Eyüp OTMAN
Boşanmak!...
Hoş olmayan bir helâl, kimse de hoşnut değil,
Neticesi çok vahîm, hiç kimse mes’ûd değil.
Ne günlere kaldık Yârab!... Ne oldu bilmem bize,
Yayamadık mutluluğu, gecelere, gündüze.
Küçücük bir bahane, ayrılığa sebepmiş,
O buna bunu; bu da ona; onu demişmiş.
Elle tutulur bir şey, gelmemiş bir an ele,
Pervasızca söylenmiş, ne gelmiş ise dile.
Neticesi ayrılık, anlayıp dinlemeden,
Kapılar kapanıyor, güzel söz söylemeden.
Ortada çoluk-çocuk, perîşân bir vazyette,
Birleşiyor kaderler, hepsi de sefâlette.
Şimdi ta’dâd edelim, herşeyi birer-birer,
Bu kutsal müessese, kazanmalı bir değer.
Tanısak eşimizi, küsmeden üç-beş sene,
Kendimizden bir şey katsak, bu dokunan desene.
Ayrı dünyadan gelmiş, değerler ayrı-ayrı,
Birleşik değerlere, değer verelim gayrı.
Aynı çatı altında, çatışmadan yaşasak,
Bu mübarek havuza, beraber su taşısak.
Birleşip sularımız, şekillense havuzda,
Resulümün (a.s.m.) sünneti yol olsa kılavuzda.
Kabullensek böylece, olduğu gibi bizi,
Harç eylesek yuvaya, bitmeyen sevgimizi.
Keşfetsek eşimizin, içindeki çocuğu,
İltifat eyleyerek, güldürsek yavrucuğu.
Bir vererek, bin alsak, hoş ve güzel olmaz mı?
Böyle yapan aile, söyle; mutlu olmaz mı.
Olur, bal gibi olur, olmaz diyen; şöyle dursun,
Bunları olduranlar, başköşeye kurulsun.
Ey Anneler Babalar, Gelin ve Damat sizin,
Hiç ayırım yapmadan, ölçüsüz sevginizin.
Şefkat ile sarılın, hiç kırmadan dökmeden,
Nasihatler eyleyin, lafı eğip bükmeden.
Sadaka-i câriye, kendi ve evlâtları,
Eksik olmaz gıyâbî, selâm ve salâtları.
Kurtarın, çatırdayan hiçbir yuva çökmesin,
Çoluk-çocuk, garip kalıp boyuncuğun bükmesin.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.