlıklarını teminat altına almak çok önemlidir.
Pay sahibi, hak sahibidir. Toplum hayatında ve birlik vurgusu yapıldığında “ortak payda” beyanı, ortaklığın kıymeti, pay sahiplerinin toplamından ibaret olan paydanın da ortakça kullanımıdır.
Ortak paydada nasıl buluşacağız? En doğal ve doğuştan gelen haklar ile müktesebat olan müşterek alanlarda ve hukukta paydaya bağlı payları doğru kullanmakla mümkün olur. Yani eşit, adil, katılımcı ve en kabul edilebilir ortak değeri ortaklık namusu içinde ortaklara pay ederek ve ortakça paylaşarak ortak iradeye dönüşebilir.
Mesela ülkemizde vatandaş olarak demokratik bir zeminde en ortak değer nedir? Her vatandaşın kabullendiği zeminden hareketle ortak iradenin en üst eşiği, temel ifadesi ve bağlayıcı değeri oluşabilir.
İdeolojiler, aidiyetler, etnik ve sınıfa dayalı taraf ve psikolojilerin tamamı payda içinde ama kendi payında kalarak paydaşlarının hak hukuk ve kardeşliğine değer verme niyet ve ahlakına sahip olmalı. Beyan, irade ve icra boyutunda paydanın tarafları bunu hissetmeli, hissettirilmeli ve birlikte yeni bir ruh ve heyecanın yansıtılması gerekir.
İnsan ve insana dair en temel, doğuştan gelen ve bütün evrensel nizamname ve beyanlarda kayıt altına alınmış lafzi manalar; Bizzat icraya dönük ve arazi şartlarına uyarlanabilir yerellikte makes bulmalıdır.
Bu bağlamda birey özelinden aile ve topluma varan taleplerin doğal akışı ve bunların sağlıklı envanteri ve iyi niyetli bir şeffaflık içinde tespiti, harmanlanması ve buradan ortak değerin birlik ve güçlendirici kuvvet kimyasına uygun enerji havzası olabilecek temel cümlesi tesis edilebilir.
Zihni gelişimin ve fikri muhayyilenin sınır tanımaz bir olgunlukta ve ar-ge disiplini içinde bu çalışmaları, ortak vicdan ve hafızayı, beklenti haritasını, kaygıları ve çözümlerin ilkesel zeminini ortaya koyması o kadar karmaşık değildir.
Yeter ki, şartlara ve konjonktüre ve cari duruma indirgenmesin. Demokratik bir muhayyile, perspektif ve çerçeve aşamalı olarak zihinlerde ve ruhlarda karşılık bulacak yoğun ve kalıcı müzakerelere ihtiyaç vardır.
Yeni yıl ve yeni dönemde, meşru ve makul zeminde ülkenin istikrar ve huzuru ile birlikte ortak aklın ortak paydada pay bulduğu bir süreç bizi davet ediyor. İslam alemindeki fırtınaların dindiği hürriyet içinde katılımcı ve eşit rekabet fırsatlarının emek ve liyakat mecrasında hayat bulduğu bir döneme girilmesi en büyük arzumuz.
Ortak paydanın bütünleştirici payları ile mümince, insanca yaşamaya arzulu ve bunu hak eden Türkiye’nin istikbal aynası daha parlak olacaktır. Bundan sonra da hükümetler/devletler/sistemler dine ve İslam’a daha çok hizmet edeceklerdir.
Bediüzzaman’ın bu anlamda önümüze koyduğu çerçevenin 6 temel esası/adımı vardır: Paydaşların tamamı bu 6 paydan müştereken yararlanmalı. 1- Zarurat, 2-İncizap, 3-Temayül, 4-Tecarüb, 5-Tecavüp, 6-Tevatür.
Başlı başına kavram ve idrak ve icra boyutu ile ele alınması gereken ana başlıklar bunlar.
Metnin geçtiği Münazarat’ta 1907’den yankılanan istikbal fotoğrafı ile noktalayalım:
“Yağmurun kataratı, nurun lemeatı dağınık ve yayılmış kaldıkça çabuk kurur, çabuk söner. Fakat sönmemek ve mahv olmamak için, Cenâb-ı Feyyaz-ı Mutlak bize لاَتَتَفَرَّقُوا 1 ve لاَتَقْنَطُوا 2 ile ezel cânibinden nidâ ediyor. Evet, şeş cihetten nağme-i لاَتَقْنَطُواeyler hurûş.
Evet, zarurat ve incizab ve temayül ve tecarüb ve tecavüb ve tevatür, o katarat ve lemeatı musafaha ettirerek, ortalarındaki mesafeyi tayyedip bir havz-ı âb-ı hayatı ve dünyayı ışıklandıracak bir elektrik-i nevvareyi teşkil edecektir. Zira, kemâlin cemâli dindir. Hem, din saadetin ziyasıdır, hissin ulviyetidir, vicdanın selâmetidir.” HAŞİYE
Dipnot-1: "Bölünmeyin, ayrılığa düşmeyin." Şûrâ Sûresi, 42:13.
Dipnot-2: "Ümidinizi kesmeyin." Zümer Sûresi, 39:53.
Haşiye: Acele etme! Yani şifre gibi işârâtı var.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.