Diyanet İşleri eski Başkanı Görmez'den, Suudilere Kabe görüntülü ahlaksız dans tepkisi!

Diyanet İşleri eski Başkanı Görmez'den, Suudilere Kabe görüntülü ahlaksız dans tepkisi!

Müslümanların en yüce şiarının, bu tür gayr-i meşru ve gayr-i ahlaki etkinliklere alet edilmesi, kelimenin tam manasıyla İslam’ın harimi ismetini ihlaldir.

Son zamanlarda Suudi Arabsitan'dan "açılım" adı altında garip görüntüler geliyor. Son görüntüler ise Riyad kentindeki bir festivalden geldi. Festivalde Jennifer Lopez adlı Amerikalı şarkıcı kadın adeta çıplak bir şekilde sahneye çıkıp şarkı söylüyor. Yine aynı sahnede Kâbe silueti dekor olarak kullanılıyor, kadınlı erkekli danslar yapılıyor.

Bu manzaraya en net tepkiyi Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez verdi.

Ortaya çıkan görüntünün "İslam’ın harimi ismetini ihlal" olduğuna dikkat çeken Görmez, Suud ulemasının sessizliğinin ise bir başka fecaat olduğunu vurguladı.

Prof. Mehmet Görmez'in açıklaması şöyle:

RİYAD FESTİVALİNDE KÂBE’YE SAYGISIZLIK ÜZERİNE

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, İslam’ın hiçbir değeriyle bağdaşmayan bir eğlence festivalinde, Kâbe silüetinin tahkir edici basit bir sahne dekoru olarak kullanılması ve bunun birkaç kez tekrarlanması, bütün müminleri derinden yaralamıştır.

Müslümanların en yüce şiarının, bu tür gayr-i meşru ve gayr-i ahlaki etkinliklere alet edilmesi, kelimenin tam manasıyla İslam’ın harimi ismetini ihlaldir.

Kâbe, hiçbir kavmin, aşiretin, milletin ya da devletin malı değildir. Yeryüzündeki iki milyar Müslümanın en büyük kutsalıdır. Kâbe-i Muazzama, Hz. Adem’den Hatemü’l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya (sav.) kadar bütün peygamberlerin en yüce mabedidir. Ümmetin kıblegâh ve ziyaretgâhı, İslam’ın en büyük şiarı, en mukaddes simgesi, tevhidin ve vahdetin yegane nişanesidir. O, Mescid-i Haram’dır yani saygın ve dokunulmazdır.

Bu saygısızlığa İslam dünyasından yükselen itirazlar üzerine kimi yetkililerin yaptığı açıklamalar ise kelimenin tam anlamıyla “özrü kabahatinden büyük” nevidendir. Söz konusu tutarsız açıklamalar ya Kâbe’nin değerini yeterince bilmediklerini ya da bildikleri halde bunu kasten yaptıklarını ortaya koymaktadır ki her ikisi de ayrı ayrı birer fecaattir.

Çocuklara hac ve umre eğitimi vermek için dahi Kâbe maketini kullanmayı yıllardır caiz görmeyen Suud ulemasının sessizliği ise bir başka fecaattir.

Bu fecaatin Müslümanlar açısından yakın tarihin en zor günlerinde Gazze’de, en zalimane cinayet ve katliamın yaşandığı bir vakitte gerçekleşmesi ise bütün yüreklerde ve hafızalarda silinmesi imkânsız acılar bırakmıştır.

Müslümanların en büyük ve en kutsal şiarları olan Kâbe-i Muazzama’nın azametini korumak, Kâbe’nin Rabbine aklı, kalbi ve ruhuyla iman eden her bir ferd-i müminin en tabii hakkıdır.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.