Bediüzzaman diyalogçu mu değil mi?
Eygi, medyada sık sık yaşanan dinlerarası diyalog konusunu gündeme aldı
Ahmet Bilgi'nin haberi:
RİSALEHABER-Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, "Bediüzzaman diyalogçu değildi" dedi.
Medyada sık sık yaşanan dinlerarası diyalog konusunu gündeme alan Eygi, dinlerarası diyalogun 1962'de Vatikan tarafından ortaya atıldığını ileri sürerek, "Diyalogun hiçbir İslamî tarafı yoktur. Bin küsur yıldan beri yazılmış hiçbir klasik İslam kitabında, hiçbir Kur'an tefsiri, hadis şerhi, akaid, kelam, fıkıh, ilmihal, tasavvuf, ahlak kitabında Dinlerarası Diyalog veya onun başka bir dilde karşılığı olan kelimeler, kavramlar yoktur" ifadelerini kullandı.
Bediüzzaman Said Nursî hazretlerinde "dinlerarası diyalog inancı ve bid'ati yoktur" diyen Eygi, "Bendeniz ilk saf has Risale-i Nur talebelerinin bazısını tanıdım, onlarda diyalog inancı yoktu. Hakikî bir Nurcu İslam'ın Allah katında tek hak ve geçerli din olduğu inancını kabul eder ve bu inanca aykırı hiçbir şey söylemez ve yazmaz. Bediüzzaman hazretlerini dinlerarası diyalog bid'atine alet etmek, o muhterem zatın hatırasına yapılabilecek en büyük hıyanettir" şeklinde yazdı.
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ VE DİYALOGUN ÇERÇEVESİ
Kısa bir süre önce Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in sözleri ile de tekrar tartışılmaya başlanan diyalog meselesinde Bediüzzaman Hazretlerinin görüşleri de hatırlanmıştı.
Dinler arası diyalog kavramı üzün zamandır tartışılıyor. Dini temsilcilerin biraraya gelerek farklı din mensuplarının birbirlerini tanımaya, anlamaya ve bir anlamda dünya barışına giden yolu tesis etmeyi amaçlayan "diyalog" bazı kesimlerce yanlış anlaşılıyor. Son din İslam'ın tahrif edilmiş diğer dinlerle içiçe geçmesini anlayan çevreler eksik bilgiden kaynaklanan tepkiler veriyor.
Bediüzzaman Said Nursi, Müslümanların kendi aralarında yaşadığı ihtilaflara dikkat çektiği 20. Lem'a adlı eserinde değil sadece Müslümanlarla "Hıristiyanların hakikî dindar ruhanîleriyle" dahi ittifak edilmesi gerektiğini belirtiyor. İttifakın temel noktasını "dinsizliğe karşı" olarak belirleyen Bediüzzaman bunu "müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaç" şeklinde belirtiyor.
Bediüzzaman Said Nursi'nin söz konusu ifadesi kamuoyunca daha çok "dinlerarası" olarak bilinen diyalogun temelini oluşturuyor. Ancak burada da görüleceği gibi Bediüzzaman dinlerarası değil din temsilcileri arasında, dinsizliğe kaşrı diyalog ve ittifak yapılması gerekliliğine vurgu yapıyor.
Bediüzzaman'ın Yirminci Lem'a eserinde geçen orijinal ifadeleri şöyle:
"Hadis-i sahihle, âhirzamanda İsevîlerin hakikî dindarları ehl-i Kur’ân ile ittifak edip, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi; şu zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, değil yalnız dindaşı, meslektaşı, kardeşi olanlarla samimî ittifak etmek, belki Hıristiyanların hakikî dindar ruhanîleriyle dahi, medar-ı ihtilâf noktaları muvakkaten medar-ı münakaşa ve nizâ etmeyerek, müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar."