Bu haftaki hutbenin muhatabı RTÜK!

Geçen haftaki yazımda Cuma hutbelerini konu aldım.

Bu hafta yine aynı mevzuya devam etmek istiyorum.

Hutbeler, teorik din bilgisinin sahada uygulanmak üzere anlatıldığı, dinî mesajların birinci elden Müslümanlara iletildiği, İslamî tebliğin en etkili ve tesir edici metotlarından biri…

Zaten Cuma namazı kılmak gibi, Cuma’da hutbeyi dinlemek de farz.

Ancak mazideki her imamın ferdî hutbe uygulamaları yerine Diyanet’in ortak hutbe konsensüsü hutbelerin güncel meseleleri konu ettiği aşikâr.

Eskiden imamların bir hutbe kitabı olurdu, oruçta; ‘sakız orucu bozar mı?’ mevzusu, kurbanda; ‘tavuktan kurban olur mu?’ bahsi gibi klasik konular anlatılırdı.

Her sene böyleydi.

Tabi dersine iyi çalışan ve iman hakikati mevzularını belağatlı anlatan hocalar müstesna…

Evet… Zaman değişiyor, insan başkalaşıyor.

Her devrin kendisine münhasır bir yaşam biçimi var.

Tavuktan kurban olunmayacağını, beş bin yıldır tauna lanet etmek yerine çözümün aşı yapmakta olduğu gündüzde güneş gibi ortada.

Daha da anlatmanın gereği yok.

Yani zamanın şartları hutbe bahsinin ana rükünleri değiştirmese bile güncel ve İslamî yaşam şekline zarar veren modernist konuların işlenmesi tabiî ki faydalı.

Bu hafta Diyanet, aile hayatını temel alarak ‘evlilik programları’ ve ‘dizileri’ işledi.

Aile gibi dinî bir meselenin işlenmesi elbette güzel ve faydalı…

Bediüzzaman aile hayatını; her insanın küçük dünyası hatta küçük bir cenneti şeklinde tanımlıyor.

Aile hayatı yara alsa toplum hayatı da yara alır. Yani domino etkisi ile saadet yerine kaos, insan onuru yerine anarşizm hakim olur.

Hutbede önce Nisa suresinin birinci ayeti üzerinden nikâhın önemi hakkında vurgu yapılarak nikâhın, sadece iki bedeni bir araya getiren şekilsel bir ritüel olmadığı aksine nikâhın, eşlerin Allah’ın adını şahit tutarak bir ömrü paylaşmak üzere birbirlerine verdikleri söz olduğu söylendi.

Bu bağlamda hutbe aynen şöyle devam etti: “Aile kurumunun günümüzde nice tehlikelere maruz kaldığı bir gerçektir. Özellikle bazı yayınlarda aile mahremiyetinin çiğnenmesi ve nikâhsız birlikteliklerin adeta özendirilmesi, aile anlayışı ve yaşantımızda büyük tahriplere yol açmaktadır. Evlendirme adı altında yapılan kimi programlarda ise aileye yönelik değerlerin istismar edilmesi ve ayaklar altına alınmasıyla aile müessesesi itibarsızlaştırılmaktadır.”

Ve diyanet o kadar konuyu irdelemiş ve ciddiye almış ki; hutbede 2015 verilerini de söylüyor: “2015 yılında ülkemizde 602.982 çift evlenirken, 131.830 çift boşanmıştır. Bu boşanmalar neticesinde 109.978 çocuk, anne şefkatinden, baba merhametinden mahrum bırakılmıştır.”

İşte böyle önemli bir konu üzerinden evlilik programlarının veya dizilerin aile hayatlarına verdiği zararların anlatılması sevindirici…

Evlilik programlarının veya sürekli seküler hayatları konu alan ve gayr-i meşru ilişkilerin cirit attığı dizilerin aile hayatına verdiği tahribatı anlatan birçok makale yayınlandı.

Hem de konunun uzmanlarınca…

Ancak hutbede anlatılan bu konunun muhatabının pek de bizler olduğu kanaatinde değilim.

Hem madem, televizyonlarda yayınlanan bu programların aile hayatına zarar verdiği hutbede anlatılıyor, izlenmemesi teşvik ediliyor.

Hem madem, bu kanallara lisans veren kurumun Türksat ve denetleme yetkisinin de Rtük’te olduğu biliniyor.

Hem madem, programa değil, lisans verilen kanallara bile usulsüz yayın yapınca kayyum atanarak kapatılabiliyor.

Hem madem, Diyanet de, Türksat da, Rtük de devletin resmi kurumları…

O halde bu haftaki hutbede bu televizyon programları hakkında anlatılan mevzunun kısmen muhatabı biz değiliz, Rtük…

Diyanetimiz, Rtük’e bir yazı yazsın, hatta bu hutbenin aynısını Rtük’e iletsin, Rtük de bu programları kapatsın iş kökten çözülsün.

Aksi halde kafa karıştırıcı bu paradoksla kimseyi bu illeten kurtaramazsınız.

https://twitter.com/omercelebiresmi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum