Deprem; hatalar zincirinin son halkası

2005 yılında yapılan bir Deprem Sempozyumu'nda uzmanlar Van'la ilgili şu tespitleri yapmışlar: "Olası bir depremde ilk olarak hasar görebilecek yapı tipleri, betonarme binalardır. Bu binalar içerdiği nüfus bakımından kayıpların fazla olmasına olanak sağlayacaktır. Yapı kalitesi son derece düşük bulunmuştur."

Bu uyarı 6 yıl önce yapılmış.

Kimse tarafından ciddiye alınmadığı için bugün bu acıları yaşamak zorunda kaldık.

*

Deprem, hatalar zincirinin son halkası derken kastettiğim şey net olarak bu.

Her afete giden yolda sorumlular zinciri var.

Bireyden başlayan, müteahhitten resmi makamlara kadar uzanan sorumlular zinciri.

Bunlara el atılmadığı için toplum, aynı cezaları sürekli olarak çekmek zorunda kalıyor.

Çünkü doğal afetlerde doğru yanlış, hak eden hak etmeyen ayrımı yapılmıyor.

*

17 Ağustos 1999 depreminin ilk günü İzmit'e gittiğimde gördüğüm manzarayla 24 Ekim 2011'de Van Erciş'te gördüğüm manzara aynıydı.

İlk üç gün deprem bölgesine yağan yardımlar organizasyon eksikliği yüzünden heba olup gitmiş, kullanılamaz hale gelmişti.

Organizasyon bozukluğunu Van'da da gördük.

Türkiye'nin her yerinden Van, Erciş ve çevre köylere yetecek kadar çadır, giyecek ve yiyecek gittiği halde, organizasyon olmadığı için yine insana yakışmayan manzaralara şahit olduk.

*

Acının merkez üssü olan Van'ın Erçiş ilçesindeki yıkılan binaların görüntüsü depremin hataları affetmediğini ve yanlışta ısrar ettiğimizin en net resmi oldu.

En çok yeni binalar yıkıldı.

Kocaeli depreminde de bizim mahallede 40 yıllık 3-4 katlı evlerin hiçbiri yıkılmazken 5 katlı bir tek bina yıkıldı.

O bina, mahallenin en yeni ve en sağlam binası gibi duruyordu.

Şimdi de aynısı oldu.

Van'da 7.2'lik depremde beton binalar yıkılırken, 400 yıllık camiler ayakta kaldı. Eski Van şehrinin Orta Kapı mahallesinde yer alan 444 yıllık Hüsrev Paşa Camii'nde de tek bir çatlak oluşmamış.

1567 yılında Van Beylerbeyi Koca Hüsrev Paşa tarafından yaptırılan camide de herhangi bir yıkım olmamış.

350 yıllık Kaya Çelebi Camii'nin ise sadece daha önce restorasyon çalışması yapılan bir minaresi yıkılmış.

*

Van ve Erciş'teki yüksek binaların özellikle kamu binalarının çoğu yıkılırken, TOKİ'ye ait yapılar neden ayakta kaldı?.

Yıkılan kamu binalarının neden yıkıldığını araştırmak ve bunun sorumlularını bulmak devletin görevi değil mi?

Prof Dr Üstün Dökmen, dün TRT'de yaramıza şöyle parmak bastı; Depremden korunmanın, kalkınmanın temeli dürüstlüktür. Bu acıları yaşamamızın temel nedeni dürüst olmamamızın sonucunda yaptığımız ahlaksızlıklardır.

Okullarda din ve ahlak dersinden hepimiz en büyük notu alarak geçmişizdir ama bu iyi notlar sokağa hiç yansımamış.

Japonya'da depremde binaları yıkılan halk, nerelere sığındı:

Okullara.

Bizde ise okulların, yurtların hepsi yerle bir oldu."

Allah'tan hastaneler sağlam çıktı, yoksa daha da acı sonuçlar ortaya çıkabilirdi.

Depremin Pazar günü olması başlı başına bir lütuf değil mi.

Pazartesi günü aynı saatlerde yaşansıydı bu deprem, bugün Van'da sağ öğrenci kalmayacaktı.

*

Depremin en merkezi yerinde bulunan 200 haneli köyün tamamında evler yıkılmış ama bir tane ölü yok. Sebebi de kadınların o saatte erkekleri ve çocukları dışarı çıkarıp ev temizliği yapmalarıymış.

Muhtar yine de dertli; "Köyümüze gelen yetkililer, ölü var mı diye soruyorlar, yok deyince çok şükür deyip gidiyorlar."diyor

Acının içinde böyle de gülümseten durumlar yaşanıyor.

*

Her doğal afet insanoğluna ilahi bir ikazdır aynı zamanda.

Her afet, "Hata yapma" der insanoğluna.

Deprem, sel, kasırga gibi afetle yanlış yapan insanoğluna adeta Van-minut" denir.

Ama biz anlamamakta ısrar ederiz.

Okuyun, diyor okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.
Ali Şeriati

Yeni Şafak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.