Haberde diyor ki: “Bar cinayetleri eğlence sektörüne ciddi zarar verdi.”
Haberin devamında bayramda yaşanan “zarar”dan bahsediliyor.
Habere konu olanlar merak etmesin, “yılbaşı”nda yaşayacakları rezaletle zararı fazlasıyla telafi eder(!).

Peki, “bar”ların topluma verdiği zarar ne olacak, hiç düşündüler mi?
İçkili mekânların özellikle gençler üzerinde bıraktığı olumsuz yönler nasıl telafi edilecek?
Yanlış anlaşılmasın cinayetleri savunuyor değilim. Zaten “su testisi su yolunda kırılmış.”
Ancak “bar”lar bize ait yerler değil.

Ülkemizde bar kültür(süzlüğ)ü uluslararası otellerin İstanbul’a kök salmasıyla yerleşmiş… Bar kültür(süzlüğ)ünün ülkede zemin bulması hatta sektör haline gelmesi, 12 Eylül 1980’den sonra olduğunu biliyor muydunuz? Bunu bir gazeteci dostumdan öğrendim. Kendisinden bu konu hakkında bilgi aldığımda şöyle dedi:

“Hızlı bir değişim, sol entelektüellerin kendi doğruları ve idealizmlerinin son bulmasıyla, geçmiş anılarını tazeleme mekanları olarak barların açılma ve çoğalma dönemine yardımcı oldu…
Entel barlar, özgün barlar, sosyetik barlar, mafya tarafından işletilen uyduruk barlar… Başlıca bar çeşitleri olarak karşımıza çıktı…”

“Peki ana vatanı neresi?”
El-cevap:
“İngiltere… Kraliçenin toprakları… Yani Birleşik Krallık… Saat 11.00’de açılan Publar (barlar) gece 23.00’e kadar çalışılır. İngiltere’de orta sınıf ve altının sosyal yaşamları Publarda şekillenir. Birkaç çeşit yemeğinde sunulduğu bu mekanlarda yenilir, içilir, eğlenilir… Bizim kültürümüzde ev gezmeleri eş dost ziyaretleri varken, onlar bu ihtiyacı barlarda telafi eder. Küreselleşme ve kültürel değişim ne yazık ki, ülkemizde bar denilen müessesleri, hayatımızın bir parçası haline getirdi. Hattâ Avrupa’da belli standartlarda bar işletilirken, bizde bunun suyu çıkarılmış, eğlence ve bilumum ahlaksızlığın zeminini oluşturmaya başlanmış.”

Sözlerin devamında uyarıyor:
“Şimdi ise barlar gençler için birer tuzak yeri haline geldi. Özellikle üniversiteli gençler buluşma mekanları olarak barları kullanıyor, geri dönülmez alışkanlıklara ne yazık ki burada alışıyor… Çünkü alkolün peşinden, bilumum uyuşturucu satıcısının at koşturduğu yerler olarak biliniyor. Dahası ahlâksızlığın beşiğini de oluşturuyor. Malum son işlenen bar cinayetinin ardından bazı çirkin iddialar da atıldı.”

Üzerinde durulması gereken sözler.
Bar gibi mekanlar bize ait olmadığı gibi gençlerin üzerinde bıraktığı tohumlar, geleceğimizi de mahvediyor.

Yetkililer “bar cinayetleri”nin adli boyutunu araştırırken, biz kalemşorlere de sosyolojik olarak bıraktığı tahribatı analiz etmek düşüyor.

[email protected]