Hikmet HOCAOĞLU

Hikmet HOCAOĞLU

Bö-lü-nü-yo-ruz…

Tutun ucu kaçan ipleri, her cenahta ayrı bir serzeniş, dayatılan gündemin arkasında birbirine zincirleme çok işler dönüyor.

Bir vasiyet yerine geliyor mesela, kaldı 2-3 gün, aynı zaman diliminde müellifin müjdeleri zuhur ediyor tarih sahnesinde, sayfalar yazılıyor yüz yıl sonra bile hayretle okunacak, şahit oluyoruz çok acip işlere.

Tersyüz olan, içi dışına gelip türlü canavarların göz kırptığı kurumlar ifşa oluyor. İlk defa sadece kolları ile meşgul değiliz bu ahtapotun!

80 yıl dayatılan medeniyet fakiri topluluklara girme hayalinin yerini, yetim kardeşlerimizle vuslatlar alıyor. Her Amerikan filminin simgesi sarayları yerle bir etmiş binalar yer alıyor dimağımızda!

Mısır'ın sultanları zindandan bile haykırıyor iktidarını, utanıyor postalları diktatörlerin, tahtın altında!

Bir ittihat hareketi şiddetini arttırarak kırıyor faylarını Mezopotamya’nın bir ucundan bir ucuna. Avrupa'nın samimî isevileri de, Amerika'nın samimi musevileri de memnuniyetini gizleyemez oldular. Elleri taşın altında kamufle olmakta usta. İslâma gebelerin doğum sancısı çok çetrefilli!

Ruslar esir aldıkları bir nâdan'ın fikirlerine teslim olmuş, kardeş olmuş ve kardeşliklerin sınırlarını kağıt üzerinde de kaldırabileceğini ispata çıkmış, boy gösterisi yapıyor Global milli takımlara...

Kağıt üzerinde verilen illerimiz kendi dilleriyle medet istiyor kucak açmış bir hareketten! Hem Musul, hem Kerkük, hem Erbil ve nice yetimlerimiz 100 yıllık hasretler besliyor bağırlarında!

Bölünmek diye haykırıyor içimizdeki İrlandalılar!

Bölünüyoruz diyor, azalıyoruz!

Ermenileri mi kardeş edineceğiz diyor, ezidileri mi, bu Kürtler mi bize kardeş olacak, yoksa aleviler mi? İttihad-ı İslâma nasıl girerler? diye tamamlıyor kompozisyonunu...!

Gülenlerin gülemediği bir eşikteyiz oysa.

Bölünüyoruz oysa ve bölüne bölüne çoğalıyoruz!

Oysa dünyanın ilk ulus devletinin bile bize yakıştıramadığı ve mateessüf bizden aldığı sistemle yönetiyor ülkesini, hakeza içinde en çok gurbetçi bulunan en faşist ırkçı ülkeler de gelmiş başkanlık sistemine, tâ Amerika'ya varana dek onlarcası aynı sistemin hırsızılar!

İttihad-ı İslâm'ın bir müslümanlar birliği olduğu intibası dayatılıyor manşetlerden...

Nice ehli kitap, nice şamanist, nice budist, hatta ateist beslendi oysa Anadolu'nun bağrında!

81 il sayısının 10 yılda 3 haneli rakamları aşacağını öngörebilenler aşağılık kompleksi zerk ediyor damarlarımıza, empozeleri freni patlamış kamyon gibi sırıtıyor ana haber bültenlerinde!

Faili meçhullerle hızını alamayanlar toplu katliamlara, patlayan madenlere atıyorlar imzalarını! Kırılıyor habis fikirleri! Geride kalmış rahatça tek bir kanaldan talimat ile yönetilen korku ve kaosa dayalı eski Türkiye!

Hainliği çok iyi bilenler hain ilan etmiş ceddimizi! Bir küçük versiyonunda da aynen hainliği her zerresinde gizlenmiş kimseler hain ilan ediyor muhterem Abilerimizi…

Enfusi dairede ne oluyorsa, afaki daireye kadar her katmanda aynıyla zuhur ediyor. Mikro alemden makro aleme bir damla nur, dalga dalgatsunamiler çıkarıyor Deccal komitelerinin başına...

Diyanet’in Bitlis’ten Tiflis’e hareketi bir yığın müjdenin startıdır, şimdi keyifle izlemek zamanı, şimdi müjdelerin bir bir inkişafı, şimdi ikinci ayakta sıra Ayasofya’da, Nurlar derslere girmesin diye dava açanların da, tahrifini durduran kararnameye edilen itirazın da son sekeratı, şimdi coğrafyacılara çok işler düşüyor, harıl harıl Büyük Anadolu Cumhuriyetinin sınırılarını genişlete genişlete tekrar tekrar çizme zamanı Biiznillah…

“Hem Âlem-i insaniyette inkâr-ı ulûhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesât-ı beşeriyeyizîr ü zeber eden Deccal komitesini, Hazret-i İsâAleyhisselâmın din-i hakikîsini İslâmiyetin hakikatiyle birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevîcemaati namı altında ve "Müslüman İsevîleri" ünvanına lâyık bir cemiyet, o Deccal komitesini, Hazret-i İsâAleyhisselâmın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak, beşeri inkâr-ı ulûhiyetten kurtaracak.” (Mektubat-29. Mektup)

Kutlu bir tomurcuk filizleniyor Anadolu'da!

Nurlar devletleşmiyor aslında, Devlet Nurlanıyor, Elhamdülillah...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum