Hüseyin YILMAZ

Hüseyin YILMAZ

Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara ve Nurculuk!

1967'de Fâtih'te dünyaya gelmiş, benden yedi yaş küçük. İslâmî ilimler için mektebli bir isim. İmam-Hatib ve İlahiyat okumuş. Dekan yardımcılığı, Üniversite Senatörlüğü ve Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanlığına kadar yükselmiş.

Bahçeşehir Üniversitesi kurucuları arasında yer almış. Mezhebler tarihi, tarikat ve cemaatlere dair çalışmaları ile öne çıkmış.

Bir dostun, bir konuşmasına dikkatimi çekmesiyle farkına vardım Büyükkara'nın. Belki bir eksiklik ama hocanın da, yazarın da, her neviden ilim adamının da çok olduğu bir zamandayız. Hepsini tanımaya ve bilmeye kimsenin ömrü vefa etmez. En çok bilinenler, devrin mutantan sahnelerine hasbelkader çıkabilenler. Gazete, TV gibi...

buyukkara.jpgYaklaşık doksan dakikalık konuşmasının serlevhası: "Türkiye'de Dinî Oluşumlar". İlmiye Vakfı'nın tertiplediği salon konuşmalarının üçüncüsü bir konuşma. İlk ikisinde neleri konuştuğuna dönüp bakma imkânım henüz olmadı.

Dinlediğim konuşmada Türkiye'nin üç büyük cemaatine dair bilgilerini takdim ediyor: Nurculuk, Süleymancılık ve Işıkçılar...

Ağır başlı, sakin, muknî, müeddeb bir üslûb ve konuşma tarzı var. Bir konferanstan çok, akademik bir ders. Çehresi de munis ve aydınlık Büyükkara'nın; emniyet telkin ediyor, rahatsız etmiyor.

Önüne aldığı mevzua emek harcamış, kem küm etmiyor. Ancak mensublarının idrak edebileceği detaylara atıfları dikkat çekici. İstifade ettiğim, değerli bulduğum bir konuşma.

Uzunca sohbetinin ağırlık merkezi: Nurculuk... Üstad'ın dünyaya gelişinden başlayıp vefatıyla biten özetlemesi ihata edici. Konuşmanın kısalığı göz önünde bulundurulacak olursa, çok başarılı, demem gerekir.

Hak ve hakikat meselesinde tarafsızlık, en nefret ettiğim kelime! Tarafsızlık, iki hak sahibinin hakemliğinde olur, Şeytan'la Cebrail arasında değil. Büyükkara da tarafsız değil, konuşması boyunca, konuşanın bir Müslüman olduğunu gizlemiyor; hüviyetini saklamaya, gözden kaçırmaya çalışmıyor. Yanlışından her an dönebileceği emniyeti içinde dinletiyor sözünü.

Nurculuğa dair anlattıkları da yabana atılır cinsten değil, dersini iyi çalışmış. Su-i niyet taşımayan üç-beş sehiv, konuşmasına ciddi gölge düşünmüyor. Bir temas imkânı bulduğumda notlarımı tevdi ederim. Düzelteceğinden hiç şüphem yok. Eksik bıraktıkları ise ya zaman darlığından, ya da bir tercih kaynaklı.

Konuşmanın zayıf tarafı, Bediüzzaman'ı anlatırken Kamal Atatürk'e hemen hiç temas etmemesi. Zirâ Kamal Atatürk'ün düşünce ve icraatları ile Bediüzzaman'ın verdiği mücadele birlikte anlatılmadığında, ikincisinin başının Everest'le yarıştığını farkedemezsiniz! Korkarım ki, Büyükkara da farketmemiş. Belki de o sarf-ı nazar da bir zaruretin neticesi. Bilmiyorum.

Hulâsa, Büyükkara'yı tanıdığıma memnunum. Daha ileri seviyede çalışmalar yapmasını ümid ve temenni ediyorum. Nur Talebeleri, bu ülkenin mazlumlarıdır. Onların gönlünde yer edinmenin, dualarında olmanın çok değerli olduğunu düşünüyorum. Eminim Büyükkara da bunun farkındadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.