Çocuklardaki konuşma bozukluğu için ‘kendiliğinden geçer’ demeyin!
Konuşurken heyecanlanma, hata yapma, kekeleme, tutukluk; çocukluk ve gençlik çağında sıklıkla karşılaşılan problemler arasındadır.
FARIKA TEYMUR ARTIR *
Bazı konuşma bozuklukları düşme, yaralanma, havale gibi sebeplere bağlı organik kaynaklı olsa da konuşma bozukluklarının büyük bir kısmının psikolojik olduğunu unutmayın!
Konuşma, kişinin başarısında en etkili faktör olduğu için çocuklukta görülen konuşma problemleri önemlidir ve çözümü için çaba gösterilmelidir. Anne-babanın soruna gerekli önemi vermesiyle kimi zaman bu sıkıntı kısa sürede düzelse de kimi zaman psikolojik destek gerekebilir. Hafif problemler genelde normal gelişim sürecinde, arkadaş ilişkileri arttıkça, okulöncesi eğitimin başlamasıyla, okuma yazma ve seslerin daha iyi ayırt edilmesiyle düzelmektedir. Bununla beraber çocuklukta ihmal edilen konuşma sorunları bazen kişinin ileriki yıllardaki hayatını her yönden olumsuz şekilde etkilemektedir.
Konuşma bozukluklarında genetik sebeplere ilaveten çocuk ve gencin geçirdiği stresler, korkular, baskı, aile içi ilişkilerin zayıf olması da etkilidir. Fakat sonradan da ortaya çıkabilir. Mesela anne-babaların çocuklarıyla bebeksi konuşma tarzları, onlarda yanlış konuşmaya yol açabilir. Çocuğun kişilik yapısı da konuşma problemlerinde etkilidir. İçe dönük kişiler toplumdan uzak olmayı tercih ederler. Depresyon gibi bazı sağlık sorunları da içe dönüklülüğü artırır. Kişi toplumdan uzaklaştıkça konuşmamaya, toplum içinde heyecanlanmaya başlar. Güven eksikliği, hata yapma endişesi kısırdöngülere yol açabilir. Kişinin yeni ortamlara girmesi, kendinden yaşça, mevkice daha üstün gördüğü kişilerle karşılaşması, normalde herkeste belli bir heyecan yaratır. Kendine güvenmeyen kişiler, hata yapma endişesiyle daha çok paniğe kapılır ve toplumdan uzaklaşır.
ÇOCUKLARA ŞİİR EZBERLETİN
Çocuk bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiğinde, “Efendim, anlayamadım?” diye sakin bir ses tonuyla sorulması, çocuğun kelimeyi yanlış telaffuz ettiğini fark etmesini sağlar. Sonra yavaşça nasıl doğru telaffuz edeceği söylenmeli, fakat ısrar edilmemelidir. Sesleri taklit döneminde çocuğa bol tekerlemeler, şiirler, şarkılar ezberletmek, hikâye ve masallar okuyup kendi kelimeleri ile anlatmasını, aile büyüklerinin yanında söylemesini teşvik etmek konuşmayı geliştirdiği gibi konuşma sorunlarının çözümüne de katkı sağlamaktadır. Çocuklarda akıcı konuşmanın sağlanmasında doğru nefes alma çalışmaları, gevşeme rahatlama egzersizleri, spor, müzik, resim gibi sanat çalışmaları da olumlu sonuç vermektedir. *UZMAN PSİKOLOG
Zaman
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.