Kadir AYTAR
Barla ve Kastamonu Yılları Sergisi
Dün Risale Haber’in duyurmuş ve Barla Platformu’nun da düzenlemiş olduğu “Barla ve Kastamonu Yılları Sergisi”ni gezdim. Serginin Keçiören’de Estergon Kalesi gibi hem tarihi, hem tabi güzellikleri, hem de teknolojiyi ahenkli bir şekilde içinde barındıran nezih bir ortamda oluşu ayrı bir keyif vericiydi. Üstadın tefekkür için yüksek yerleri tercih etmesine de pek uygun düşen bir mekandı.
Kalenin ortasındaki Osmanlı mimarisine göre inşa edilmiş olan kubbeli binanın ortasında mermerden yapılmış bir havuz, kubbenin alt kısımlarında eski figürlerle süslenmiş bir duvar, duvarın altında Kastamonu oyma işi ağaç sütunlar, giriş katta geleneksel işlemeli kıyafet ve eşyaların satış bölümleri, üst katta da yine savaş, süs ve ev eşyalarından oluşan, ayrıca yöresel kıyafetler giyinmiş mumdan adam ve kadınların kına ve sünnet merasimleri ile günlük hayatı canlandıran tasvirleri, yani kısacası Anadolu kültürel tarihinin bir özeti bulunuyor.
Bir Anadolu hareketi olan Risale-i Nur hizmetleri ve bunlarla ilgili “Barla ve Kastamonu Yılları Sergisi”, gerek bina ve gerekse, içinde bulunan kültür mirası ile tam bir uyum sağlamış, toplumumuzun tarih ve kültürünün gerçek sahiplerinin de kimler olduğunu böylelikle ortaya koymuştur.
Sergi, havuzdan gelen su şırıltılarının dinlendiriciliği eşliğinde ortamı mistik bir havaya büründürüyor, ihlas ve samimiyetin yüzlere yansıyan güzellikleri, gerek sergiyi düzenleyenlerin ve gerekse ziyarete gelenlerin yüzlerinden okunuyordu.
Sergiye biraz erken gitmenin faydasını gördüm. Said Özdemir ağabey de erkenden çıkageldi. Prof. Dr. Faris Kaya hal ve hatırını sorup bir sandalyeye oturttu. Biraz nefeslendikten sonra Üstada götürdüğü teyp ile ilgili bir hatırasını anlattı:
“Teybi alıp Üstada götürdük: ‘Bu kutu da nedir?’ diye sordu. ‘Üstadım bu kutu Risale-i Nur okuyacak.’ dedim. ‘Okusun bakalım’ deyince teybi açıp önceden ağabeylerden birine okuttuğumuz Risale-i Nur dersini dinlettik. Üstad; “Mâşaallah.” dedi. Bunun üzerine; ‘Üstadım bu kutuyu asıl sizin sesinizi almak için getirdik.’ dedim. Üstad; ‘Olmaz’ dedi. Birkaç kere ısrar ettik ama, ‘Cevaz yok!’ diye razı olmadı. Bunun üzerine Ceylan ağabey; ‘Ben habersizce bu işi hallederim.’ dedi. Bir gün teybi habersizce karyolasının altına koydu. Kablolarla uzatmalar yaparak mikrofonu Üstadın sesini rahatça alabilecekleri bir yere gizledi. Üstad konuşurken teybi açtı. Üstad birden bire sustu. Bu üç beş dakika kadar sürdü. Ceylan ağabey baktı ki Üstad konuşmayacak, teybin fişini çekti. Üstad da ondan sonra konuşmaya başladı.” Said ağabey, Üstadın sadece bir “Mâşaallah.” sözünü teybe kaydedebildiklerini belirterek sözlerini bitirdi.
Açış kurdelesini Said ağabey kesti, açış konuşmasını da Barla Platformu Genel Koordinatörü Said Yüce yaptı. Merasimde Milletvekili Hüsrev Kutlu ile Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da vardı. Sergiyi Risale Haber, Dost tv, Kanal A, İhlas Haber Ajansı ilgi ile takip ettiler ve çekimler yaptılar.
Sergide Üstadın Barla, Isparta, Eskişehir, Kastamonu ve Denizli hayatı ile ilgili talebelerinin hayat ve hizmet hikâyeleri, tashihli, temize çekilmiş ve tevafuklu el yazması risaleler, arşiv belgeleri, resimler ve teksir makinesi gibi malzemeler var. Bunların hepsi de bir devri canlandıran çok güzel şeyler. Hepsinin de acı ve tatlı bir çok hatırası var.
Eskişehir ve Denizli maznunları listesine ve o zamanki gazete küpürlerine bakılacak olursa daha çok sıkıntı ve çile çektikleri anlaşılıyor. Hele Tan gazetesinin haber başlığında Nur Talebelerine; “İrtica hareketleri şebekesi” demiş olması, 8 Mayıs Çarşamba 1935 günü mahkemede ifade verirken vefat eden Asım Bey için; “Bir mürteci ifade verirken öldü” diye haberini manşetten vermiş olması, o zamanki basının taraflı ve düşmanca tavırlarını ortaya koyuyor.
Sergide Nur hizmetinin anneleri de unutulmamış. Serginin ana teması: “Risale-i Nurun Anadolu’ya kök saldığı yıllar.” Önümüzdeki hafta sonuna kadar devam edecek olan sergiyi Ankara ve çevresinde bulunan her ilgilinin görmesi şart. Bu güzel çalışmalara emek sarf ederek bizlere güzel bir nurlu hizmet tarihi yaşatanları tebrik ediyorum.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.