Filmden sonra İhtiyarlar Risalesi beni sarstı

Filmden sonra İhtiyarlar Risalesi beni sarstı

Tatlıcan, yaşlılarla ilgili izlediği bir filmden sonra İhtiyarlar Risalesi'ni okuduğunu ve sarsıldığını söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Milat yazarı İsa Tatlıcan, yaşlılarla ilgili izlediği bir filmden sonra İhtiyarlar Risalesi'ni okuduğunu ve sarsıldığını söyledi.

80'li yaşlara adım atmış emekli ve eğitimli iki müzik öğretmeni olan yaşlı çiftten kadının kriz geçirdiğini ve felç olduğunu belirten Tatlıcan, "Film, ilk karesinden son sahnesine kadar sahiciliklerle örülü. Adeta hemen yakınınızdaki bir komşunuzun yaşadığı bir drama şahit oluyorsunuz. Yaşlı bir kadının hastalık sürecini adım adım izlerken, eşinin hastalık sürecinde nasıl büyük bir fedakarlık ve aşkla hayat arkadaşını mutlu etmeye çalıştığını gerçekçi bir dille izliyorsunuz. Film için “tutkulu bir aşk hikayesi” tanımlaması ise biraz yetersiz kalıyor. Buna sabır, şefkat, merhamet ve fedakarlığı mutlaka eklemek gerekir. Film boyunca kendinizi yaşlı adamın yerine koyuyorsunuz. Sürekli “Ben olsaydım bu kadar sabırlı olabilir miydim” sorusunu soruyorsunuz kendinize" dedi.

Filmin kendisine hayatın bir döneminde, hasta ve yaşlı olabilme potansiyelini ve insan hayatının kaçınılmak gerçeği olan ölümü sarsıcı bir şekilde hatırlattığını vurgulayan Tatlıcan, "Filmi izledikten sonra Bediüzzaman’ın İhtiyarlar Risalesi’ni bir kez daha elime aldım. Bediüzzaman “Evet ey benim gibi ihtiyarlığını hisseden muhterem ihtiyar ve ihtiyareler! Biz gidiyoruz, aldanmakta fayda yok. Gözümüzü kapamakla bizi burada durdurmazlar, sevkiyât var.” diyerek bir kez daha sarstı" şeklinde yazdı.