Askeri Okulda Ramazan-2

6. Ummadığın taş baş yarar

Askeri okuldaki ikinci yılımda Ramazan ayı oldukça farklı olmuştu. Zira Ramazan orucu bu sene Türk öğrencilerine de serbest bırakılmıştı. Hatta oruç tutmak isteyen öğrencilerin isimlerini yazdırmaları istenmişti.

Sınıfımızdan 50–60 öğrenci ismini yazdırmıştı. Tabur komutanımız bu sayıdan hoşlanmamış olacak ki bütün öğrencileri topladı. Yaz aylarına rastlayan Ramazan ayında oruç tutmanın çok güç olacağını spor ve askeri eğitimin yanı sıra derslerinde oruç tutmaya mani olduğunu söyledi.

Bu esnada Okulun basketbol takımında oynayan ve başarılı bir oyuncu olan bir arkadaşımız “müracaatım var komutanım” diyerek taburun önüne çıktı. Pek dindar birisi olmadığı için “bakalım neler yumurtlayacak?” Diye beklerken büyük bir sürpriz ile karşılaştım.

Bu öğrenci “her türlü güçlüğe rağmen sınıf olarak oruç tutmak istediğimizi” söyledi.

Bütün arkadaşlarım onun bu cesaretinden dolayı bir hayli şaşırmıştık. Komutan ise bir hayli sinirlenmişti “ne haliniz varsa görün” diyerek sınıfı selamladı ve taburu terk etti.

İlginçtir, komutanın ayrılmasından sonra yeni bir liste yapılmıştı ve bu liste önceki listeye göre daha da çoğalmıştı.

Bu olay şunu öğretti ki “hiçbir zaman ön yargılı olmak doğru değildir”. İnsanların ne zaman nasıl tepki vereceği belli olmaz. Zira biz kimsenin iç dünyalarını bilemeyiz. Bazı küçük noktalarını belki hissederiz lakin onları tanımak için yeterli değildir.

Belki annesinden veya bir büyüğünden çok güzel dersler almış kendisini eğitmiş olabilir. O yüzden insanların tutum ve davranışlarından hatta konuşmalarına ve giysisine bakıp hüküm vermemek gerekir. Nice insanlar vardır ki güzel bir davranış sayesinde hidayete kavuşur.

Peygamberimiz (asm) “Bir kişinin hidayetine vesile olmak sahralar dolusu kırmızı koyunu sadaka vermekten hayırlıdır” mealindeki bir hadiste, kavli leyyin ile yaklaşmanın ve imani konularda önyargılı olmadan güzel ifadeler kullanmanın önemini vurgulamaktadır.

Rabbim hepimizi hidayete kavuşan kullarından eylesin…

7. Zorla oruç tutulur mu?

Eğer asker isen olur. Zorla oruç da tutarsın. Bakın yaşadığım ilginç bir olayı anlatayım.

Bahriye Mektebindeki ikinci Ramazanımız çok güzel başlamıştı. Fakat yine de önceki yıl yaşadığımız Ramazan’ı unutamıyorduk. Geçen yıl belki soframız zengin değildi ama arkadaşlarımızla zorluklara ve haksızlığa karşı gösterdiğimiz direnç çok daha lezzet katıyordu. Zaten yıllar geçtikten sonra bile o iftar yemeklerindeki tadı hiçbir yerde bulamadım. Üçüncü ve dördüncü sınıflarda da serbestçe orucumuzu tuttuk. Nihayet bizim sınıf mezun olacaktı.

Son yılımızda çok hoş bir Ramazan Ayı yaşamıştık. Zira Alay Komutanımız Kadir Gecesinde harika bir iftar yemeği vermişti. Soframızda adeta “kuş sütü eksikti”.

Bizi çok güldüren ve asla unutamayacağımız hadise ise Bölük ve Tabur Komutanlarının zorunlu olarak oruç tutmaları idi. Dinle diyanetle alakası olmayan birçok komutan iftar yemeğimize katılmış duyduğumuza ve gördüğümüze göre oruç da tutmuşlardı.

Çok değil sadece 3 yıl önce iftar yemeği için girmeye çalıştığımız yemekhaneden kovulmuş ceza almaktan son anda kurtulmuştuk. Şimdi ise aynı okulda dillere destan harika bir iftar yemeği yiyor bizi yemekhaneden kovan Bölük Komutanları zorunlu olarak oruç tutuyordu.

Bu ve bazı başka nedenlerle o yıl görev yapan Alay Komutanımızı bütün öğrenciler çok severdi. Bu iftar yemeğinden sonra sevgimiz daha da çok arttı. Öyle ki ertesi sene Amiral olanların arasında bu komutanımızı görünce sevincimiz bir kat daha artmıştı. Zira dini değerlere önem veren onlara saygılı davranan bir komutanın Amiral olması pek olası bir durum değildi. Ama olmuştu işte.

Sakın biz öğrencilerin onun gıyabında yapmış olduğumuz duaların sonucu olmasın sakın. Zira bir kişinin arkasından yapılan dua hem o kişi için hem de kendisi için çok daha makbul olmaktadır.

Cenabı Allah’tan oruç tutanlara kolaylık gösteren tüm komutanlarımızı ve iş sahiplerini işlerinde muvaffak kılmasını niyaz ediyorum…

8. Keyfe göre tekrar yasaklanan oruç

Bahriye mektebinden bizim sınıf mezun olmuştu. Son senemizde gördüğümüz Ramazan ayının güzelliğini unutamamıştık. Fakat bizden sonraki yıllar haksız ve insafsız uygulamalarla geçmiş edepsizlik ve özellikle Ramazana karşı yapılan hürmetsizlik tekrar başlamıştı.

Gerçi oruç tutmak yasaklanmamıştı fakat acele etmeyin daha fenası yapılmış yemeklere girme mecburiyeti konulmuştu.

İftar saati sekizde olduğu halde akşam yemeği altıda veriliyordu ve yemeğe katılmayanlar hafta sonu izinsiz kalıyorlardı.

O yıllarda ihtilal yapan Darbeci Evren, sahneye çıkmış “irtica” nutukları atmaya başlamıştı. Nutuklar etkisini göstermiyor da değildi. Durumdan vazife çıkaran komutanlar sayesinde yüzlerce öğrenci askeri okullardan ayrılmak zorunda kalmıştı.

Bu haince ve zalimce iş şöyle gerçekleşiyordu:

Öğrenci velileri okula çağırılıyor “oğlunuzu okuldan atacağız, iyisi mi siz dilekçe verin eğitim imkânı tamamen kısıtlanmadan öğrenciniz yoluna devam etme imkânı bulsun. ” deniliyordu. Hani üniversitelerde kız öğrencilere uygulanan “ikna odası” benzeri bir uygulama o yıllarda askeri okullarda uygulanmaya başlamıştı.

Sınıf arkadaşlarım arasında Amiral rütbesinde olanlar var. Elbette onların da yaşadıkları bu üzüntülü olayları unutmaları mümkün değildir. Yapılan yanlışlık ve haksızlıkların onları da etkilemiştir. Şimdi yönetici olan bu eski meslektaşlarım aynı yanlışı tekrarlamamalarını diliyorum. Zira başta Evren olmak üzere anlı şanlı irtica savaşçıları ki Güven Erkaya’yı saymasak olmaz hepsi şimdi toprak altında. Tersine vaadlerde bulunduğu halde binlerce subayı ordudan atan Demirel’de yaptıklarının hesabını veriyor. Hiç şüphesiz şu anda yönetici olanlar da yaptığı her hareketin hesabını verecekler. Lakin Allah’a karşı verilen hesapta Siyonistlerin, Amerikalıların ve Almanların şefaatları geçersizdir. Bugünkü o devasa güçler orada çaresiz zavallılardır.

Eğer yanlışlarda hala ısrar ediyorlar ise öğrenci olan ve subay olan asker arkadaşlarıma tavsiyem; bizim yaptığımız gibi sebat etmeleridir. Bunun karşılığını hem bu dünyada hem de asıl yurdumuz ve eninde sonunda gideceğimiz sonsuzluk ülkesi olan ahirette alacaklardır.

Aradan 33 yıl geçmesine rağmen yasak olduğu halde oruç tuttuğum o Ramazanda aldığım lezzeti hala unutmadım ve daha sonraki hiçbir Ramazan ayında da bu kadar lezzeti bir arada göremedim.

Demek ki doğruluğuna inandığımız bir konuda sebat etmek çok güzel neticeler verebiliyor eşsiz güzellikleri yaşatabiliyor. Zaten insan sabır kuvvetini gereksiz ve basit işlerde sarf etmez ise her türlü zorluğa kâfi gelecek bir gücü elde etmiş olur, vesselam…

9. Ramazan ayında spor faaliyetleri

Askeri okullarda spor faaliyetleri çok önemlidir. İyi bir asker olmak için atletik bir vücuda sahip olmak ve savaş zamanı gelince yıkılmadan ayakta kalmak gereklidir. Bu yüzden askeri okullarda spor yapmak “olmazsa olmaz” maddelerin başında yer almaktadır.

Hatta çeşitli bedensel spor testleri yapılır. Bu testler esnasında başarısızlık durumunda okuldan ayrılmak durumu icap eder. Dolayısı ile ne yapıp edip bu testleri başarı ile bitirmek gereklidir.

Bahriye mektebinde iken Ramazan ayının spor nedeni ile çok zor geçeceğini düşünürdük. Zira Çeviklik Parkuru, Koşarak Dayanıklılık Testi ve Yüzme Testi yapılırdı. Bu testi bitirmek kadar iyi bir sürede tamamlamak ta gerekirdi. Zira testi bitirdiği halde çok geç kalanlar “sıfır” puan alırlardı ki bu durum sınıfta kalmaya kadar kötü sonuçlara yol açabilirdi.

Oruçlu iken Çeviklik Parkurunu ve Dayanıklılık koşusunu yapmak mümkündü. Lakin yüzme testinde orucun bozulması nerdeyse kesindi. Bu yüzden kara kara düşünürken daha Ramazan başlamadan yüzme testinin yapılacağını söylediler. Oruç tutacak olanlara öncelik tanınacaktı.

Bize “teste girmek isteyenler öne çıksın” denildi. Benimle birlikte 10–15 arkadaşım öne çıktık.

İlk yüzme testine giren guruptaydım. Önce dipten sonra serbest ve sırtüstü yüzme en sonunda da dipten maket çıkarma aşamaları vardı.

İlk safhayı gayet iyi yüzdüm. Kalan süre de gayet iyi gibiydi fakat dipten maket çıkarırken acele ile maketi elimden düşürdüm. Bu yüzden test sonucu geçersiz sayılmıştı.

Öğretmen subay eğer zaman kalırsa bir şans daha vereceğini söyledi. Nitekim 4–5 arkadaşımla bana hazır olmam söylendi. Bu sefer daha dikkatliydim. Sonuçta maketi de çıkararak sonuç noktasına kadar taşıdım ve testi başarı ile bitirdim. Test süresi de gayet iyi idi.

Bu testten aldığım puanlar sayesinde “Savaş Beden Eğitimi Dersini” başarı ile bitirmiştim. Zira diğer testlerden aldığım puanlar biraz düşüktü. İşte Ramazan ayının bereketi sayesinde daha Ramazan gelmeden onun güzel duygularını yaşamaya daha o andan itibaren başlamıştım.

Mübarek Ramazan ayının Ümmeti Muhammet’e hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.