Hüseyin EREN
Çok konuşmalıyız!
Sükûtun sadrında kelimelerin kalbine konuşmak israf değildir; ne kadar konuşulsa yeridir, ne kadar konuşulsa yer eder.
Gürültünün sadırları sağır edici sığlığında hakikate dair kelam etmek; boşa harcanmış bir emek değildir. Hakiki hakikat harfler, arayan kalplere bir şekilde erişir, yaralara merhem olur.
Hızın zihni boğduğu, hazın ruhu ezdiği demde; hakikat memesini bulmak, içmek ve içirmek; her daim konuşulası mesele, her daim dert olan deva…
Lodosun konuştuğu yerde yapraklara düşen sükûti savruluştur. Bir mevsim sükût ederken, bir mevsim konuşmaya başlamak üzeredir zira.
Şiddetin estetize edildiği, terörizmin özendirildiği, insani değerlerin endüstriye edilip satıldığı devirde sükût; hakikati hal ile konuşturmak, lisan ile yaymak… Gönülden gönle akmak, akışı iyileştirmektir.
Yüreğe işlemeyen sathi söz çokluğu ne işe yarar? İmajın kirlettiği zihinler hikmet sözden ne anlar? Sükût ki ne sükût?
Vefa hakikate, ünsiyet insaniyete; ne kadar konuşulsa azdır. O azlık olmasa varlık nasıl devam eder?
Selam; kelamın kalbinde, kalbin kemalinde… Selamet; ruhun maverasında… Sözün ve sükûtun ince çizgisi…
Şiddetin panzehri sulh; sulh dini çağın raflarında şiddet diye sunuluyorken, susmak niye?
Çekirdeğin konuşması ağaç olmak, gülün açmak ve kokmak, bülbül neden sussun?
Hakikate dost olanlar sınırsız konuşur; zamanın ötesinde, vaktin berisinde. Kim demiş sükût meclisi var diye?
Hakikat sofrasında buluşan ve birleşenler; sükûtun derinliği, kelamın enginliğinde anlaşırlar.
Gürültüye pabuç bırakmanın anlamı var mı?
Hakikat hangi memede akıyor, sofra nerede; evet, çok konuşmalıyız!
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.