Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bundan 58 yıl önce yine böyle bir Mübarek Ramazan aynın 26. gecesi Şanlıurfa'da İpek Palas Otelinin 27 nolu odasında sahur vakti Allah'ın rahmetine kavuştu. 

Bediüzzaman bütün hayatı boyunca her türlü çile ve eziyete tahammül ederek bu ümmetin imanına hizmet etti. 

Telif ettiği Risale-i Nur eserleri ile milyonlarca insanın imanının kurtulmasına vesile oldu.

Bediüzzaman Hazretleri kadar bu milletin birliğine, beraberliğine, huzur ve sükununa hizmet eden kaç kişi gösterilebilir?

Dünyevi ve maddi hiç bir menfaatin peşinde koşmadı ve asla böyle bir talebi olmadı. 

Kendisine teklif edilen bütün dünyevi makam ve menfaatleri zerre kadar tereddüt etmeden elinin tersiyle geri çevirdi.

Bu milletin sürgün ve zindanlarını, başka ülkelerin saraylarına tercih etti.

Ömrünün son günlerini ruhen çok büyük alaka duyduğu Şanlıurfa'da geçirmeyi arzu etti. 

Vefat ettiği Şanlıurfa'da, binlerce seveni ve talebesinin refakatinde Dergah'a, Hz. İbrahim'in (AS) mekanına defnedildi

Bu milletin huzur ve imanına musallat olan ihtilalciler tarafından mezarında bile rahat bırakılmadı. 

Korkak ve alçak ihtilalciler, milletin bir fatiha okumak için akın akın mezarını ziyaret etmelerinden ürktüler.

Bir gece yarısı mezar hırsızları mübarek naaşını alarak başka bir yere kaçırdılar. 

Bugün bu hırsızlar nefret ve öfke ile hatırlanırken, Bediüzzaman Hazretleri milyonlarca insanın kalbinde ve dilinde rahmet ve mağfiret duaları ile anılmaktadır.

Vefatından beri her yıl Urfa'da mevlid programları yapılmaktadır. 

Bu sene bir kez daha böyle bir program için Şanlıurfa'dayız.

Türkiye'nin dört bir yanından manevi bir şükran borcunu ifa etmek için koşup gelen binlerce insan, mağfiret ve rahmet duaları ile bu mübarek şehre apayrı bir mana ve nur kattılar. 

Bu muhteşem ve anlamlı beraberlik, 1961 yılından beri bir kesintiye uğramadan ve hiç bir maniye aldırmadan ihlâs ve sebatla devam ediyor. 

Bu büyük ve muhteşem iman ve irfan hareketine tasallut ederek zarar vermek ve alçak emellerine alet etmek isteyen bütün kişi ve hareketler, bu millet tarafından en şiddetli ve manidar bir şekilde cezalandırıldılar.

Bediüzzaman'ın iman ve Kur'an hizmetine hasrettiği davası, bu milletin gönlünde ve kalbinde layık olduğu mümtaz yerini korumaya devam ediyor.

Allah makamını ali eylesin.