Göz sağlığının korunmasında ideal ekran süresinin ne kadar olması gerektiğine değinen Op. Dr. Çekmeceli, “Genel olarak kabul edilen 0-2 yaş grubunu hiç ekrana tabi tutmamaktır. 2-12 yaş arasında bu süre 60 dakika, 12-18 yaş arasında ise 120 dakikayı geçmemesi önerilir. Dolayısıyla, bu süreyi aşan her yaş grubunda gerekli önlemler alınmazsa bilgisayar görüş sendromu bulgularının ortaya çıkmasına sebep olur" diye konuştu.

“BİLGİSAYARLA KULLANICI ARASINDA ORTALAMA 60 CM'LİK MESAFE BULUNMALIDIR"

Ekran kullanımında dikkat edilmesi gerekenlerden bahseden Op. Dr. Çekmeceli, şu bilgileri paylaştı: “Aslında bu söyleyeceklerim sadece küçük yaş grubu değil, her yaş grubu için dikkat edilmesi gerekenlerdir. Oda ısısı aşırı sıcak olmamalıdır. İdeal nem oda ısısında bulunmalıdır. Yine oda aydınlatmaları mümkün olduğu kadar indirekt ve sarı ışıkla yapılmalıdır. Bilgisayar arkasından kullanıcıya doğru gelen güneş ışığı veya diğer aydınlatmalardan kaçınılmalıdır. Bilgisayarla kullanıcı arasında ortalama 60 cm'lik mesafe bulunmalıdır. Bilgisayar en fazla göz hizasında veya göz seviyesi altında tutulmalıdır. Ekran koruyucu bilgisayar camında olmalıdır. Ayrıca bilgisayar kullanıcısında küçük bir değer dahi olsa gözlük ihtiyacı varsa ekran karşısında mutlaka kullanılmalıdır. Destekleyici gözyaşı damlaları belli aralıklarla korneayı nemlendirmek üzere damlatılmalıdır. Yine ideal olan 20-20-20 kuralı olarak tanımladığımız 20 dakikada bir 20 saniye süreyle 20 fet'lik (ortalama 6 metre) uzak mesafeye bakılarak gözler dinlendirilmelidir."

“GÖZ KURULUĞUNA NEDEN OLABİLİR"

Ekran bağımlılığının yol açabileceği göz problemlerine değinen Op. Dr. Çekmeceli, “Tablet, bilgisayar ve cep telefonu gibi cihazların günlük hayatımızda çok kullanılması bilgisayar görüş sendromu olarak adlandırılan ve göz yorgunluğu bulguları ile karşımıza çıkan tabloya neden olur. Bu tablo göz çevresi ve baş ağrısı, göz kuruluğu, yanma, batma, gözlerde yabancı cisim hissi, kızarıklık, bulanık görme gibi bulgularla karşımıza çıkar. Bu tip ekranların çok uzun süreli kullanımı gizli kalmış refraksiyon kusurunun ortaya çıkmasını kolaylaştırır ve de mevcut gözlük numarasında numara artışını hızlandırabilir" dedi.

“DİK POZİSYONDA DURULMALIDIR"

Küçük yaşta ekran kullanımının sosyal açıdan da problemlere neden olabileceğine değinen Op. Dr. Çekmeceli, “Ayrıca küçük yaşta ekran kullanımı sadece göz açısından değil, çocukların psikososyal gelişimi açısından, dış bağlantıların kurulması oyun ve oyun çağında, bilgisayar kullanımı ile engellenebilmektedir. Bu durumda ajite, içe kapanık, konsantrasyon bozukluğu olan çocuk grubunun oluşum olasılığını artırmaktadır. Yine çocuklar ve erişkinlerin postural ekran karşısındaki duruşları ekrana dik pozisyonda olmalıdır. Aksi durum paravertebral kaslarda spazm ve ona bağlı boyun, baş, göz ağrılarının oluşmasına, skolyoz gibi vertebral anomalilerin de oluşmasına sebep olabileceklerdir" ifadelerini kullandı.

“EBEVEYNLER EKRAN KONTROLÜNÜ SAĞLAMALI"

Ekran bağımlılığı konusunda ebeveynlere düşen görevleri vurgulayan Op. Dr. Çekmeceli, “Tabii ki ekran kontrolü mutlaka ebeveynlerce yapılmalıdır. Sosyal platformların çok geniş olması çocukların yanlış yönlere yönlenmesine sebebiyet verebilir. Bu açıdan ekran kontrolü çok önemlidir. Ekran süresi yaşa uyumlu olmalıdır ki bu süreleri yukarıda izah ettim. Ekranın kullanıldığı oda aydınlatması, ısısı optimum sağlanmalıdır. Ekran karşısındaki mesafe ve postural duruş optimum sağlanmalıdır. Ayrıca unutmamak gerekir; ekran karşısında uzun süre kalma, kırpma refleksini azaltır. Bu da kornea ön yüzeyindeki gözyaşı film tabakasının buharlaşmasını kolaylaştırarak, yanma, batma, kızarık ve bulanık görme gibi şikayetleri kolaylaştırır. Bu da kullanacağımız bazı suni gözyaşlarıyla önlenebilir" diye konuştu.

HaberTürk