F.Gülen Vehbi Koç ve MİT müsteşarı ile buluştu Nurcuları böldü
Risale-i Nur bizim için çok önemli bir Kur'an tefsiridir. Gülen bunu bir araç olarak kullandı ama araç olarak kullandığını biz sonra anladık.
Risale Haber-Haber Merkezi
Latif Erdoğan, Nurcuların öcü gibi gösterildiği bir dönemde F.Gülen'in Ankara'da Vehbi Koç ve MİT müsteşarı ile yemek yediğini ve ardından örgüt planlaması başladığını söyledi.
Erdoğan, CNN Türk'te Didem Arslan Yılmaz, Nevzat Çiçek ve İsmail Saymaz'ın FETÖ ile ilgili sorularını cevapladı. Yaklaşık 5 saat süren programda bir çok konuya açıklık getiren Erdoğan, Gülen'in cemaat kurmak için yetersiz olduğunu bunun için Risale-i Nur'u kullandığını söyledi.
Latif Erdoğan'ın ilgili sözleri şöyle:
RİSALE-İ NUR'U ARAÇ OLARAK KULLANDIĞINI SONRA ANLADIK
"Gülen'in şahsi birikimi, kültürü, kabiliyeti, yazdıkları, konuştukları kesinlikle bir cemaat tekevvüüne yeterli değildir. Bir cemaat oluşmaz onunla. Gülen sıradan bir insandır o yönüyle. Ne vaazlarıyla, ne ilmiyle ne başka hususiyetleriyle bizleri cezbedecek bir gücü yoktur. Onun için Gülen o dönemde Risale-i Nur'u kullandı.
Risale-i Nur bizim için çok önemli bir Kur'an tefsiridir. Hakikaten dönüştürücü bir güce sahiptir. Etkilidir. Gülen bunu bir araç olarak kullandı ama araç olarak kullandığını biz sonra anladık.
BEDİÜZZAMAN'DA HİYERARŞİ YOK
Gülen niye İzmir'e verildi? İzmir bakir bir yer. İlim adamı yok, dini duygu, düşünce zayıf. Orda bir insanın sivrilmesi çok daha kolay. Mesela Gülen aynı şeyi İstanbul'da başlatamazdı. Çünkü bir çok alim, allame var. Burda sıfır olur buharlaşır giderdi. Onun için özellikle İzmir'e verildi. Ama vaiz olarak değil. Kestanepazarı denilen o gün Türkiye'de tek kurum olan İlahiyata Öğrenci Yetiştirme Derneği adı altında 300 tane hazır talebesi olan bir kurum. Türkiye'nin her yerinden oraya talebe gelmiş. Bu insanlar Gülen'in eline teslim edildi. Devletle içiçe bir kurum.
Bediüzzaman'ın başlattığı bir harekette statü, hiyerarşi yoktur. Gülen bunu örgüt haline getirdi. Esas tehlike ordan sonra başladı.
GÜLEN, VEHBİ KOÇ VE MİT MÜSTEŞARI İLE GÖRÜŞTÜ SONRA ÖRGÜTÜ KURDU
1971'de Ankara'da Gülen, Vehbi Koç, o zamanın MİT başkanı Fuat Doğu, Yaşar Tunagür bir yemek yiyorlar. O dönemde İzmir'de Nurcu denildiği zaman öcü gibi bakılan bir ortamda Gülen'in Vehbi Koç'un evinde MİT müsteşarı ile birlikte yemek yemeleri enteresandır, dikkat çekicidir. Ondan sonra örgüt planlaması oluyor. Gülen ordan, MİT'ten aldığı aldığı emirle örgüt kurdu. Oluşumunda bir devlet aklı var. MİT’in kurdurduğu çok kesin.
BİR YANDAN RİSALE-İ NUR CEMAATİNİ BÖLDÜLER DİĞER YANDAN GÜLEN'İ ÖNE ÇIKARDILAR
Gülen’in kendi fikriyle oluşacak bir iş değil bu. Bu akıl bir taraftan Risale-i Nur cemaatini bölüyor bir taraftan da Gülen’i öne çıkarıyor. Nur Talebeleri Gülen'e "sen Nurcu değilsin" derdi. Gülen, Ali Ünal’a yazdırdığı kitapta "Benim Risale-i Nur’la organik bir bağım yoktur" dedi. Hiçbir zaman Bediüzzaman Said Nursi bile dememiştir. (Piri mugan gibi ifadeler kullanmıştır) Risale-i Nur muhtevasını bir tarafa çıkardığınız zaman Gülen’in ne yazdıkları ne konuştukları bir cemaat tekevvürünü hasıl etmez.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.