Bediüzzaman hedeflerle araçları karıştırmadı
Özcan, İslami kesimde bazı eksen kaymalarının yaşandığını, Bediüzzaman'ın hedeflerle araçları birbirine karıştırmadığını söyledi
Risale Haber-Haber Merkezi
Gazeteci Mustafa Özcan, İslami kesimde bazı eksen kaymalarının yaşandığını, Bediüzzaman'ın hedeflerle araçları birbirine karıştırmadığını söyledi.
Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasıyla birlikte başta Türkiye olmak üzere İslam dünyasında bir eksen kayması yaşandığını belirten Özcan, Yeni Akit'teki yazısında devletin yokluğunda cemaatlerin hizmet ettiğini belirtti. Eksen kaymasına çeşitli örnekler veren Özcan, önce İhavn-ı Müslimin ile Risale-i Nur hareketi arasındaki farka işaret etti:
"Mısır’da Müslüman Kardeşler hareketi külli bir ihya anlayışı üzerine kuruldu. Hedeflerle araçları birbirine karıştı. Bediüzzaman veya Risale-i Nur ise hedeflerle araçları birbirine karıştırmadı. Zira uzun yenilenme sürecinde araçlar veya enstrümentaller birbirine karışıyordu. Bu da süreçte tezat gibi görünebilir veya algılanabilirdi. Bu ‘gayeye giden yolda bütün araçlar mübahtır’ anlamında değildir.
Lakin davet ile devlet arasındaki yöntemler farklıdır. Bediüzzaman bunu ‘Risale-i Nur İttihad-ı İslam’a bile alet edilmez’ diyerekten ortaya koyar. İttihad-ı İslam’ı savunmak başkadır onu alet etmek veya icra eden güç olmak daha başkadır. Davetin devletin veya devletin davetin yerine geçmesi farklı şeylerdir. Bu iş bölümüne aykırıdır ve usulcülerin deyimiyle mukaddimat ile netaici birbirine karıştırmaktır. Mısır’da ve İslam aleminde Müslüman Kardeşler siyasi alanla davet alanı arasında ayrım gözetmeden uzun yıllar hizmet ve mücadele ettiler. Bununla birlikte süreç içinde eksende kaymalar yaşandı.
BAZI NUR TALEBELERİ AB'Yİ YÜCELTTİ!
Zamanla Türkiye’deki İslami hareketlerde de benzeri eksen kaymaları yaşanmaya başlandığını ifade eden Özcan, "Burda iki hususun altını çizmekte fayda var. Bunlardan birisi İttihad-ı İslam yerine Avrupa Birliği talebinin ikame edilmesi oldu. İttihad-ı İslam yerine fiili zeminde özellikle Risale-i Nur talebelerinden bazı kesimler Avrupa Birliğini yücelttiler ve onu İslami bir proje gibi algıladılar. 28 Şubat sürecinin ağır darbesi ve zemini öteki kesimleri de buna kattı ve daha önce kendi projelerimiz adına AB’ye muhalefet edenler veya mesafeli duranlar da eski itirazlarını unuttular. Bir dönem geldi ki İslami kesimlerde herkes AB’ci olup çıktı. İslami kesimler arasında yüksek sesle buna itiraz etmek hatta ima etmek bile zorlaştı. Bu bir anlamda ‘hâlâ bıraktığımız yerde mi otluyorsun?’ sorusunu çağrıştırmakta idi. Hepimiz AB’den yana olduk ama değişen bir şey olmadı. Hâlâ yeminli AB taraftarları, ertelemede kusurun yine bize raci olduğunu söylüyorlar. Çünkü AB konusunda kesin inançlılar. Onlara göre AB hata yapmaz" dedi.