Nurettin HUYUT
CHPnin açılımı ve Bediüzzaman
Seçimler yaklaştıkça siyaset de renkleniyor. Partilerde beklenmeyen açılımlar yaşanıyor. Özellikle CHPnin bu konuda başı çektiğini söyleyebilirim.
Çarşaflılara parti rozeti takması, ardından her mahalleye resmi birer Kuran Kursu açılmasını savunması buna örnek gösterilebilir.
Bediüzzaman Hazretlerinin bu kabil olaylara bakış açısı nedir? Nasıl değerlendirirdi?
Bediüzzaman Hazretleri; siyasete siyaset yapmak için bakmamış, önem vermemiş, özellikle Risale-i Nurların yazıldığı karanlık dönemlerde yıllarca siyasetten ve siyasi çekişmelerden uzak durmuştur. Yazdığı mektuplarında onlara ya hiç değinmemiş ya da değinmişse talebelerine ışık tutacak mahiyette değinmiştir.
O nedenle çok fazla detay bulmak zor, ama, bu hadiseye bakmamızı sağlayacak miktar ve nitelikte ikazlarının varlığına rastlamak mümkün.
Öncelikle, siyasilere bakışı objektiftir. Hem, niyet okuma pozisyonuna girmediğini söyleyebiliriz. Örneğin Eski içişleri bakanı, aynı zamanda CHPnin Genel Sekreteri Hilmi Urana yazdığı mektubunda onlardan dine ve imana sahip çıkmalarını istemektedir. Bunu yaparlarsa hem millet nazarında büyük bir şeref elde edeceklerini, hem ahirette işlemiş oldukları günahlarına kefaret olacağını, hem de birer kahraman olarak yad edileceklerini söylemektedir. (Emitdağ Lahikası Sh. 191)
Yani, onlardan dine hizmet etmelerini açıktan talep etmektedir.
Ama, başka bir uyarısını takip ettiğimizde ise olayı başka şekilde değerlendirdiğini görmekteyiz. Münafıklar dindarları perde yapıp dini siyasete alet; sonra da siyaseti dinsizliğe alet etmeye çalıştıklarına şahit olduğunu söylemektedir. Ve Müslümanların yanlış basmamaları için birkaç şey söylemek istediğini, ama Risale-i Nurda zaten yeterli ölçülerin olduğundan bahisle ona havale ettiğini görüyoruz. (Beyanat ve Tenvirler sh. 201)
Bir başka yerde Bu asrın acip bir hassasıdır. Bu asırdaki ehl-i İslamın fevkalade safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne affetmesi ve bir tek haseneyi, binler seyyiatı işleyen ve binler manevi ve maddî hukuk-u ibâdı mahveden adamdan görse, ona bir nevi taraftar çıkmasıdır. (Kastamonu Lahikası Sh. 24)
Bir başka izahında;İşte, müştebih ağaçları gösteren semereleridir. Öyleyse, benim ve onların fikirlerimizin neticelerine bakınız. İşte birisinde istirahat ve itaattir. Ötekisinde ihtilâf ve zarar saklanmıştır. (Münazarat Sh. 50)
Bediüzzaman Hazretleri bu ve benzeri görüşleri ile Müslümanlara ölçüler vazediyor.
O da bana göre şudur:
1-Siyasilerin hepsi biribirine benzer,
2-Onların niyetleri önemli değildir, yaptıkları iş önemlidir.
3-Onları tanımak istiyorsanız yaptıkları işlerine bakınız.
4-Onları iyi ve güzel işler yapmaya teşvik edin
5-Ama, öyle hemen kapılmayın, bir küçük hayırlı iş yaptı diye hemen affedip taraftar olmayın,
6-Onların bir kısmı büyük günahları irtikâp eden/etmiş kimselerdir. Bir küçük hayırlı iş onları hemen temize çıkarmaz.
7-Siyasete bakacaksanız, Risale-i Nur mizanları ile bakın,
8-Günlük siyasi atraksiyonlara bakarak hareket etmeyin, zira sizi yanıltabilir.
Saydığım bu maddeler gibi bir takım siyasi kriterler çıkarmak mümkün.
Bu ölçüler ışığında CHPnin seçim öncesi geliştirmiş olduğu açılıma bakarsak, buna karşı yapmamız gereken iş; sadece bu açılımı alkışlamak, bu tavrının doğru olduğunu kendilerine bir vesile ile iletmekten ibarettir. Açılımları burada kalmamalı çünkü, geçmişte aleyhte çok şey yaptılar. Unutmadık, unutmayacağız. Bir tek şartla unuturuz, bu yaptıkları açılıma yenilerini eklemek suretiyle unutmaya hazır olduğumuzu bildirmek isteriz.
Seçim sonrasında her şey netleşecektir. CHP bu açılımında samimi mi? Değil mi? Ortaya çıkacaktır. Bundan sonra söyledikleri gibi olacaklar mı? Göreceğiz.
Niyet okuyucusu değiliz, onların niyetleri ne olursa olsun bu hareketleri doğru bir hareket ve devam etmesi gerekmektedir. Şayet dedikleri gibi başörtüsüne sahip çıkar ve bu milletin bu yarasına merhem sürerlerse, ayrıca buna benzer müzminleşmiş problemleri bu yaklaşımla çözme çabası gösterirlerse o zaman hem kul yanında hem Allah katında şerefli bir vaziyete girmiş olurlar. Biz de alkışlarız. Değilse zaten henüz bulaşmadık ki, pişman olalım.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.