Yaz tatilleri tatil, eğlenme dinlenme dönemi olarak bilinir.
Herkes için mi öyledir?
Hayır!.. Köyde hayatın en yoğun olduğu zamandır. Hasılat zamanıdır.
İlahi Rahmet canibinden gelen erzak vagonlarının dolu dolu geldiği bu mevsimde bir yılın erzakı ile ambarların doldurulma zamanıdır.
Şehirdekiler ise bir yıl -sanki çok çalışmış gibi- yorulmuş da, her türlü sorumluktan sıyrılıp yan gelip yatmak için tatil yerlerine koştukları gaflet zamanı. Üretmekten ziyade tüketim mevsimi. Yazın sıcaklarına ve maddi ve manevi kasların gevşemesine müsaade etmeden insan makinesinin yıl içinde yıpranan yönlerini kapsamlı bakıma alma, eksik ve noksanların telafi vesilesidir.
Yaz okuma programları ve Kur’an Kursları meşguliyetin şekli değiştirilerek dinlenmenin başka bir yönteminden istifade fırsatının kullanıldığı bir sezondur.
Hem maddi hem mânevi kârlı geçen bir tatil dönemidir.

Mahalle Camiinde Yaz Kur’an Kursları

Geleneksel hale gelmiş bir uygulamadır. Güzel bir düşünce ve çok fazla beklentilerin olduğu bir dönem…
Yıl içinde evde koltuklara, okulda sıraya oturmaya alışmış çocuklar cami ortamında yere oturmakta zorlanmaktadırlar. Ancak oturamıyor diye illa ki sıra düzeni gerekli olup olmadığı tartışılabilir.
Ancak yere oturmak da bir çeşit eğitimdir. Evet yerde diz üstü oturmak çok etkili ve ciddi bir eğitim şeklidir. Çocuklar hem diz üstü oturup hem de sıkılmayacak bir program tarzı belirlenebilir. Asıl eğitim davranışa yansıyan eğitimdir. Diz üstü beden terbiyesi ile beraber ruhun da terbiyesidir.
Önemli olan içerik ve yöntem meselesidir. Mümkün oldukça grup sayıları on–onbeş kişiyi geçmeyecek sayıda her grubun başında bir hoca olmalı.

Hocalar hem geleneksel öğretme hem de yeni metotları bilen formasyona sahip olması nurun âlâ nur olur.. Son yıllar bu tarz uyguları memnuniyetle duyuyoruz.
Yaz kurslarında mutlaka bir vakit namazı beraber kılınacak şekilde program yapılmalı. İllaki uygulamalı namaz eğitimi program içinde yer almalı.
Kur’an öğrenirken namaz sure ve duaları, temel dini bilgiler veriliyor. Namazla teori pratiğe dönüşüyor ve kalıcı olması sağlanıyor.

Özellikle İman ve İslam, Allah’ın varlığı birliği, uluhiyeti, rububiyeti, isim ve sıfatları seviyelere uygun anlatılmalı. Bunu ibadet gerekçesine inandırmak,ikna etmek için yapmak lazım..Risale-i Nur metodu artık camilerde uygulanmalı…
Geleneksel Kur’an  ve öğretme öğrenme şekli çocukluğumuzdan hatırlıyorum. Namaz, sure ve dualar koro halinde kendine özgü musiki makamında söylenir bilenler arasında bilmeyenler birkaç tekrar sonra kolayca öğrenirler. Hoca da tek tek test eder ve yanlışları düzeltir bir sonrakine geçerler. Halen bu metot etkili ve geçerli bir metottur uygulanmalıdır.

Yeni yapılan Cami mimarileri ve külliye konsepti

Memleketimizde ekonomik gelişmeler, sosyal alanda ve manevi alanda gelişmeler eş zamanlı başa baş oluyor.
Köyden şehre göçen Anadolu insanı kıt kanaat geçimi arasında briketlerle iki odalı gecekondular yaptılar. Sonra varoş denilen mahaller oluştururken yine kıt kanaat artırdıklarından mahallesine camiler yaptırdılar. Çocuklarını da değerlerinin de muhafaza etmeye çalıştırlar.
Kıt imkânlar içinde bu iki vazifeyi yapabilmenin adı hem bereket hem inayettir.
Zor şartlarda yapılan camilerin inşasında mimari mantık ve estetik düşünceye imkân olmadı. Dört duvar üstü kapatılıp cemaat meydana getirildi.
Şimdi yeni yerleşim bölgelerinde, kentsel dönüşüm alanlarında yapılan camiler gerçekten şaheser denilebilecek nitelikte oluyor.
İbadet mahalli yanında sosyal kültürel maksatlar için kullanılabilecek birçok kapalı mekanlar da kazanılmış oluyor.

Camiler mahallin cazibe merkezi haline getirilebilecek projeler yapılabilir.
Günün her saatinde, toplumun her kesiminin bir vesile ile cami ve külliyesine gelmelerini temin edecek sosyal ve kültürel faaliyetler planlanabilir.
Apartman hayatında zayıflayan komşuluk münasebetleri cami ve külliyesindeki faaliyetler vesilesi ile geliştirilebilir.
Düğünler camilerin külliyesi içindeki salonlarda yapılabilir. Aile eğitimleri düzenlenebilir. Evlilik öncesi mutlaka aday eşler eğitimden geçirilmeli. Bu eğitimlerde hem hayata hazırlık hem de dini noktadan temel bilgiler verilebilir.
Çocukların yıl boyu cami külliyesindeki ortamlara gelmelerine vesile olacak çalışmalar icad için kafa yorulmalıdır.
Cami ve cemaat ruhu hem dünyevi hayatımız hem de uhrevi hayatımız için gerekli. Sosyal hayatın gerginliklerine, streslerine de iyi gelir.
İletişim, kaynaşma, dayanışma adresi ve ortamı cami olmalı.
Diyanet teşkilatında yeni üst yönetim kadrolarının politikaları bu temennilerimizi destekler mahiyette olduğuna emareler görüyoruz. Memnuniyetimizle beraber vatandaş olarak talebimizi arz ediyoruz.