Bediüzzaman ve talebelerinden istiğna modeli
Said Nursi’nin bütün hayatı istiğna örnekleri ile doludur, kendisi tüm hacetini Rabb-i Rahimine arz etmiştir
Risale Haber-Haber Merkezi
İstiğna “ğına” kökünden gelen bir kelime olup, Cenab-ı Haktan başka hiç kimsenin minneti altına girmemek anlamına gelmektedir. Diğer bir manada “gönül tokluğu ve elindeki ile yetinmektir”.
Risale-i Nur mesleği istiğnadır, Risale-i Nur çizgisi “maddi ve manevi her şeyini feda ettim.” ifadesini hayatı ile ispat eden bir üstadın izzetli iman fedailiğidir.
Osmanlı, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerini yaşayan Said Nursi’nin bütün hayatı istiğna örnekleri ile doludur, kendisi tüm hacetini Rabb-i Rahimine arz etmiştir. Garipliğini, kimsesizliğini, acizliğini ve fakirliğini ona sunmuş, ondan medet istemiş, onun dışında kimseye boyun eğmemiş, kimseden hiçbir şey istemediği gibi hediye dahi kabul etmemiş olduğu tarihçe-i hayatında sabittir.
Isparta, Bediuzzaman’ın tabiri ile “Nurların Camiü’l-ezheri ve medresetüzzehranın merkezi hükmündedir. Bediuzzaman Said Nursi’nin zorunlu ikamete tabi tutulduğu Isparta ve civarındaki saff-ı evvel yüzlerce talebesi Risale-i Nur’a kemal-i iştiyak, ihlas, sadakat ve gayretle hizmet ederek “Isparta kahramanları” namını almışlardır. Bu kahramanların hayatlarını ve hizmetlerini incelediğimizde her birisi kendi istidadı nispetinde model olmuşlardır. Üstadlarından aldıkları düsturları bi-hakkın yaşadıklarını görmekteyiz.