Abdulkadir MENEK
Cizre’de Nur
Botan bölgesinde ilim diyarı
Tarihten bugüne bakar gibisin.
İlim âşıkları uğrardı sana
Gönlüme hicranla akar gibisin.
Medreseler ilim tahsili için
Bölgede cazibe merkezi olmuş.
Etraftan okumak için daima
Birçok talebeler, Cizre’ye dolmuş.
Cizre, ilim irfan yayar etrafa
Âlimler çevreyi irşat ederler.
İki kardeş bu maksatla gezerek,
Şirin bir köy olan Nurs’a giderler.
Bir müddet bu güzel köyde kalınca,
Yerleşmeye karar verirler burda.
Said Mirza, kardeşlerden birinin,
Torunu olarak doğuyor Nurs’ta(1)
Molla Said gezer Şark illerini
Hem ilim öğrenir, hem tetkik eder.
Birçok beldelere uğrayıp, sonra
Bir ilim merkezi Tillo’ya gider.
Gavs-ı Geylani’yi görür rüyada:
‘‘Mustafa Paşa’yı Hakka davet et’’
‘’Zulmü bırakarak, namazı kılsın.’’
‘’Yoksa Hak namına hükmü icra et.’’
Bani Hani, yolcuların mekânı,
Burada dinlenir, âlimler gelir.
Münazara başlar, O sual sormaz.
Bütün suallere cevaplar verir.
Âlimleri ilzam eder böylece.
Bir kısmı bir süre, Ondan ders alır.
Paşa namaz kılar, zulmü bırakır.
Cizre’de bir süre misafir kalır.(2)
Aradan bir müddet zaman geçince
Bir yaylada karşılaşır Paşa’yla
Tövbesini bozmuş Paşa’ya der ki:
‘’Ulaşmazsın Cizre’ye bu kafayla.’’
Paşa yayladan Cizre’ye dönünce
Bir gün çadırında ölü bulunur.
Büyük mahkemede adalet için
Ölüm meleğince ruhu alınır.(3)
Ahmed-i Hani gelmiş bu diyara.
Mem-u Zin’i aşkla yazmış, dinlemiş
Beyazıt’ta, kubbede Molla Said,
Şeyh’in sırlarını manen anlamış.(4)
Kırmızı Medrese bir dar-ül ilim.
Birçok büyük âlim burdan geçerler.
Molla Cezeri’nin hitap kürsüsü.
İlim şerbetini burda içerler.
Ahmed-i Cezeri manevi sultan.
Aydınlatmış şarkı, feyz-i Kur’an’la.
Manen üçü de aynı makamdalar,
Molla Cami, Hazret-i Mevlana’yla.(5)
Seyit Ali, büyük şair Botan’da
Anlamış nurdaki büyük hikmeti.
Üstad’ı anlatır nur eserinde
Ahir zamandaki büyük kıymeti.(6)
Vastanlı Abdurrahim nur aşığı.
Hizmet için gitmiş ta Emirdağ’a
Üstad’ı ziyaret ederek dönmüş,
Vuslat duasıyla o mutlu bağa.(7)
Şeyh Seyda doğunun büyük âlimi.
Nura muhabbeti dillerde destan.
Bir gönül adamı, daim müstakim.
Kur’an için gayretliydi her zaman.
Seher vakitleri dua faslında
Batıya yönelir, eller semada.
Halifesi sorar: ‘’Kurban bu ne hal?’’
Der ki: ‘’Feyz, Barla’ya iner ilk anda.’’
‘’Hemen istifade etmek isterim.’’
‘’Said’den dağılan feyz ve nurlardan.’’
‘’Bu hareketimin budur sebebi.’’
‘’İşte duam, bu manevi sırlardan.’’8)
Bir halifeye der: ‘’Mümkün olsaydı,’’
‘’Medresede Nur dersini dinlerim.’’
‘’Bu kitaplar hakikattır. Üstad’ı’’,
‘’Ben Firavunların Musa’sı bilirim.’’(9)
Haber alır, Üstad Urfa’ya gelmiş.
Müridleri ile düşer yollara.
Midyat’a gelince alır haberi.
Üstad kavuşmuştur, Ebedi Yar’a
Urfa’ya gidemez, yol kapatılmış.
Dua deryasına, O manen dalar.
Midyat’ta mahşeri kalabalıkla,
Gıyabi cenaze namazı kılar.(10)
Nurla alakası böyle Cizre’nin.
Molla Said-i Meşhur dillerdedir.
Duamız, daima müstakim olsun.
Nurlara muhabbet, gönüllerdedir.
KAYNAKLAR
1-Şahiner, N.(1977). Nurs Yolu(63). Yeni Asya Yay. İstanbul.
2-Tarihçe-i Hayat(1994) Sayfa:36. Yeni Asya Neşriyat. Almanya Şahiner,(1974).N.Bilinmeyen Taraflarıyla(36). Yeni Asya Yay.
3-Şahiner,(1974).N.Bilinmeyen Taraflarıyla(46). Yeni Asya Yay.
4-Tarihçe-i Hayat(1994) Sayfa:32. Yeni Asya Neşriyat. Almanya. Şahiner,(1974).N.Bilinmeyen Taraflarıyla(29). Yeni Asya Yay.
5-Şahiner, N. Son Şahitler I(326). Nesil Yayınları. İstanbul.
6-Şahiner, N.(1997) Şahitlerin Dilinden Bediüzzaman(177).Timaş Yayınları. İstanbul.
7-Emirdağ Lahikası (2001). Sayfa: 284. Yeni Asya Neş. İstanbul.
8-Abdulkadir Badıllı(1990).Tarihçe-i Hayat(735).Timaş.İstanbul
9- Şahiner, N.Son Şahitler IV(189). Nesil Yayınları. İstanbul.
10-Şahiner,N.(1974).Bilinmeyen Taraflarıyla(395).Yeni Asya Yay.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.