Rasim SOYLU
Güzel sanatlar ve Peygamber
Bütün sanatlar gibi güzel sanatlar da ilk insanla başlar. Barınma, giyinme, yeme-içme, iletişim gibi ihtiyaçların temin edilmesi her türlü sanatın ve bilimin de başlangıç ve gelişmesine sebep olmuştur.
Mağara duvarlarına yapılmış Picasso desenlerine benzeyen stilize figürler göstermektedir ki ilk insanlar, evrime dayandırılan ilkel insan teorisinin aksine bizim kadar zeki ve yeteneklidir. Eski Mısırlıların hiyeroglif yazıları da resim gibi güzel sanatların ilk çağlardan itibaren iletişimde önemli bir rol oynadığını göstermektedir.
Platon'dan beri sanatın ahlak ve din ile çatışan bir imajı olmuştur. Platon gençleri kötü ahlaka teşvik ettiği için sanatı zararlı olarak tanımlar. Dini kurumlar çoğu zaman sanatın sponsoru olurken, ikonografik çalışmaları yüzünden sanatçılar da putperestlik suçlamasıyla karşı karşıya kalıp lanetlenmekten kurtulamamışlardır.
Sanat tarihinde yaşanan ikonoklasma dönemlerinde sanat eserleri zaman zaman tahribe uğramıştır. Din ve sanat arasında yakın ilişki çok eskiden beri çoğunlukla edebiyat, hitabet ve şiir alanlarında irdelenmiş, vurgulanmış ve ehl-i ilim tarafından çok işlenmiştir. Ancak güzel sanatlar ile nübüvvet arasındaki ilişki fazla ele alınmamıştır.
İslamda tasvir yasağı, sanatçıların bohem ve sorumsuz yaşamı, Khatarsis olarak adlandırılan ve din gibi üst kurumların sınırladığı idefiksleri (kötü arzular) gerçekleştirmeye imkan sunan sanat anlayışının dinle çatışması ve geçici dünya hayatının malayani meşguliyeti olarak görülebilen sanat faaaliyetlerini din ve peygamber ile ilişkilendirmek gerçekten zordur. Ancak güzeli sevmeyi teşvik eden, sanatı; ilahi sanata ayna olarak gören, kemal ve cemal pencerinden sanata bakan bir dinin kendi ulvi sanatını geliştirdiği de ortadadır.
Kainattaki güzel sanatların bir peygamberi gerektirdiği iddiası Risale-i Nur’da var olan en entellektüel yaklaşımlardan biridir. Güzel sanatlar, sanat galerisi, sanat rehberi, sanatseverler ve sanatçının eserlerini görmek ve göstermek için sergilemesi ve sanat eleştirisi gibi kavramlardan yola çıkarak Risalet-i Muhammediyeyi, nübüvvet, peygamber, elçi, rehber gibi manaları ele almak ve incelemek Bediüzzaman’ın 21.yüzyıl sanat dünyasına en güzel iltifatıdır.
Pek çok dini kavramlara tecdidi bir bakış açısı getiren Bediüzzamanın modern anlayışı, sanat ve estetik kavramlarını da ele almış ve ve çağının ötesinde çıkarımlarda bulunmuştur. Sanatın ve estetiğin tanımı, gerekliliği, insanı ve dünyayı şekillendirmesi gibi Risale-i Nur sanata dair herşeyi içinde bulabileceğimiz bir kitaptır. İnternet ile hertürlü bilgiyi sanal alemde bulan 21.yuzyılın çocuğu için ansiklopedik bir kitaba başvurmak kavramı sona ererken, ‘’son kitaba’’ böyle bir final tefsir yazmakta Bediüzzamana nasip olmuştur denilebilir.
Sanat ve estetiğin ilk insanlardan itibaren gelişen teori ve uygulamaları, insanların ve toplumların kişisel, sosyal ve milli sanat anlayışlarını da beraberinde getirmiştir. Sanat Felsefesi, Estetik Bilimi ve Sanat Tarihi gibi bilim dallarının inceleyip esaslarını ortaya koyduğu sanat ve estetiğe ait her türlü bilgi ve yorum bugün internet vasıtasıyla bütün dünyanın paylaşımına açılmıştır. Mağara resimlerinden itibaren ortaya koyulan sanat eserleri de müze ve ören yerlerinde teşhir edildiği gibi, üç boyutlu sanal müzelerle dünyanın heryerinden bir tık ile gezilebilmektedir.
Risale-i Nurun her yerinde estetik ve sanattan behsedilmekte ve bilhassa plastik sanatlar diye adlandırılan görsel sanatlar alanına ait tanım ve incelikler beyan edilmektedir.
Yirminci yüzyılın gelişen modern sanat anlayışını şekllendiren Naturalizm, Pozitivizm, Psikanalizm, Marksizm ve Hedonizm gibi felsefi anlayışlar insanlığı beraberinde fikri ve duygusal çatışmalara sürüklemişlerdir. İnsanlık manevi çöküntüsünün arayışı içerisinde türlü türlü Avant-garde akımlarla arayışa düşmüş ve sanat adına her türlü rezilliği irtikap edip, bunu da medya ve sanat kurumları aracılığı ile bütün dünya ile paylaşıma açmıştır. Bu zamanda kimsenin ne iyiliği nede kötülüğü bir kalmayıp intişar etmekte olduğundan, bunun zararlı etkisi, bilhassa internet vasıtasıyla gelecek kuşaklarımıza doğru genişlemektedir.
Kainatı bir saraya benzetmek, bir kitap olarak ele almak ve bir sanat galerisi olarak görmek Bediüzzamanın en çok başvurduğu alllegorilerdendir.
Böyle muhteşem bir sarayı inşa eden ve misafirlerine bu kadar güzel hediyelerle iltifat eden Kerim bir Sani elbette bu sarayın süslemeleriyle kendini tanıttırmak ve sevdirmek istiyor. Saray adabını ve seyrin merasimini öğretmek için, kainat kitabının manalarını ders vermek için ve kainat sanat galerisini gezmek ve sanat eserlerini takdir etmek için bir rehber tayin edecek ve gönderecektir.
Nübüvveti rehber-öğretmen olarak ele alan bu temsiller kainattaki hikmetlerden, kemal ve cemalden, güzel sanatlar ve estetikten yola çıkarak asr- hazır insanımıza farklı bir bakış açısı sunmaktadır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.