Hapşırmak Allah'tan, esnemek şeytandan! Öyle mi?
İnsani bir durum olan hapşırmak ve esnemede Müslümanlar nasıl davranmalı?
Hapşırmak, genellikle vücudun hafifleşmesine, rahatlamasına, dinçleşmesine, bazı mikropların bu yolla vücuttan atılmasına ve sağlıklı olmasına vesile olmaktadır. Bu ise, bir güzellik ve bir nimettir. Onun için hapşırırken Allah’a hamd edilir. Hapşırma fiili, bir nimet olması yönüyle Allah’a izafe edilmiştir.
Esnemek ise, genellikle vücudun ağırlaştığı, gevşediği ve tembelliğe meylettiğinin bir göstergesidir.
Esnemenin şeytandan olduğunun ifade edilmesi ise, şu hikmetten olabilir. Şeytan insanı -fazla yemek, fazla içmek, fazla uyumak gibi- nefsânî arzu ve isteklere davet etmektedir. Bunlar ise, esnemeye sebep olan şeylerdir. Bu ifadeyle, insan o tür israflar konusunda uyarılmıştır.
Bu sebepledir ki, bir rivayette Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
"Allah hapşırmayı sever, esnemeden hoşlanmaz. Öyleyse sizden biri hapşırır ve Allah'a hamdederse, bunu işiten her Müslüman üzerine, 'yerhamukâllah' demesi hak (bir vazife)dir. Ancak esnemeye gelince, işte bu, şeytandandır. Biriniz namazda esneyecek olursa, imkân nisbetinde kendini tutsun ve 'hah' diye ses çıkarmasın. Zira bu, şeytandandır, şeytan kendisine gülüyor demektir." [Buhârî, Edeb 125, 128, Bed'ül-Halk 11; Müslim, Zühd 56, (2994); Ebû Dâvud, Edeb 97, (5028); Tirmizî, Salât 273, (370), Edeb 7, (2747, 2748)].
Hattâbî: "Allah'a nisbet edilen sevmek, hoşlanmamak gibi ifadelerin manâsı, hapşırma ve esneme fiillerinin sebebine bakar. Zira, hapşırma bedenin hafifliğinden, mesâmâtın açılmasından ve fazla doygunluğun olmayışından ileri gelir. Bu, esnemenin zıddı bir haldir. Çünkü o, bedenin iyice dolmuş olmasından, bir de çok ve karışık yemekten hâsıl olan ağırlıktan ileri gelir. Önceki hal, ibâdet için şevk verir. İkinci hal bilâkis gaflete sevkeder" der.
Esnemede kendini tutma emri, esnemeyi durdurmanın kişinin elinde olduğu ma'nâsına gelmez; çünkü esneme hâsıl olunca onun gerçek şekilde durdurulması mümkün olmaz. Öyleyse buradaki durdurma, esnemenin tabiî şekilde olmasını önlemek, ondan meydana gelecek vücud hareketlerini asgariye indirmektir.
Burada geçen hadiste "namazda" diye kayıtlarken bazı rivayetlerde namaz diye bir kayda yer vermez ve "Biriniz esneyecek olursa..." diye mutlak gelir. Bir rivayette: "Biriniz esneyecek olursa elini ağzı üzerine koysun, esnerken çıkan 'hah' sesine izin vermesin, zira şeytan ona güler." denmiştir.
Esnemenin şeytandan olması, şeytanın bunu sevmesindendir. Çünkü, şeytan insana gaflet veren, hayrını azaltan, namazını kesen her şeyi sever. Ayrıca, esneme umumiyetle çok yemekten hâsıl olan bir hâlettir. Çok yeme de şeytan işidir.
Türbüştî şu açıklamayı sunar: "Bunun şeytana nisbeti, şeytanın, kulun Allah'ın önünde duyacağı huzur ve kendinden geçercesine yapacağı mürâcaattan alacağı zevk gibi mendub şeyler arasına girmeyi sevmesindendir." (bk. İbn Hacer, adsı geçen hadisin şerhi; İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi, 10/196-7)
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.