Bediüzzaman'ın şehitlik yorumu çarpıcı
Akyol, Bediüzzaman Said Nursi'nin şehitlik kavramına çarpıcı bir yorum getirdiğini söyledi
Risale Haber-Haber Merkezi
Star gazetesi yazarı Mustafa Akyol, Bediüzzaman Said Nursi'nin şehitlik kavramına çarpıcı bir yorum getirdiğini söyledi.
Tartışma konusu olan şehitlik kavramını değerlendiren Akyol, şehit kavramının taşıdığı ilk anlamın Kur’an’a göre şehitler olduğunu belirterek, "Bu manasıyla şehitliğin salt dini bir paye olduğuna kuşku yok. Dahası, her dini payede olduğu gibi burada da “niyet”in belirleyici olduğu, kalpleri bilen sadece Allah olduğu için de, kimin şehit olduğunun mutlak hükmünü sadece Allah’ın vereceği kesin" dedi.
Gayrı-Müslimler için şehitlik vasfını irdeleyen Akyol, İslam geleneğinde, şehitliğin dini manasını gayrı-Müslimleri kapsayacak genişlikte yorumlayan bir çizginin var olduğunu söyledi. Çarpıcı örneklerinden birinin Bediüzzaman Said Nursi olduğunu vurgulayan Akyol, şu görüşleri dile getirdi:
"Üstad, Kastamonu Lahikası adlı eserinde, 40’lı yıllarda Avrupa’yı kasıp kavuran dünya savaşında ızdırap çeken halklara duyduğu üzüntüyü belirtikten sonra şöyle yazmış: “Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfât vardır ki, o musibet ona nispeten çok ucuz düşer. Böyle musibet-i semaviye masumlar hakkında bir nevi şehadet hükmüne geçiyor.” Bediüzzaman, devamında, ilahî rahmete mazhar olmak için Müslümanlığın kesin şart olmadığını, hem zaten bir “fetret devri” yaşayan İslam’ın hakikatlerinin insanlara tam ulaşmadığını belirtiyor. “Beşerin zalim kısmının cinayetinin neticesi olarak gelen felâketten vefat eden ve perişan olanlar”ın çocuk iseler zaten şehit sayılacağını yazdıktan sonra, yetişkin “mazlumlar” için de şöyle diyor: “Çektikleri felâketler onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir.”
"Peki neden böyle diyor Bediüzzaman?" sorusunu da soran Akyol cevabını de yine kendisi verdi: "Çünkü onun Müslümanlığının temelinde “iman” var; mesajının özünde ise “rahmet”.