Dünyadan ateş götürmek

Dünya ahiretin tarlasıdır. İyilik eken iyilik, kötülük eken de kötülük biçer.

Mutlak kudretin karşısında hayatın örgüsü zıtlarla örülmüş. Bizim için hayat; hayır ve şer, güzellik ve çirkinlik, taat ve isyan, sıcak ve soğuk, sevgi ve nefret, iman ve küfür gibi daha binlercesini sayabileceğimiz zıtlarla anlaşılabiliyor ve değer kazanıyor. 

Dünya fani ve zaman da durdurulamıyor. Bu zıt kutuplar ebede kadar uzanacak olan iki büyük nehri oluşturmakta. Biri hayırlar ve güzellikler nehri, diğeri şerler ve çirkinlikler nehri. Cennet ve Cehennem birer havuz, kendilerine layık olan ürünleri insan için biriktiriyorlar. Cehennem kahrın, Cennet de lütfun tecelligahı.
 
Necip Fazıl Kısakürek bunu Sakarya Türküsü’nde şu şekilde mısralara döker:

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

Ebed yolculuğunda öldükten sonra herkesin Cehennemi göreceği, dünyada iyilik ekenlerin orada bunları nur olarak bulacağı ve bu nurların kalkan gibi sahibini ateşten koruyacağı, şer ekenlerin de ateşte yanacağı rivayet ediliyor.

Bu konuda Harun Reşid zamanında yaşamış olan Behlül Dana’dan hikmetli bir de kıssa var:
 
Bir gün üstü başı dağınık bir hâlde yanlarına gelen arkadaşları Behlül Dana'ya “Nereden geliyorsun?” diye sormuşlar. O da; “Cehennemden geliyorum!.” demiş. “Peki, Cehennemde ne işin vardı?” diye sorduklarında; “Ateş lâzım oldu da onun için gitmiştim.” demiş. “Peki, ateşi aldın mı bari?” diye sorduklarında da Behlül Dana şu hikmetli cevabı vermiş: “Hayır, maalesef ateşi alamadım. Cehennemin bekçileri bana: ‘Sanıldığı gibi burada ateş bulunmaz, ateşi herkes dünyadan kendisi getirir.’ dediler.” demiş.

İnkarcılar ve bilmeden bu inkarcıların fikrini sahiplenen birtakım kimseler; “Cennet ve Cehennem buradadır.” şeklinde batılane sözler sarfediyorlar. Bunu hüsn-i niyetle, “Cennet ve Cehennemin malzemeleri, hatırlatıcıları ve kokuları buradadır” şekilinde anlarsak küfre bulaşmamış oluruz. Çünkü Bediüzaman, her bir iyilikte Cennetin güzelliklerini hatırlatan bir ferahlığın, her bir kötülükte de Cehennem azabını hatırlatan bir sıkıntının varlığından bahseder. Bunu her insan da rahatlıkla hissedebilir.

Kurban Bayramını idrak ediyoruz. Kabil’in Allah’a takdim ettiği kurbanın kıskançlık, gurur ve kibir gibi duyguları yüzünden reddedilerek ateşte yakıldığını, Habil’in kurbanının da itaat, muhabbet ve teslimiyetle verildiğinden kabule layık görüldünü; Hazret-i İbrahim’i, tam bir teslimiyet ve itimatının Nemrut tarafından atıldığı dağlarvari ateşin yakmadığını, Hacer anamızı ve İsmail’i ıssız bir çöle terk edilmelerine rağmen Allah’ın emrine tam bir teslimiyetle boyun eydiği için aç ve susuz bırakılmadıklarını, tam bir teslimiyetle bıçağa boynunu veren Hazret-i İsmail’i, Hazret-i İbrahim’in keskin bıçağının kesmediğini biliyoruz.

Burada iman ve teslimiyetin, hiçbir art niyet olmadan emir dinlemenin altında yatan sırları ve bizlere de nasıl davranmamız gerektiği hususlarında verilen mesajları görüyoruz. Hayırlar ve güzellikler nehrine kürek çekmemiz işaret ediliyor.
Allah rızası için kesilen kurbanların Sırat köprüsünde burak olarak imdada yetişeceği müjdelenmiştir. Bediüzzaman da Allah’a ve ahirete imanın, Kur’an’ın emirlerine uyulmasının ve yasaklarından kaçınılmasının, başta namaz olarak farzların edasının, büyük günahların terk edilmesinin, bütün ehl-i ihtisas ve müşâhedenin ve bütün ehl-i zevk ve keşfin ittifakıyla, o uzun ve karanlıklı ebedü'l-âbâd yolunda azık, ışık ve burak olacağını ifade etmektedir.
Yüce Rabbimiz, kendisine iman edip teslim olanları, iyilik üzere olanları ve şerlerden kaçınanları dünyada da yalnız bırakmıyor, koruması altına alıyor ve türlü lütuflarda bulunuyor.  

Sonuçta insan Cenneti de Cehennemi de dünyada kazanıyor. Ateşini söndürecekse dünyada söndürüyor, götürecekse ateşini dünyadan götürüyor.

Allah’ın koruması altına girenlerden olmanız ve huzurlu bir bayram geçirmeniz dileklerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.