"...Ankara dârülfünununda Nura ehemmiyetli hizmet eden ve Kastamonu’da mektep gençlerinden en evvel Nurlara giren ve Ankara’daki Abdurrahman’ın oğlu Vahdet’i himaye ve muhafazaya çalışan Araçlı Abdullah’ın mektubunda tam imanlı ve dindarane ve müjdekârâne yazması..." (Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ Lâhikası-I)

Bayramını tebrik için arıyorum Abdullah ağabeyi. Ulaşılamıyor... Telefon kapalı. 

Bayramın üçüncü günü tekrar arıyorum saat 14.45 te. 4-5 defa çalacak kadar ısrar ettim cevap alamadım. 

50 dakika sonra vefat haberini aldık hastanede. Aynı saatlere tevafuk eden bir tetabukla. Bir saat farkla tekrar aradığımda telefon kapalıydı. Dünya kapıları kapanmıştı. 

92 yıllık hayatına sadece Risale-i Nur'u, Üstadı ve Kur'an hizmetini yerleştirdi. 

Eğitimli bir ailenin çocuğu. Babası öğretmen. Bir lise öğrencisiyken Üstadla müşerref olur. 

Fakültede 3. sınıf öğrencisiyken Emirdağ yollarına düşer. Okulu bırakır. 

Üstadın vefat etmek için gittiği Urfa'da kendisini karşılayan talebesi. Şimdi de Üstadı onu karşıladı inşallah.

Geçen yıl Kastamonu'da Risale Akademi'nin Kastamonu Lahikası sempozyumunda, üniversite salonunda 66 yıl öncesinin Üstadla buluşturan o zifiri zulüm dönemlerinden şimdiki sahneye gelmişti. 

Çok duygulu ve kalbini açan bir huzurla konuştu.

Şükrün zirvesindeydi.

Manen kazanmıştı o sahne nur talebelerinin müspet hareketiyle.

Benzer bir heyecan ve arzu ettiği konuşmayı Van'da Medresetuzzehra Sempozyumunda bundan dört yıl önce kürsüde yapmıştı.

Mustafa Sungur ağabeyin vefat yıl dönümü için yapılan anma programı vesilesiyle Ankara'da İskitler'de Feyzi Allahverdi ağabeyin Nurani külliyesinde ziyaret edip müsaadelerini ve evsahipligini arz etmiştik. 

Çok memnun olmustu. Medresetuzzehra'nın Abdülkadir Badıllı Ağabey ve Urfa ile alakalı bahsini konuştu.  
Bir özel mektubu verdi.

Duasını aldık. 

"Ağabey inşaallah  Araç'ta bir Anadolu Ağabeyleri paneli yapacağız" dediğimizde tebessümle dinledi ve baktı.  Sonra "Orada kim var ki" diye tebessümle cevap verdi.

Daha önce de benzer bir zımni kabul almıştık.

O kare gözlerimin önünde hala.

Piri faniydi. 

Nur dedeydi. 

Ağabeydi.

Huzur verirdi siması. 

Allah gani gani rahmet etsin.

Nur talebeleri büyük ailenin bu büyük ağabeyini bugün vecd ve huşu ile ebedi aleme yolculayacaklar inşallah. 

Tıpkı son bir yılın kayan nur yıldızları Salih Özcan, Abdülkadir Badıllı, Ahmet Aytimur, Mehmet Kırkıncı, Said Özdemir Ağabeyleri gibi.

Bu büyük Nurani kervanın yer altındaki himmetleri ile yaşayanların yer üstündeki hizmetleri birbirinin mütemmimi olacak inşaallah. 

Bu son tespit Sungur ağabeyin vefatında Eyüp Ekmekçi ağabeye aitti.

Nurani silsilesi Asrı Saadetten günümüze devam eden bütün hayır ve hizmet erbabına selam, dua, rahmet ve minnetle. 

Ruhları şad olsun