Dursun SİVRİ
Bursa ‘Anadolu Ağabeyleri 6’ panelinden notlar
Bursa’nın hatırlattıkları
Risale Akademi’in “Anadolu ağabeyleri” seri panellerinin altıncısı Bursa’da gerçekleştirildi. Bursa’nın benim için çok yönlü özel önemi vardır. Tarihi ve kültürel bakımdan ortak değer olarak öneminin yanında şahsen tarihi önemi var. Teknik Liseyi ikinci sınıftan itibaren (1972-1975) Bursa’da okudum. Risale-i Nur’larla ve Nurcularla Bursa’da tanıştım. (Mayıs 1972) İkinci doğum tarihimdir. Minnet ve şükran borcum evvelen Allah’a olduğu muhakkak. Vesile olan kadim gönül dostlarımız ağabeyler, kardeşler var Bursa’da. İlk yılların heyecanının ne demek olduğunu her nur talebesi bilir. Bursa’ya Mart 2012’de düzenlenen “Bediüzzaman’ı Anma ve Anlama” programına katılmıştım.
Bu sefer de Risale Akademi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile ortak program planlamış ve gerçekleştirildi. Aynı yıl için düzenlenen ikinci büyük sosyal faaliyet organizasyonu oldu.
Ankara’dan (Dursun, Kadir, Recep) Sivri kardeşlerle, Erkan Okur, Nihat Erdoğan’dan oluşan beş kişilik ekip olarak yola çıktık. Ankara’dan ayrıca başka hususi araçlarıyla ve otobüsle gelenler oldu. İstanbul, İzmir, Eskişehir vs. birçok yerden gelenler vardı.
Bursa çok büyümüş. Kırk yıl önce iki yüz bin nüfusu varken şimdiler üç milyonu aşmış. İstanbul Anakara gibi girişte yoğun trafikle karşılaştık
Merinos Kültür Merkezi
Merinos Kültür merkezi eskiden Sümerbank’a bağlı iplik ve dokuma fabrikaları vardı. Mecburi stajımı yapmıştım. Şimdi yerinde devasa çok fonksiyon kullanılan AVM ve Kültür merkezi olmuş. İçi ve çevre düzeniyle Yeşil Bursa’ya özgü modern ve nezih bir ortam vücuda gelmiş.
Program öncesi ayaküstü hoş sürprizler
Panel’in düzenleneceği salon girişinde, lobide Bursa’lı ve dışarıdan gelen dostlarla ayaküstü kucaklaşmalar, kısa hal hatır sohbetleri irtibatta ifratın tatlı pratikleri oluyor. Merdiven başında İhsan Atasoy’la karşılaştık. Program organizasyonu ortağı Bediüzzaman Platform başkanı, lise yıllarında öğrencilik arkadaşımız Prof. Dr. Fikri Pala hoş geldiniz ile karşıladı. Beraberimizdeki arkadaşlarla hemen birlikte bir resim çekilerek işe başladık.
Panel konuşmacıları, programın konusu olan Mehmet Fırıncı Ağabey, Risale-i Nur hizmetinin 1950’li yıllarda Bursa’da başlatan, tarihi son şahitlerden, halen aynı dinamizmi devam ettiren Ali Çakmak ağabey (O’nun Kuruyemiş dükkanında Risale-i Nurları tanımıştım) Fırıncı ağabey aynı koltukta aynı karede otururken herkes resim çektirme yarışındaydı. Yine yanındaki koltukta Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Prof. Dr. Gürbüz Aksoy’la program öncesi kısa sohbetler hoş tatlı muhabbet iklimi oluşturuyordu.
Bu arada Dr. Ahmet Yakut beyle hoş beş ederken eşi Hülya bacımızı sordum. “Son zamanlarda yazılarını okuyamıyoruz” dedim. Sesi soluğu sağlığı nasıl derken orada olduğunu öğrendik. Kendileri ile görüşebilir miyiz diye Dr. Ahmet ağabeyimizden referans olmasını rica ettik. Hemen cep telefonuna sarıldı salondan dışarıya çağırdı. Deneyim ve birikimleriyle Risale Haber’de yazılarını görmek isteğimizi ilettik. Sağ olsun önerimizi memnuniyetle kabul etti. Bu arada yanımıza Abdurrahman Iraz yaklaştı uzaktan. Sanki önceden ikimiz anlaşmışız gibi ilk sözü Hülya Yakut bacımıza, kendine has dobra üslubuyla hemen şimdi “RisaleHaber”e yazmasını söylemesi tevafuk ve çifte kavrulmuş tahşidat oldu. Halbuki Abdurrahman beyle yeni görüşüyor ve bu konuda bir bahis olmamıştı. Hülya Yakut bacımız ertesi gün “Merhaba” diyerek yazmaya başladılar.
Program akışı
Edebiyatçı-Eğitimci Metin Yalçın’nın takdimini yaptığı program Adnan Akar hocanın Kur’an-ı Kerim okumasıyla başladı.
Program başında zihinleri hazırlamak, Risale Akademi’nin belgeseller serisinden hazırladığı videolar gösterime girdi.
Risale Akademinin faaliyetleri kısa spotlar halinde özeti sunumu ardından Mehmet Fırıncı Ağabeyi için hazırlanan belgesel video gösterildi. Ardından önceki hafta vefat eden 29 Eylül 2012 de adına program yapılan Mustafa Sungur ağabey için hazırlanan video izlenirken duygulu anlar yaşandı.
Açış konuşmasını organizasyon ortağı “Bediüzzaman’ı Anma Ve Anlama Platformu” Başkanı Prof. Dr. Fikri Pala yaptı.
Risale-i Nur hareketini özetleyerek giriş yapan Pala, Bursa’nın mânevi medarı iftiharı olan Mehmet Fırıncı ağabeyin hayatı ve hizmetini akademik üslupla özetledi.
Risale Akademi adına konuşan Dr. İsmail Benek, yine kimsenin aklına gelmeyen ilk defa duyulan yeni şeyler söyledi. Son şahitler, saff-ı evvel ağabeyler hatırasını yaşatma adına kültür merkezleri, enstitüler, eğitim kurumlarına memleketlerinde tesisler kurulmalı dedi. Planlanıp kesinleşen programların yer ve tarihlerini açıkladı. Fırıncı ağabey için, Tevazu ile teşebbüsü şahsında birleştirmesi tespitini paylaştı.
Isparta Kahramanları sempozyumunu Isparta Valiliği birlikte 21 Aralıkta 2012’de yapılacağı haberini verdi. Uluslar arası sempozyumların tarihlerini bildirdi. Programları bizzat takip etmeyi geçtik haberini takip etmekte zorlanır olduk yani…
Panel oturumu
Panel oturumu Akademik Araştırmalar vakfı başkanı ve panel oturumunu yönetecek olan Prof. Dr. Gürbüz Aksoy masadaki yerini aldı. Yeni hac vazifesinden geldiği kısa saç tıraşından belli olan Aksoy, çok iş yapıp az konuşmasıyla bilinir. Kısa bir teşekkür ve hoş geldiniz seremonisinden sonra panel konuşmacılarını davet etti, yerlerini almalarını sağladı.
İlk konuşmacı Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikiyatr penceresinden Fırıncı ağabey tahlili yaptı. Çok zeka kuramından iletişimi en güçlü olanların duygusal zekâ açısından ileri olduklarını bunun en güzel örneğini Fırıncı Abi olduğunu talebelik yıllarında yaşadığı hatırları ile anlattı.
İkinci konuşmacı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. İbrahim Özdemir’di. Nevzat Tarhan hoca gibi irticalen konuşamayacağını hazırladığı metinden okuyacağını söyleyerek söze başladı ama konuşmasının tamamını kendini kaptırıp irticalen yapması dikkat çekiciydi. Yurt dışında defalarca Fırıncı ağabeyle birlikte seyahatlerinden bahsetti. O kadar yaş farkına rağmen Fırıncı ağabeye yetişemediklerini, birçok ülkede fırıncı ağabey isminin unutulmayacak şekilde hafızalarda yer ettiğini heyecanlı bir üslupla anlattı. Kendisinin yurt dışında elliye yakın ülkeye gittiğinin her gittiği yerde “Fırıncı abi”yi sorduklarını söyledi. Bu arada İngilizce lügat ve literatüre “Abi” kelimesinin girmesi sürpriz olmayacağını orijinal bir tespit olarak paylaştı.
Üçüncü konuşmacı Fatih Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Doğay Arınç, üniversitede öğrencilik yıllarında fırıncı ağabeyle ilgili hizmet hatırlarını paylaştı. Bu arada akraba olduklarını da öğrenmiş olduk.
Son konuşmacı ve “Ağabeyler panellerinin değişmez demirbaş konuşmacısı yazar İhsan Atasoy’a söz sırası geldi.
Nur’un Kahramanları serisinin yazarı İhsan Atasoy yaşayan saff-ı evvellerden Mustafa Sungur ağabeyin hayatını yazmak için zor izin koparabildiğini Karabük panelinde anlatmıştı. Gerekçe de Tarihçe-i Hayatın Üstad Bediüzzaman hayatta iken yazılmasını örneği olmuş. Ancak Fırıncı Ağabeyden izin alamadığını şu an siz katılımcıların huzurunda izin istedi ve almış kabul ederek işe başlayacağı haberini verdi.
İmam hatip lisesini, İslam Enstitüsünü İstanbul’da okuyan, o gün bu gündür Risale-i Nur hizmetleri vesilesiyle Fırıncı Ağabeyi ile yakın münasebeti bulunan İhsan Atasoy, ağabeylerin hayat ve hatıratlarını yazarken Fırıncı ağabeyle ilgili de çok kapsamlı bilgiye sahip. Elbette konuşacağı çok şeyleri vardı. Fakat on beş dakikalık süre zarfında birkaç hatıra ve anekdotları aktarabildi.
Şükran Vahide (Meryem Weld) hanım efendi ile evlendiğinde Fırıncı abi 63 yaşındaydı. Bu evliliğin hikmeti ile Peygamberimizin (asm) evlilikleri arasında münasebet kurdu. Hatice validemizle evliliği, illet evliliğidir. Diğer evlilikleri ümmete imameti için hikmet evliliği tespitini yaptı. Fırıncı ağabeyin evliliğini de neslin devamı olan illet evliliği değil hikmet evliliği sözünü de ilk duymuş olduk.
Konuşmalardan ve Mesajlardan satırbaşları
Konuşmaları bire bir aktarmak hatta özetlemek bile yazıyı çok uzatacağından alabildiğim notlar ve tespitler satırbaşlarıyla;
-Risale-i Nurların Türkçe dışında diğer dillere özellikle İngilizceye çevrilmesine vesile oluşu. Bu meyanda 1974’te Amerika’da İngilizce “The Ligt” dergisinin çıkarılmasına vesile oluşu.
-Almanya’da tevafuklu Kur’a-ı Kerim’in basılmasına vesile oluşu
-İstanbul’da üstadımızın talimatı ile neşriyat hizmetlerini başlatması
-Tevazu ile teşebbüsü birlikte şahsında toplaması
-İstanbul Türkçesini çok iyi kullanması
-Yurt dışı hizmetleri
-Asıl adı Mehmet Nuri Güleç olmasıyla ismiyle müsemma daima güleç olması
-Fırıncı ismini 1952’de Üstad’la tanıştığında “Furuncu Muhammed kardaşım” diye üstad o ismi koymuş olmasıydı. Daha bahsedemediğim çok haslet ve meziyetleri sitayişle bahsedildi
Program sonrası
Tam panel konuşmaları sona yaklaşırken Bursa Büyük Şehir belediye başkanı Recep Altepe salona girdi ön sırada Fırıncı ağabeyin yanına oturdu. Bu arada panel başkanı Gürbüz bey başkanı arzu ederlerse kürsüden birkaç kelam düşüncelerini ifade etmelerini rica etti. Başkan hem kürsüye çıktı. Programlarının yoğunluğundan geciktiği özrünü beyan ederek kısa bir konuşma yaptı. Ecdadımızın başşehir yaptığı Bursa’nın tarihindeki büyük şahsiyetler gibi mânevi alanda büyük hizmetlerde bulunan fırıncı ağabeyimiz de bizim değerlerimiz dedi.
Katılımcılara teşekkür etti. Bu konuşma ile plaket törenine geçildi. Başkan sahnede iken plaket töreni ve toplu resim çektirildi. Fırıncı ağabey de sahneye davet edildi, kendisi için konuşulanlar için ”Dua yerine geçer inşallah” diyerek başladı ve tek kelimelik teşekkürle bitirdi.
Çok yönlü maslahatları şevke, uhuvvete, muhabbete vesile olduğu açık bir program da heyecan dorukta hitam buldu. Bir başka programların izlenimlerini aktarmak temennisiyle dedik salondan ayrıldı. Çıkışta kırk yıllık arkadaşım dostum Gölcük Tersanesinden iş ve dersane arkadaşım (şu anda fabrikası olan iş adamı) Mehmet Dik ağabeyimiz bizi bırakmadı. Uludağ’ın yamacındaki oldukça lüks hane-i saadetlerine aldı. Yemek namaz çay ve derin sohbetlerden sonra Ankara yoluna revan olduk. Yolda cevşen, risale, Recep Sivri kardeşimin özel derlediği evradı dua albümünden seçmeler, müzakereler derken gece yarısı evlerimize vasıl olduk. Dolu denilebilecek bir on sekiz saat yaşadık elhamdülillah…
Bundan sonra daha nice programların izlenimlerini paylaşmak temennisiyle…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.