Büyük siyaset büyük örgütçüdür.

İlâyı kelimetullah’a hizmet ve katkı veren her parti ve kurumu kendinden bilmektir.

Medyası, yeryüzüne yayılmış tüm iman taraftarı olan kurumlardır.

Ondan bahseden her sütun onundur.

Ahiretten haber veren her yaklaşım onun propagandasıdır.

Ölümü hatırlatan her yazı onun kalemidir.

İmana bakan her göz onun gözüdür.

Ulvi hüznü seslendiren her melodi onun tellerindendir.

Cenneti vaad eden her sistem onundur.

Himmeti milleti olan her fert onun milletidir.

Büyük siyaset menfi siyasete kalben uzak durmaktır, taraftar olmamaktır.

Büyük siyasetin elinde Nur vardır, bin tane eli de olsa topuza uzanacak yeri yoktur.

Yalanı  susturmak değil ilzam etmektir. İspat pesinde durmaktır,  fırsat vermektir.

Nefislerin yoklugunu istemek değil ıslahına çalışmaktir.

Samimiyettir.

Hüsnü zanna memurdur.

Güler yüz ve tatlı dil, büyük siyaset için,asrın silahıdır.

Kızmamaktır, acımaktır.

Büyük siyaset kazanılana sevinmekten ziyade kaybedilene üzülmektir.

Bütün çabasını, tümüyle gemideki canilerden kurtulmaya değil, bir masumu kurtarmaya harcar.

Dünya tamamiyle ele geçse de, bir gencin imansız gitmesinin acısını karşılayamaz.

Büyük siyaset suçu ve kabahati şahsileştirir; etrafını, topluluğunu biri üzerinden yargılamaz, genellemez, suçu çoğaltmaz.

Geçmiş zamanın haksızlığı karşısında kendi eksiğini de görür, kadere de pay verir, en son karşıdakine ait kısmı ‘yüce yargı’ya bırakır; üzerine düşen tarziye vermektir.

Büyük siyaset söz üzerinden yapılandır. Niyet kalbin içindedir, açmadan bilemezsin.

Büyük siyaset Hamza ile Vahşiyi, cennette, kol kola getirme siyasetidir.

Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşmaktır, ancak aşırıya gitmemektir; çünkü Allah aşırıyı sevmez.

Unutulmamalıdır ki, savaş meydanında, yine de geriye kalanları toplayan en haklı olandır.