Evet ben demokratlığı ve demokrasinin ne olduğunu evvela Üstadı Ekber Fahri Alem’in (ASM), insanlara karşı hep tebessümü ve müjdeyi ve yardım ve iyilikte bulunmayı tavsiye eden hadislerinden, kim ve hangi ırktan olursa olsun, Peygamber olduğu halde onlara diğer  insanlara saygısından, hürmetinden anladım.

Mescid-i Nebeviye gelip sahabeler önünde zina etmek için izin isteyen bir gençle aralarında geçen sohbetten, bir insan olarak önlerinden geçen bir Yahudi cenazesine kıyamındaki deruni manadan,

Hz. Aişe’den (RA), genç hanımından gecenin geç vaktindeki namaz için izin istemesinden,
Mescid-i Nebevide namaz kılarken secdede sırtına çıkan torunu nedeniyle secdeden uzun müddet kalkmamasından,

Hudeybiye Anlaşmasında Süheyl’in yanlış ısrarına diretmeyip istediği şekilde anlaşmayı imza etmesinden ve daha nice nice yüzlerce hallerinden, tavır ve davranışlarından, edebinden, hayasından anladım.

O’nun (asm) bu asırdaki vekili Bediüzzaman’ın  da kertenkeleyi öldüren talebesi Molla Hamit’e nasihatinden, camideki kavurmalarını yiyen köpeği vurmak isteyen Molla Resul’e hitabından, Erek’teki mağaranın önüne gelen kurda bakışından, ayağı kanayan öküze muamelesinden, fare ile kedileri birlikte besleyen şefkatinden, çamaşır için sinekleri kovalayan talebesini azarlamasından anladım.

Aşiret ağası Mustafa Paşayla konuşmasından, rakı içtiğini sandığı Bitlis Valisini ikazından, cihan harbinde Ermeni çocuklarını koruyup kollamasından, Rus Baş Kumandanına karşı ayağa kalkmamasından, Hurşit Paşanın suallerine cevap vermesinden, Sultan Hamid’e verdiği cevabından, Meclise davetle geldikten sonra yapmış olduğu on maddelik konuşmasından, idamını isteyen savcının küçük kızını görüp affedip dua etmesinden, sarhoşa nasihat etmesinden özellikle Risale-i Nur Külliyatının bir çok yerinde izah ettiği üzere;
“Bu Milleti ve vatanı maddi ve manevi anarşiden kurtarmanın ve huzur-u tamı elde etmenin  çarelerini” (14 şua) sayarken ilk söylediği birinci çaresinden ve sair derslerinden anladım.

Birinci ve en önemli madde budur ve meselemizin özü ve tarifi de budur. Nedir o?

Hürmet!.. Karşılıklı hürmet!..
 
Evvel ahir en önemlisi birbirimize hürmet.
İnsan olarak, yaşayan bir varlık olarak birbirimize hürmet.
Karşımızdaki insanın yaşama hakkına hürmet,
Karşımızdaki insanın boyuna, posuna, yaşına ,başına hürmet.
Karşımızdaki insanın haklarına hürmet,
Karşımızdaki insanın hukukuna hürmet,
Karşımızdaki insanın hürriyetine hürmet,
Karşımızdaki insanın ırkına hürmet,
Karşımızdaki insanın dinine hürmet,
Karşımızdaki insanın mezhebine hürmet,
Karşımızdaki insanın cemaatine hürmet,
Karşımızdaki insanın diline hürmet,
Karşımızdaki insanın toprağına hürmet,
Karşımızdaki insanın fikirlerine hürmet,
Karşımızdaki insanın doğrularına hürmet,
Karşımızdaki insanın düşüncelerine hürmet,
Karşımızdaki insanın inancına hürmet,
Karşımızdaki insanın imanına hürmet,
Karşımızdaki insanın sevdiğine hürmet,
Karşımızdaki insanın sevmediğine hürmet,
Karşımızdaki insanın giydiğine, başörtüsüne hürmet,
Karşımızdaki insanın giymediğine, başını açmasına hürmet,
Karşımızdaki insanın mabedine hürmet,
Karşımızdaki insanın okuduğuna hürmet,
Karşımızdaki insanın oyuna hürmet,
Karşımızdaki insanın partisine hürmet,
Karşımızdaki insanın hükümetine hürmet,
Karşımızdaki insanın takımına hürmet
Karşımızdaki insanın rengine hürmet,
Karşımızdaki insanın çevresine hürmet.

Dünyaya, içindeki mahluklara, ağaçlara, otlara hürmet, fareye, sineğe, yılana, çıyana onların hayatına hürmet,
Aya, güneşe, yıldızlara hürmet,

Bilmem demokratlık ve demokrasi nedir anlamış ve anlatabildim mi?
Yoksa gerçek demokrasi, iki ayaklı bir mahluk olmaktan kurtulup gerçek insaniyete bir adım mı?

Demokrasinin bu necip milletimize egemen olması ümit ve duasıyla…