Ayşenur KAHVECİ
Hayırlı gençlik için ille de Risale-i Nur!
Gençlik insanın tüm duygularının dalgalandığı,akıl ve mantıktan çok his ve zevkin önderliğinde nefs-i emmarenin peşine takılmış keyfin ve arzunun gittiği yere kadar yolu olan tehlikeli bir süreçtir.
Gençlikte zevk ve arzu rehberliğinde yapılan ef’al, kişinin bazan tüm hayatını cehenneme çevirebilir. Gençlik doyumsuzluk, arayış, paylaşım ve tüm bunları elde edemezse çatışma demektir. Mantığını tozlu raflara kaldıran, dizginleri nefsinin ahtapot ellerine veren kişidir genç.
Gençlik çocukluğumuzun da hayalidir, ihtiyarlığımızın da. Çocukken bir an evvel büyüyüp genç olmak isterken yaşlanırken de adeta zamanı durdurmak isteriz.
Hayırlı bir gençlik için ise temele dikkat edilmelidir. Gençliğin temellerini çocukluk yıllarında anne ve baba atar. Çocukluğun hasretle beklenen yarını olan gençlikte; evladını dünyasına ve ahiretine faydalı bir vaziyette görmek için ise annenin mühim bir rol oynadığı kaçınılmazdır. Bu hakikatı Bediüzzaman Hazretleri bizzat şahsından verdiği örnekle bizlere şu şekilde bildirmiş;
İnsanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun validesidir
“Evet, insanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun validesidir. Bu münasebetle, ben kendi şahsımda kat’î ve daima hissettiğim bu mânâyı beyan ediyorum:
Ben bu seksen sene ömrümde, seksen bin zatlardan ders aldığım halde, kasem ediyorum ki, en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi, merhum validemden aldığım telkinât ve mânevî derslerdir ki, o dersler fıtratımda, adeta maddî vücudumda çekirdekler hükmünde yerleşmiş. Sair derslerimin o çekirdekler üzerine bina edildiğini aynen görüyorum. Demek, bir yaşımdaki fıtratıma ve ruhuma merhum validemin ders ve telkinâtını, şimdi bu seksen yaşımdaki gördüğüm büyük hakikatler içinde birer çekirdek-i esâsiye müşahede ediyorum”.
Bediüzzaman gibi büyük bir şahsiyet dahi bu muazzam ilminin çekirdekleri mahiyetinde kıymetli validesinden bir yaşındayken aldığı telkinatdan ve manevi derslerden bahsediyor.
Üstad Bediüzzaman annesinden aldığı derslerin ehemmiyetinden bahsederken “bir yaşımda” ifadesiyle de “bu yaştaki çocuk bir şeyden anlamaz” tezini çürütmüş oluyor.
İnsanın ikinci üstadı ve tesirli muallimi Risale-i Nur’dur
İnsanın validesinden sonra ikinci üstadı ve tesirli muallimi ise Risale-i Nur’dur. Risale-i Nur muhtelif meseleler hakkında sair kitaplara başvurmak isteyen insanlara kafi geldiği ve sair kitablara ihtiyaç bırakmadığı gibi çocuk yetiştirmekte sıkıntı duyan ve çocuk yetiştirmek meselesinde çeşitli kitaplara başvuran ebeveynler için de tek mercii olmalıdır.
Çocuk yetiştirmek hususunda benden kitap tavsiye etmemi isteyen birçok arkadaşım, dostum, okuyucum var. Herkese tek tavsiyem ancak Risale-i Nur olabilir. Bu tavsiyemden sonra anneler “Risale-i Nur’da çocuk yetiştirmek hakkında bilgilerde mi var?” şeklinde sorular soruyorlar. Çeşitli mevzular hakkında bilgiler veren bir kitap şeklinde düşünmek Risale-i Nur’un mahiyetini basitleştirmek olur. Kur’an-ı Azimüşşan’ın en büyük tefsiri olan Risale-i Nur elbette tüm ilimlere muhit bir ummandır.
Tüm hastalara en doğru teşhisi koyan ve en doğru reçeteyi yazan tek doktor, tüm reçetelerin muhteviyatına sahip tek eczane, tek hakiki pedagog…
Risale-i Nur insan yetiştiriyor. Üstelik sadece ahirete değil dünyaya da insan yetiştiriyor. Risale-i Nur insanları dünyadan mücerred kılmadan, dünya ve ahiret için en hayırlı insan modelini çiziyor. Risale-i nur iman dolu nesiller yetiştiren eşi ve benzeri görülmemiş tek eserdir.
Bugün gençlerde görülen tüm sıkıntıların tek kaynağı inançsızlık değil midir? İmanı olmayan bir gençlikten ne hayır beklenebilir? Öyleyse yarının gençleri çocuklarımıza, yarının ihtiyarları gençlerimize, yarının mevtası ihtiyarlarımıza yegane rehber Risale-i Nurdur.
Zübeyir ağabeyin genç hanımlara tavsiyesi
Nur’un kumandanı merhum Zübeyir Gündüzalp Ağabey, genç bir hanımı şu yönde uyarmıştır: “Kardeşim; sen şimdi Risale-i Nur oku çünkü ileride çocuk büyüteceksin!”
Yarın gençliğe adım atacak evladı için anne-baba bugün Risale-i Nur okumalı ki evladına da Risale-i Nur şuurunu verebilsin.
Valideler “En birinci üstad ve tesirli muallim” vasfına hayır cihetiyle liyakat kazanmak adına Risale-i Nur okumalıdır.
Risale-i Nur merciili yetiştirilen bir çocukta günahlara en dayanıksız, harama en arzulu, isyana en yakın gençlik yıllarında Risale-i Nur’a karşı fıtri bir meyil hasıl olacaktır.Önceden beri ruh ve kalbinin keşfettiği Risale-i Nuru,şimdi gençlik yıllarında aklı da keşfedecektir.
Risale-i Nur nefs-i emmarenin pençesine takılmış, zevk ve arzularının arkasında sürüklenip giderken gencin vicdanından manevi bir yardım eli uzatarak gençlik bataklığına batmak üzereyken onu tutup çıkaracaktır. Hatta; bataklığa batan, çamura, pisliğe belenen gençlere dahi nefis ve şeytanın sürekli aşağıya çekmesine rağmen bir kurtarıcı gibi yetişerek öncelikle bataklıkta boğulmaktan kurtarıp sonra da üzerine yapışan pisliklerden temizliyecek manevi kuvvete sahiptir.
Velhasılı; hayırlı bir gençlik, zararsız bir gelecek için ille de Risale-i Nur, ille de Risale-i Nur!
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.