Erdem AKÇA
Hz. Peygamber’den (asm) yatırım tavsiyeleri-3
Tavsiye: Yatırım Sahalarının Mukayesesi
Yatırım sahalarının mukayesesi noktasında Hz. Peygamber (ASM) saha tespitine ait bütün çerçeveleri hesaba katmakla beraber daha geniş perspektiften bakar. Olaya birkaç husus daha ekler:
a) Hayatîlik
b) Fıtrata Uygunluk
c) Zamandan Tasarruf
Hayatîlik noktasında: Said Nursi’nin tespit ettiği üzere, medeniyet ve teknoloji harikaları insanların rahatı ve istirahatını sağlamak içindir.[1] Hatta bu konuda gelişme, insanoğlunu tembelleştiren ve mutsuz eden bir saiktir.[2] Bu açıdan medeniyet ve teknolojik sahadan ziyade canlılığın ve neslin devamı noktasında hayatî önem taşıyan sahalara yatırım yapılması ölümsüz bir sahaya yatırım yapma anlamındadır. Ayrıca ticaret ve sanayi, hammaddenin işlenmesine dayandığı ve ticarî açıdan hammadde tedariki zorunlu bir ihtiyaç olduğundan hammadde tedariki hükmünde olacak sahalara yatırım yapılması doğru ve ideal bir tercihtir.
Fıtrata Uygunluk noktasında: Yapılacak yatırım, öyle olmalı ki fıtrat düzenini bozup fesada vermemeli; aynı zamanda fıtrat düzeninin kanunlarına uygun, onun çizdiği sınırlar dâhilinde kalmak kaydıyla olmalı. Ki bu şekilde doğal kaynakların korunması sağlanır ve onlardan daha uzun süreli faydalanma imkânı doğar. Ayrıca doğal düzenin bütün faaliyetleri ve işleyen kanunları yatırım yapılan sahada kişinin destekçisi olur. Bu ise yatırımda başarıyı ve bereketi getirir.
Zamandan Tasarruf noktasında: Yapılacak yatırımın kısa sürede en yüksek oranda kâr ve kazanç getirmesi ekonomik açıdan verimliliğin en yüksek seviyesini ifade eder. İdeal yatırım bu özelliği de barındırmalıdır.
Bu 3 özelliği hesaba katarak Allah Resulü yatırım sahaları arasında şöyle bir mukayese yapar:
Muhammed bin Beşir el-Ensari (RA) rivayet ediyor: Resulullah (ASM) şöyle buyurdu:
-“Allah bir kuluna hor ve hakirlik parasını murad ederse, o kişi parasını binalara harcar.”[3]
Konut piyasasının arz ve talebi nüfus artışının 15-20 yıllık bir sürecine bağlı olarak doğal bir seviyede yükselebilecek bir piyasa olduğu gibi toplumun geniş aile kavramı ve kültüründen, çekirdek aile kavramına doğru geçiş yapması gibi asırlar isteyen süreçlere dayanır. Savaş, göç, mülteciler gibi olağanüstü durumlarda konut piyasası tam manada canlanabilir. Suriyeli mültecilerin Türkiye’deki konut fiyatları ve kiralarında yol açtığı yükselişte gördüğümüz üzere… Bu manada olağan hallerde konut sahasına parasını yatırmak, sermayeyi sürekli çoğaltabilen hayvancılık gibi sahalara nispeten ölü bir yatırım gibidir. Parasıyla zillete düşmektir.
Buradaki yönlendirme 1. Tavsiye ile çelişki oluşturmaz. Çünkü burada Hz. Peygamber (ASM) yatırım sahalarını analiz ederek mukayese ediyor ve belirli bir sahada yatırımı olmayan kişilere yatırım konusunda yol gösteriyor. Fakat belirli bir sahada yatırımı olan ve ihtisası olan kişilere, saha içinde kalmalarını ekonomik açıdan ideal durum olarak görüyor. “Ben olsam, hayvancılık sahasını yatırım için tercih ederdim” demek istiyor.
Bu noktalara binaen Hz. Peygamber (ASM) yatırım yapmak isteyen kadın ve erkek sahabelere hayvancılık sahasını en bereketli saha olarak görür ve tavsiye eder. Hayvancılık sahasında da eti makbul ve şifalı, sütü kıymetli ve revaçlı, çabuk çoğalabilme özelliğine sahip olan koyun ve keçi beslenmesini ideal yatırım sahası olarak görüp tavsiye eder:
Ümmü Hâni bint-i Ebu Tâlib radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana "Koyun ve keçi edin. Zira onda bereket vardır" buyurdular."[4]
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zenginlere koyun-keçi edinmelerini emretti.”[5]
Evcil hayvanlardan büyük baş olan sığır ve manda yılda 1 doğum yaparken ve tek yavru dünyaya getirirken, koyun ve keçi bir batında 1-2-3 ve hatta 6 yavru dünyaya getirebilmektedir. Ukrayna kökenli Romanov ırkı koyunlar yılda 2 doğum yapması ve her doğumda 2-6 yavru dünyaya getirmesi ile bu noktada zirve koyun ırkıdır. Bu ırkın diğer bir hususiyeti 3-4 aylıkken gebe kalabilmesidir. Fakat konu uzmanları 6 aylıkken gebe kalmasını tavsiye ediyorlar.[6] Keçi ırkları içinde de İsviçre kökenli Saanen ırkı, bir batında 2-3 doğum yapması, 10 ay boyunca süt vermesi, yılda ortalama 700-1400 litre süt vermesi ile bereket kaynağı olduğunu gösteriyor.
Urve el-Bâriki radıyallahu anh, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şu sözünü nakletmiştir: "Deve, sahipleri için bir izzet vesilesidir. Koyun ve keçi de berekettir.”[7]
Deve ve benzeri binek hayvanı sahip olmak, teknolojik araçların bulunmadığı toplumlarda toplumsal itibar ve izzetin göstergesi sayılmaktaydı. Çünkü bu tarz hayvanlara sahip olmak belirli bir ekonomik imkânı gerektiriyordu. Hz. Peygamber (ASM) döneminde bir kişinin diyetinin, bir at veya 120 koyun veya 500 dirhem olması gösterir ki, o toplumda ata binmek izzet göstergesidir.[8] Bir deve, Hz. Peygamber (ASM) döneminde 10 koyuna tekabül ediyordu.[9] Bu açıdan hadis, deve sahibi olmayı, binek sahibi olmak yönüyle izzet göstergesi olarak ifade ederken; koyun ve keçiyi, geometrik seri şeklinde kısa sürede çoğalabilmesi noktasında bereket kaynağı olarak gösteriyor.
Koyun ve bereket arasındaki sıkı ilişkiyi vurgulamak için Hz. Peygamber koyunu bereket olarak isimlendirir.[10] Kur’anın ehli hayvanları mücessem ni’metler manasında “en’am” olarak isimlendirmesi gibi…[11]
Hz. Peygamber (ASM) arkadaşlarına bu tarz tavsiyelerde bulunduğu gibi kendisi de imkânı olduğunda ailesi adına koyun yatırımı yapmıştır. Onları belli bir sayıya gelmeden kesmeme şeklinde bir prensip uygulamıştır. Onun bu uygulaması gösterir ki, hayvancılıkta satış ve kesime geçişte de belirli bir düzen vardır.
Âmir bin Lakit (RA) rivayet ediyor ki: Resulullah (ASM) şöyle buyurdu: “Koyunlarımız 100’ü aşınca keseriz.”[12]
Hz. Peygamber’in (ASM) bu tavsiyelerini zihnimizde toparladığımızda Onun, hikmet ve şefkatiyle, ümmetinin sebepler dünyasında tutunması, yer edinmesi, fıtrat düzeniyle barışık yaşaması, sünnetullah kanunlarının desteğini ve bereketini ekonomik faaliyetlerine destek kuvvet kılması gibi hedeflerle ümmetine yatırım tavsiyelerinde bulunduğunu görüyoruz. Günümüz dünyasının doğal ürünlere yönelik genel ihtiyacı göz önüne alındığında Hz. Peygamber’in (ASM) aslî yatırım sahası olarak hayvancılık ve gıda sektörünü göstermesi çok önemli bir ekonomik tespit olarak görünüyor.
[1] Sözler, 8. Söz.
[2] Emirdağ Lahikası II, 74. Mektub.
[3] Sahabe-i Kiram Ansiklopedisi (el-İsabe Tercümesi), Beğavi, İbn-i Şahin, İbn-i Yunus ve İbn-i Mende’den naklen, c.4, s. 272.
[4] Kütüb-ü Sitte.
[5] Kütüb-ü Sitte.
[6]https://medium.com/@ukraynapass/romanov-koyunu-hakk%C4%B1nda-her%C5%9Fey-1384041f8ad2#:~:text=Romanov%20koyunun%20en%20%C3%B6nemli%20%C3%B6zelli%C4%9Fi,ula%C5%9Fan%20%C3%B6zelli%C4%9Fi%20ile%20dikkat%20%C3%A7ekiyor.
[7] Kütüb-ü Sitte.
[8] Sahabe-i Kiram Ansiklopedisi (el-İsabe Tercümesi), Taberânî’den naklen, c.3, s. 550.
[9] Buhârî, Cihad, 191; Tirmizî, Siyer, 39.
[10] Şeybe bin Abdurrahman (RA) rivayet ediyor ki: Resulullah koyuna “bereket” derdi. [ Sahabe-i Kiram Ansiklopedisi (el-İsabe Tercümesi), Ebu Nuaym’dan Naklen, c.2, s.532 ]
[11] En’am suresi, 136, 138, 139 ve diğerleri….
[12] Sahabe-i Kiram Ansiklopedisi (el-İsabe Tercümesi), Taberânî’den naklen, c.3, s. 98-99.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.