Haber: Nurettin Gürsoy-Habip Artan/Şanlıurfa

Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Abdulkadir Badıllı, gündemdeki konuları değerlendirdi. Türkiye’nin komşularıyla olan ilişkilerini de yorumlayan Badıllı, Risale-i Nur’un sadeleştirilmesine de değindi.

Badıllı ağabeyin sözleri şöyle:

SURİYE MESELESİ

Şu an Suriye’de olup bitenleri tasvip etmiyoruz. Sayın Başbakanımız da çok sabrediyor ve çözüm arayışları için elinden geleni sarfediyor. Onun da isteği dünya ülkelerinin de onayından geçmiş bir çözüm arayışına kavuşarak mazlum Suriye halkının zarar görmeden bu badireyi atlatmasını ve mevcut müstebit rejimin bir an evvel elini halkının elinden çekmesini arzu etmektedir. 40 küsür yıldır süren baskıcı rejimin bir an evvel sona ermesi gerekmektedir. Üstad Bediüzzaman hazretleri Suriye ile Türkiye’nin kardeş iki vilayet, ülke olduğunu söylüyordu. Masum Suriye halkı dindar ve Türkiye’yi çok sever ve hürmet ederler. Suriye’de mevcut rejim ancak halkın yüzde 10’nunu temsil etmektedir. İnşallah Üstadın yıllar önce yapmış olduğu tespitler bir an evvel tahakkuk eder de bu zulümden Suriye halkı kurtulur. Eğer Suriye halkı isterse iki kardeş ülke bir arada yaşayabilirler.

IRAK DEVLETİNİNİN TUTUMU VE KUZEY IRAK’TAKİ DURUM

Irak’ta cumhurbaşkanı yardımcısı ülkesinde edata sürgün edilerek şimdi Türkiye’ye sığınmıştır. Maliki yönetimi bu durumdan rahatsızdır. Ülke yönetimi yıllardır Şia tarafından kontrol edilmektedir. Burada yaşayan halk cehalet içerisindedirler. Kuzey Iraktaki Kürtlerin durumu daha iyidir. Ülkede olup biten olaylar burasını sanki hiç etkilememişler. Kuzey Irak halkı yılların vermiş olduğu sıkıntılar ve Saddam rejiminin baskıcı zulmünden dolayı Araplara dostane tavır içinde bulunmamaktadır. Bölge halkı dindardır. Refah seviyesi bu bölgede gayet iyi. Kişi başı günlük gelir petrolden dolayı 180 dolar civarındadır. Bu da fevkalade bir durumdur. Kent içerisinde yüksek binaların tesisi modern araç ve gereçler, üniversiteler dikkat çekicidir. Kuzey Irak yönetimi Fethullah Gülen hocaefendinin eğitim gönüllülerine çok geniş araziler vererek bu coğrafya üzerinde üniversite kurmalarına izin vermişlerdir. Türkiye’den giden bir çok vatandaşımız buralarda yatırım yaparak hem ülkemizin kalkınmasına hem de bölgenin kalkınmasına yardım etmektedirler.

İRAN DEVLETİNİN TUTUMU

Bölgemizde İran devleti ta Yavuz Sultan Selim zamanından beri bize ön yargılı bakmaktadır. İranlı ilim adamları ile birebir yapmış olduğumuz görüşmelerde, buna gerek olmadığının, bu olayın yüzyılların gerisinde kaldığını ve unutmamız gerektiğini ifade etmeme rağmen hala Yavuz Sultan Selim hanın İran seferini tasvip etmediklerini söylemektedirler. Halbuki o zamanlar da Osmanlı şeyhül-islamdan fetva alarak bu seferi düzenlemiştir. Haksız yere savaşmamıştır. İran yüzyıllarca bölgede komşularına problem olmuştur.

SADELEŞTİRME MESELESİNDE NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Üstad Bediüzzaman hazretleri bile “ben Risale-i Nurların talebesiyim. Risaleler benim değil” diyor. Vaktiyle bir konuşmasında Hulisi ağabey Risale-i Nurları fıtri yazılışı ile okumaktan çok zevk aldığını ifade etmektedir. Bana göre sadeleştirmenin vebali büyüktür.