Risale Haber yazarlarından Sn. Abdurrahman Iraz’ın yazısına yorum yapan birçok arkadaşın “Hür Adam” filmi ile ilgili olarak bu manada ifadeler kullandıklarına şahit oldum.

“Muhterem Abdullah YEĞİN Ağabey izledi ve beğendi ise bize diyecek fazla bir şey yok demektir.” Diyor okuyucular.

Sahi bu yaklaşım doğru bir yaklaşım mı? Gidip izleyip hiçbir yorum yapmadan dönecek miyiz? Yeğin abi beğendi ise bize laf düşmez mi diyeceğiz? Beğenmesek de “çok güzel olmuş ellerine sağlık” mı? Diyeceğiz. Yoksa…

Baştan söyleyeyim ben filmi izledikten sonra fikrimi dosdoğru söyleyeceğim. Kimse alınmasın…

Bunları okurken Üstadın şu sözünü hatırladım. “Ümmetteki cumhuru, hem avâmın umumu, bürhandan ziyâde, mehazdaki kudsiyet şevk-i itaat verir, sevk eder imtisâle.” (Said Nursi Sözler sh. 645)

Evet, böyle söyleyenler “mehazdaki kudsiyete” önem verdiklerindendir.

Bu sözleri yazanları ben avam olarak kabul etmiyorum. Bu insanlar avam (cahil halk tabakası) olamazlar. Zira bir insan “Net’e” giriyor ve oradaki siteleri dolaşarak yorum yazıyorsa o insan cahil olamaz.

Bu şekil yaklaşımlar Üstadımızın şu sözüyle çelişir mi? acaba…

“Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz.” (Münazarat, Sayfa 49)

Yine de şunu ifade etmeliyim ki, böyle zatların yaklaşımları elbette önemlidir. İnsana kanaat verir. Yani, gidip izledikten sonra müspet bir kanaate varmış isek, güzellikleri galebe çalıyorsa Yeğin abinin yaklaştığı gibi yaklaşıp, ufak tefek eksiklikleri de görmezden gelmek civanmert bir yaklaşım olacaktır.

Bütün bu söylenenlerden önce şu hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Günümüz şartlarında böyle bir eser ortaya koymak başlı başına bir cesaret işidir. Tek başına müthiş bir güzelliktir. Bu güzelliği şimdiden artı hanesine kaydediyoruz elbet…

Neden cesaret işidir?

Çünkü bu işin muvafıkları arasında olsun, muhalifleri arasında olsun çok çetin insanlar var. Büyük eleştiriler alacağı muhakkaktır. Bediüzzaman’ın hayatını çok iyi bilen insanlar var. Bunlar mutlaka bir şeyler söylerler. Hem Nur Talebeleri Üstadları hakkında bir yanlışı gördükleri zaman duyarsız davranmaları mümkün değildir.

O nedenle diyorum ki, böyle bir ortamda bütün gözlerin senin üzerinde olduğu bir vaziyette böyle bir eser ortaya koymak gerçekten büyük bir özveri gerektiriyor. Ve bu husus değerlendirmede artı olarak dikkate alınmalıdır.

Ayrıca alanında bir ilk olduğu hususu da artı hanesine yazılmalıdır. İnsanoğlu ilk yaptığı eseri mükemmel yapamayabilir. Zamanla geliştirir. O nedenle bu husus da artı hanesine yazılmalı

Şayet yapılanın kendisi de güzelse diyecek bir şey kalmaz. O zaman ayakta alkışlamak lazım..