Çağımızım vebası
Tüberküloz, binlerce yıldan beri insan sağlığını tehdit eden bulaşıcı bir hastalıktır
Verem Haftası dolayısıyla Bayrampaşa Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Doktor Kenan Kır hastalığı tanıtan ve korunma yollarını gösteren açıklama yaptı.Tüberküloz hastalığı binlerce yıldan beri insan sağlığını tehdit eden, mycobacterium tubercilosis adlı mikrop ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Etken 1882'de Robert Koch tarafından bulunan tüberküloz basilidir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre her yıl yaklaşık 8,4 milyon insan bu hastalığa yakalanmakta ve 2 milyon insan bu hastalık yüzünden ölmektedir. Dolayısıyla tüberküloz dünyamızı ve Türkiye'mizi tehdit eden ciddi bir halk sağlığı sorunudur.
Tüberküloz halk arasında 'ince hastalık' olarak bilinmektedir. Bilinen en eski hastalık olmasına ve 50 yıldır tedavisinin mümkün olmasına, ayrıca korunulabilir (bulaşıcı) bir hastalık olmasına rağmen, tüm dünyada en yaygın ve ölümcül hastalıklardan biri olmaya devam etmektedir. Dünyada yaşayan her üç kişiden birisi TBC mikrobu karşılaşmıştır. Bu mikroba özellikle Asya ve Afrika kıtasında çok sık rastlanmıştır. Eskiden gelişmiş Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde bu hastalıktan hiç söz edilmezdi. Oysa AİDS'in yaygınlaşması ve küreselleşme sürecine paralel olarak TBC'li hastaların sayısı artmaya başlamıştır. Türkiye TBC'nin sık görüldüğü ülkeler arasında yer almaktadır.
TBC NASIL BULAŞIR?
TBC hastalığı solunum yolu ile bulaşır. Hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması, konuşması ile solunum yolu salgıları damlacık şeklinde havaya atılır. İçinde TBC basilinin (mikrobunun) bulunduğu bu damlacıkların solunması ile sağlıklı bireyler enfekte olur. Enfekte olan her kişide mutlaka hastalık gelişmez. Alınan basiller kişiyi hastalanmaksızın vücutta saklı kalır ve vücut direncinin düştüğü bir anda hastalık oluşturur. Hastalığın gelişme riskinin olduğu dönem ilk iki yıldır. Yaşam boyu hastalık gelişme riski %10'dur. Ayrıca solunum yolu dışında mikrop cilt ve mukozalardan, doğum kanalından anne sütünden de çok nadiren bulaşabilir.
TBC HASTALIĞI KOLAYLAŞTIRAN FAKTÖRLER
Vücut direncinin düşük olduğu kişilerde yüksektir.
Bunlar;
• Beş yaş altı çocuklar ve bebekler
• Yaşlılar
• Vücut direncinin düşüren hastalıklar (Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY), Kanser, AIDS)
• Organ nakli yapılan hastalar
• Bağışıklık sistemine baskılayan hastalıklar (kortizon gibi)
• Sigara içenler
• Beşlenmesi bozuk ve kötü yaşam koşullarına sahip kişiler.
• Alkol ve ilaç bağımlılığı olan hastalar
TÜBERKÜLOZUN BELİRTİLERİ
Hastalık ani ve gürültülü ortaya çıkmaz. Sinsi ve yavaş ilerler. Hastalar genelde aylardır devam eden halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı akşamları hafif artan ateş, geceleri terleme gibi yakınmalarla doktora başvururlar. Zamanla iki hafta devam eden öksürük ve balgam çıkarma, değişken miktarlarda kan tükürme, göğüste ağrı ve nefes darlığıdır.
TBC TEŞHİSİ NASIL KONUR
TBC tanısı için balgamda TBC basilinin (mikrobunun ) gösterilmesi ile konur. Hastanın yakınmaları ve akciğer filmi bulguları şüphelenmeyi sağlar. TBC hastalığının tanısı tedavisi ve takibi ülkemizde Verem Savaş Dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır.
TBC Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir? Doğrudan gözetimli Tedavi (DGT) Nedir?
TBC ilaçları bulunmadan önce tedavinin temelini iyi beslenme, istirahat ve uzun süreli sanatoryum tedavisi oluştururdu. Günümüzde TBC basilini öldüren çok güçlü ilaçlar vardır. Mikropları etkili bir şekilde öldürmek ve ilaçlara direnç gelişimini önlemek için, tedavide dört çeşit ilaç birlikte kullanılmaktadır.
Bu ilaçlar izoniyozit, rifampisin, etombutol, pinazinamid veya morfozinomit streptomisindir. Tedavi süresi altı aydır. Tedavide her gün ilaçların düzenli bir şekilde alınması çok önemlidir. Bu yüzden doğrudan gözetimli tedavi (DGT) sistemi uygulanmaktadır. Bu her doz ilacın bir görevli tarafından içirilmesidir. DGT'nin sebebi, hastaların bir kısmının en az altı ay sürecek bir tedaviyi düzenli sürdürmemesidir.
DGT birçok ilde başlamıştır. Bu illerde hastaların ilaçları, evlerine en yakın sağlık kuruluşu tarafından, gözetim altında içirilmektedir.
İlaca Dirençli TBC Nedir?
TBC mikrobuna etkili olması beklenen bir ilacın etki etmemesi "ilaç direnci" olarak tanımlanır. İlaç direncinin nedeni önerilen tedavinin düzenli ve belirlenen süre kadar kullanılmamasıdır. Verilen ilaçlar her gün içilmez veya bir kısmı unutulur. Ve direnç gelişir. Böylelikle TBC basili ölmez ve hastalık devam eder. Bu durumda hastalar yan etkileri çok daha fazla ve uzun süre kullanım gerektiren (2 yıl) pahalı olan ikinci grup ilaçlarla tedavi edilir. Bazen ameliyatta gerektirebilir.
Beş Yaş Altı Çocuklarda Teşhis ve Tedavi?
Beş yaş altı çocuklarda TBC mikrobunun hastalık geliştirme riski, erişkinlere göre çok daha yüksektir. İki üç haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı durumunda TBC akla gelmelidir. TBC düşünülen çocukta mutlaka aile taraması yapılır. Çocuk balgam veremiyorsa yutulan balgamları incelemek için mide suyu incelemesi yapılır.
TBC tanısı konulan gebelerde streptomisin dışındaki tüm temel ilaçlar güvenle kullanılabilir. Emziren annelerde, TBC ilaçlarının süte geçişi çok düşük konsantrasyonda bulunduğundan bebeğe zarar vermez.
TBC'den Korunma?
1- TBC hastalarının teşhis ve tedavisi (TBC'liler yılda ortalama on sağlam kişiye hastalığı bulaştırırlar.)
2- Hastanın yaşadığı mekânın havalandırılması, negatif aspiratörlerle havanın temizlenmesi,
3- Hastanın maske kullanmak suretiyle basil saçılmasının önlenmesi,
4- Sağlam kişilerin dirençlerinin artırılması için aşılanmaları,
5- Hasta kişinin yaşadığı hane halkının tamamının taranması.
PPD veya Tüberkülin Deri Testi, TBC mikrobuyla karşılaşıp, karşılaşmama durumunu ortaya koyar. Hasta olduğunu göstermez. Test pozitif ise, kişi TBC mikrobunu hastadan aldığı anlaşılır ve vücudunda TBC'ye karşı reaksiyon gösterir.
Dünya Sağlık Örgütü TBC'yi yanlış tedavi etmenin, hiç tedavi etmemekten daha kötü olduğunu duyurmuştur. Yanlış veya eksik tedaviler sonucunda 15–20 gün içerisinde hastanın şikâyetleri tamamen düzelir. Hasta, "iyi oldum, işler yolunda gidiyor" sanır. Oysa 3–6 ay içersinde ilaç direnci gelişir ve hastalık geri döner. Bu durumda işler çok zorlaşır, hatta imkânsız hale gelir. Çünkü mikroplar ilaçlara karşı direnç kazanmıştır. Daha da kötü olan ise dirençli TBC mikrobu taşıyan kişilerin, bu hastalığı sağlam kişilere yayması ile dirençli hastalar ordusu oluşmaktadır. Böylelikle toplumda TBC'nin tedavi ve kontrolü giderek daha da zorlaşır. Dirençli TBC hastaları mutlaka yatarak tedavi edilir.
Ülkemizde nüfusun ¼'ü veremle tanışmış, şu anda 200 bin hasta bulunmakta ve her yıl 30–40 bin yeni hasta sayısı bu sayıya katılmaktadır. Bu sebeple TBC hastalığı halk sağlığı açısından büyük önem arz etmektedir.
Dünya Bülteni