Bediüzzaman sevgiliye Urfa’da kavuştu
Bediüzzaman hazretlerinin ölmek için Urfa’yı tercih etmesi sıradan bir tevafuk değildir
Muhammed Said Çiçek'in haberi:
İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin vefatının 52. yıl dönümü dolayısıyla Bediüzzaman Eğitim kültür ve Sanat Vakfı ile Risale-i Nur Enstitüsünün organize ettiği Bediüzzaman’ı Anma haftası etkinlikleri içerisinde yer alan “Said Nursi’ye göre İnsanlığın Kurtuluş Reçetesi : Kur’an Medeniyeti” konulu panel Urfa City (Mozaik) Kültür Merkezinde yapıldı.
Yusuf Sabri Şimşek’in sunuculuğunu yaptığı panel, Hafız Haşim Aksu’nun okuduğu aşrı şerifle başladı. Bediüzzaman Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı adına açış konuşmasını mütevelli heyet üyesi İsmail Zorlu Yaptı. Zorlu konuşmasında, "Bediüzzaman ülkemizde ve dünyanın bir çok yerinde her yıl çeşitli etkinlikle anılıyor. Eserleri, fikirleri, düşünceleri ele alınıyor, inceleniyor ve insanlarımıza aktarılmaya çalışılıyor. Bu gün bir çok aydın, ilim adamı, din adamı, sosyolog, siyasetçi ve devlet adamı Bediüzzaman’ın eserlerini okuyor, onun ortaya koyduğu orijinal yorumlardan istifade ediyor. Eserleri bir çok değişik dile çevriliyor“ dedi.
Bediüzzaman’ın insanlığın kurtuluşu için reçeteler sunduğuna dikkat çeken Zorlu, “Bediüzzaman, fert, aile, toplum ve millet olarak karşılaştığımız problem ve sıkıntılardan kurtuluş için bizlere bir çok reçeteler sunmuştur. O ilimden kalkınmaya, insan hak ve hürriyetlerden demokrasiye kadar insanlarımızın mutluluğu için gerekli olan en güzel modelleri ortaya koymuştur” dedi.
Panel yöneticisi Adem Ölmez, "Bediüzzaman Said Nursi hazretleri bütün dünyada tanınan, bilinen ve eserleri herkes tarafından okunan büyük bir mütefekkirdir. Bediüzzaman hazretlerinin ölmek için Urfa’yı tercih etmesi sıradan bir tevafuk değildir. Urfalılar onu bağrına bastılar. Sevgiliye burada kavuştu“ dedi.
Eğitimci-Yazar Sebahattin Yaşar, Batı Medeniyetinin bir vahşet medeniyeti olduğuna dikkat çekerek, “Batı medeniyetinin vahşet medeniyeti haline gelmesinin sebebi, ilahi kanunlardan uzaklaşmasıdır. İlahi esasları dikkate almayan beşeri kanunlar insanlığın fıtrat, adetullah ve hayat-ı içtimaiye kanunlarına uygun esaslar sunamadığı için ortaya zulümler ve adaletsizlikler çıkmıştır" dedi.
Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Atilla Yargıcı, "Bediüzzaman, Batı medeniyetinin acize, Kur’an Medeniyetinin Mucize olduğunu belirtmiştir. Gerçekten Kur’an Medeniyeti güncelliğini korumaktadır. Batı Medeniyeti ise iflas etmiştir" dedi.
Yargıcı konuşmasını şöyle devam etti: “Kur’an medeniyeti insanın dünya nimetlerinden istifade etmesini, zevk almasını yasaklamaz. Ancak maddi hazlara meşruiyet sınırı getirir, “helal daire keyfe kafidir, harama girmeye hiç lüzum yoktur” prensibini koyar. Esas haz yerinin ebedi hayat olduğunu, onu kazanmak için de burada ilahi kurallara uyması gerektirdiğini hatırlatmaktadır. Bu yüzden dünyada bulunan bütün nimetler ahiretteki asıllarının numuneleridir. Allah katında insanların değeri ancak takva iledir. Bu yüzden bu ırkçılık illeti insanlığın yakasından ancak İslamiyetin kardeşlik prensibiyle ortadan kaldırılabilir. Bunun için Kur’an medeniyeti bir kardeşlik ve sevgi medeniyetidir. “Biz muhabbet fedaileriyiz. Husumete vaktimiz yok” diyen, “kardeş kardeşini sever ve sevmeli, fenalığı için yalnızca acır ve lütufla ıslahına çalışır” diyen Kur’an medeniyetinin kardeşlik ve sevgi medeniyeti olduğunu özetlemiştir."
Yeni Asya Gazetesi Genel yayın Müdürü Kazım Güleçyüz, "Bediüzzaman Medresetüzzehra’yı kurma hedefinden hiç vazgeçmedi. Ömrünün sonuna kadar bu idealin takipçisi oldu. Şartların uygun hale geldiğini gördüğü her dönemde ve bulduğu her fırsatta projesini gündeme getirerek sahiplenilmesini istedi. Ama beklediği ilgi ve desteği göremedi. "Buna karşılık, Nur hizmetiyle bu proje manen tahakkuk etti. Eserlerin okunduğu her evi okul haline getiren, dünyanın her yerinde şubeleri olan, her milletten öğrencilerin gönüllülük temelinde tahsil gördüğü sivil bir eğitim ağı olarak...” dedi
Urfa Star