Hayrettin Karaman: Bediüzzaman at binip kılıç kuşanarak savaşmadı mı?

Hayrettin Karaman: Bediüzzaman at binip kılıç kuşanarak savaşmadı mı?

Karaman, silaha sarılmamalı diyen Suriyeli bir ilim adamını eleştirdi

Risale Haber-Haber Merkezi

Ünlü ilahiyatçı Hayrettin Karaman, silaha sarılmamalı diyen Suriyeli bir ilim adamını eleştirdi. Karaman örneklerden birini de Bediüzzaman ile verdi ve "Bedîüzzeman Hamîdiye Alayı'nda bizzat at binip kılıç kuşanarak savaşmadı mı?" dedi.

"Suriyeli ilim ve fikir adamı" dediği birinin röportajını dinlediğini ve o zatın tezinin "Suriye'de ve başka yerlerde zulme uğrayan Müslümanlar zulüm kimden gelirse gelsin, boyutu ne olursa olsun sabretmeli, asla silaha sarılmamalıdırlar. Kısas (kasten ve haksız yere adam öldüreni idam etmek) dahil hiçbir kimseye ölüm cezası verilmemelidir. İnsanlar silah yoluyla ikna edilemezler, sabır ve tahammül yoluyla ikna edilebilirler, gönülleri kazanılabilir" olduğunu belirten Karaman, Yeni Şafak'taki yazısında bunun Arap Baharı ve Suriye için yanlış olduğunu söyledi.

Karaman, "İnsanların af, öğüt, iyi muamele, yardım yoluyla gönüllerinin daha iyi kazanılabileceği, zorla imanın ve ibadetin olmayacağı, şiddetin şiddeti çekeceği genel olarak doğru olsa da bu delillerin genel olarak Arap Baharı ve özel olarak da Suriye olayları üzerine gönderilmesi -bana göre- kesin olarak yanlış, hatta saptırmadır. Delil ile medlul arasında uzaktan yakından bir alaka yoktur" dedi.

Ayette "kısasta bizim için hayat olduğu"nun buyurulduğunu hatırlatan Karaman, Suriyeli alimin görüşlerini sorularla eleştirdi:

"Kısasta hayat varsa af nasıl öncelenmiş oluyor. Hz. Adem'in oğullarından birinin zalim kardeşine el kaldırmaması nasıl oluyor da bütün zulümlere karşı sabretmenin Sünnet'e uygun olduğuna delil kılınıyor? Habil el kaldırmadı diye dünyada sulh ve kardeşlik mi hakim oldu? Zalimler yola mı geldiler?

Peygamberimiz (s.a.) Medine'ye göçüp yeterince güçlendikten sonra düşmanlarla savaşmadı mı? Antlaşmaya hiyanet eden Yahudileri cezalandırmadı mı? Ashab'dan suç işleyenlere gerekli cezaları vermedi mi? Hz. Ebu Bekir isyancılara, dini pazarlık konusu yapanlara savaş açmadı mı?...

Bedîüzzeman Hamîdiye Alayı'nda bizzat at binip kılıç kuşanarak savaşmadı mı?

Hucurat suresinde Allah Teâlâ şöyle buyurmuyor mu?
"Eğer müminlerden iki grup birbiriyle kavgaya tutuşursa hemen aralarını düzeltin; ikisinden biri diğerinin hakkına tecavüz etmiş olursa -Allah'ın emrine geri dönünceye kadar– haksızlığa sapanlara karşı savaşın; dönerlerse aralarındaki anlaşmazlığı adaletle çözüme bağlayın ve herkese hakkını verin. Allah hakkı yerine getirenleri sever" (49/9).
Peki niçin "hakkına tecavüz etmiş olursa da affedin" demiyor?

Suriye olayları başlamadan önce oradaki Müslümanlar silahsız olarak sokağa çıkıp hak ve adalet istediler. Bunlara silahla mukabele edildi. Türkiye defalarca "kardeşlerin arasını düzeltmek için" teşebbüste bulundu, Esed güçleri hak vermeye ve zulümden vazgeçmeye yanaşmadı. Kur'an'a ve Sünnet'e göre bütün müminlerin Esed'e karşı mücadele etmeleri gerekiyordu; ne yazık ki, bölündüler, zulmün tarafını tutanlar oldu. Dinlediğim konuşma da zalimin ekmeğine yağ sürüyor; üzüldüm.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.