Taha AKYOL
Depremde tevekkül
YAKINLARINI toprağa veren, evleri başlarına yıkılan insanlar sessiz ve mütevekkil... Bunun bir sebebi kültüreldir. Tevekkül kültürünün teselli edici bir tarafı olduğu gibi, panik, kargaşa, yağma gibi olumsuz refleksleri önleyen bir işlevi de vardır.
Diğer bir sebep, yaşanan ağır travmanın hâlâ çok sıcak olmasıdır. Şok etkisi azaldıkça, uğradıkları mahrumiyetleri daha bir hissetmeleri ve tevekkülün yerini tepkilerin alması sürpriz olmamalıdır!
Bunu tahrik etmek isteyenler hazırdır. İnsani bir dramı siyasi bir ajitasyona dönüştürme gayretleri başlamıştır bile.
Başbakan Erdoğan adeta bir ‘sosyal mucize’ yaratma hırsıyla bu meseleye sarılmalıdır.
Milletçe gösterdiğimiz insani dayanışma duygularını somut başarıya ulaştırmanın da, kem gözlere iyi bir örnek sunmanın da yolu yaraları süratle sarmaktır.
Çadır sorunu vahim
En acil sorun, barınak temini. Çadır yetersizliği hâlâ ciddi bir sorundur. Yapılan bütün başarılı çalışmalara çadır gölgesi düşmüştür. Dün görüştüğüm AK Parti Van Milletvekili Hüseyin Çelik açık konuştu:
“Yardım konusunda her şey mükemmel, çadır meselesi ise rezalete dönüştü!”
TV’ler çadır sorununu sürekli ekrana getiriyor, gazeteler yazıyor. Hüseyin Çelik iktidar partisinin ikinci adamı ve parti sözcüsüdür. Onu bile isyan ettiren bir durum var ortada.
Çelik, çalmadık kapı bırakmamış, Kızılay ve hükümet yetkilileri ile sürekli görüşmüş, “12 bin çadır yolda” diye cevap almış. Muhtemelen siz bu satırları okurken çadırlar Van’a ulaşmış olacak... Ama bu yetmiyor, köylere kadar dağıtımın süratle organize edilmesi gibi bir sorun daha var önümüzde.
Çadırkentlere ilgi yok
Böyle afetlerde ilk barınaklar olarak çadırkentler kurulması evrensel bir uygulamadır. Yüzlerce sokağa dağılmış binlerce münferit çadır yerine toplu çadırkentlere beslenme, gıda, ısınma, sağlık gibi hizmetleri götürmek elbette daha kolay ve süratli olur.
Fakat vatandaş hiç olmazsa şimdilik evinin yanından ayrılmak istemiyor; bunun duygusal sebepleri olabilir, muhtemel hırsızlık girişimlerini önleme gibi düşünceler olabilir...
Sebep ne olursa olsun, hemen bütün TV kanallarında “çadır yok” diyerek soğukta titreyen kadınları, çocukları görüyoruz. Köylerde durum daha sıkıntılı...
Gerçekten yardım konusunda her şey iyiye giderken, en acil ihtiyaç olan çadır tedarikinde ciddi aksamalar olması üzüntü vericidir.
Kurtarma ve diğer yardım faaliyetleri genelde gayet iyi yürütülürken çadır meselesinin niye aksadığını araştırmak, soruşturmak gerekir.
Hükümet takvim açıklamalı
Eski TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, tedarik ve inşa konusunda büyük organizasyonlar yapma tecrübesine sahiptir. Şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanı’dır, ilk iki üç haftanın acil organizasyonu ona mı verilseydi diye düşünüyorum. Validen daha tecrübeli olduğu gibi bakan olarak validen daha etkili olurdu herhalde.
Çadır sorunu bir iki günde halledilecek gibi gözüküyor ama sorun bitmeyecek tabii... Soğuğa karşı orta vadede konteynır denilen barınakların ve sonra da deprem evlerinin inşası konusunda hükümet kamuoyuna bir takvim açıklamalıdır.
Sorumluluğunu Erdoğan Bayraktar bizzat üstlenmelidir.
İnşaat sektörünün yaratacağı istihdama da bölgenin büyük ihtiyacı var tabii.
Hürriyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.