Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

İnsanın Tagayyürü/Metamorfoz-1

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

Tagayyür; başkalaşma, muhteva dönüşmesi demek.

Tagayyür (metamorfoz); hem olumlu kemal yönünde hem de olumsuz bozulma yönünde olabilir.

Mesela nefis bir yemeğin bayatlayıp kokması bozulma yönünde bir dönüşüm, başkalaşım.

Havası bozulup karbondioksit dolu bir odanın havalandırılıp oksijen alması müsbet, olumlu bir değişimdir.

Ağaçtaki bir tırtılın kozasında yeterince gelişip zorlayarak, kozasını delerek kelebeğe dönüşmesi pozitif bir metamorfoz.

İnsanın ana rahminde; saplı bir armut halinden sağlıklı bir yavruya dönüşmesi fulpozitif bir dönüşüm.

Radyasyona maruz kalıp; yüz, beden ve beyin bozulmasına uğratılması bozuşma/ mutasyon/ kötü yönde bir tagayyürattır.

Doğu Türkistan'da yapılan nükleer denemelerde bu tür insani bozulmalar/mutasyon çokça görülmektedir.

Rusya'da patlayan Çernobil nükleer reaktöründen havaya karışan radyasyon, uzun yıllardır yaygın kanser ve doğum bozuklukları oluşturan bir başkalaşma/mutasyon.

***

Metamorfozun (tagayyür) en çarpıcı ve güzel örneği şüphesiz elmas madeninin mücevher oluşumudur.

Elmas; dünyanın en az 150 bin kilometre derinliğinde ve en az 1 milyar senede, 1050 derece sıcakta ve 50 kilobar basınç altında oluşabilen çok değerli bir mineral mücevher.

En mükemmeli tam saydam ve renksizdir.

Saf karbon atomlarının billurlaşması/kristalleşmesiyle oluşur.

Elmas; mağma çekirdeğine yakın katmanda oluşturulur.

Bir elması kesip çizebilen tek şey başka bir elmastır.

Günümüzde elmas lazerle kesilebilir.

Erime noktası 3547 °C’dir.

Yoğunluğu yaklaşık 3,5 gr/cm³tür.

Havada 850 °C’de yanar.

Elmasın sayısız ara formu vardır, alt tabakada en bilineni cam kesen elmastır.

Havasız ortamda 1500 °C’de grafite/ saf karbon/ dönüşür.

Elmasa (pırlanta) ancak tuz ruhu ve kezzap zarar verebilir.

Yine karbonun dönüşümünde oluşan zıt özellikli bir mineral ise grafittir.

Son derece yumuşak, kaygan, bükülen ışığı yutan esnek bir mineral grafitin en bilineni kurşun kalem ucudur.

Hem elmas hem de grafit kristal yapılıdır ama kristalleri farklı biçimlerdedir.

Elmas en yüksek mineral değerine (10) sahipken grafit (1) sertliktedir.

Elmasta her karbon atomu, dört başka karbon atomuna bağlanarak üç boyutlu katı ve sıkı bir yapı oluşturur.

Elmasın ışığı kırma indisi çok yüksektir.

elmas1.jpg

Yâni içeri kabul ettiği ışın; yansıttığı ışına göre fazladır ışını yedi renge ayırma özelliği son derece yüksektir.

Elmas, mükemmel bir elektrik izolatörüdür. Kezâ ısı iletkenliği en yüksek olan maddedir. Bu özelliğinden dolayı zarar görmeden kesilebilir.

Elmasın içine girebilen tek şey ışıktır.

Işığı 57 açı ve yüzeyde yansıtarak göz kamaştırır.

Nursuz, loş hiçbir şeyi kabul etmez!

***

Kömür ise karbonun; yeryüzünün 3-4 km derinliğinde kısa sürede, az basınç ve düşük ısı altında oluşan ilk ve ham halidir. İnsan vücudunun yüzde 18’i karbon atomlarından oluşur. Karbon atomları insan yapısının değişiminde esas role sahiptir. Yani yeterli ve yüksek basınç altında bu atomlar derecesine göre elmasa dönüşebilir.

Grafitte ise karbon atomları, üst üste yığılmış geniş, yassı levhalar, tuğla gibi oluşturacak biçimde, iki boyutlu düzlemde birbirlerine bağlanmıştır.

Grafit süper bir iletkendir, elektriği ve ısıyı harika iletir. Diğer taraftan ışığı emerek ona harika bir renk olan siyah rengi verir.

komur1.jpg

KÂİNAT ÇARKI NASIL DÖNER?

“İşte şu dünya, dünya cihetiyle 7 rükün üzerinde bina edilmiştir. Şu rükünler daim onu sarsıyor.’’ (25.Söz, 3.Şule)

7 rüknün 3’ü / tekvini temel yasası / zamanla ilgili:

1- Gece ve gündüzün dönüşmesi

2- Senelerin değişmesi,

3-Asırların geçmesi.

Dört kevni yasa ise; mekan / ortamla ilgili:

1-Atmosferdeki (cevvi hava) tagayyüratı/dönüşümü

2-Kürei arzdaki (yeryüzü) inkılabatı

3- Küre-i arzın çekirdek ve katmanlarındaki inkılabatı/metamorfoz

4-Göklerdeki/Semavi tagayyüratı

Anlaşılan bu 7 temel kâinat kanunuyla Allah, kâinat fabrikasını mükemmel işletip üretimini gerçekleştiriliyor.

"Felsefe ve hikmet-i insaniye dünyaya sabit bakar; mevcudatın mahiyetlerinden, hâsiyetlerinden tafsilen bahseder.

Sâniine karşı vazifelerinden bahsetse de icmâlen bahseder. Âdeta kâinat kitabının yalnız nakış ve huruflarından bahseder, mânâsına ehemmiyet vermez."

"Kur'ân ise, dünyaya geçici, seyyal, aldatıcı, seyyar, kararsız, inkılâpçı olarak bakar. Mevcudatın mahiyetlerinden, surî ve maddî hâsiyetlerinden icmâlen bahseder.

Fakat Sâni tarafından tavzif edilen vezâif-i ubudiyetkârânelerinden ve Sâniin isimlerine ne vecihle ve nasıl delâlet ettikleri ve evâmir-i tekviniye-i İlâhiyeye karşı inkıyadlarını tafsilen zikreder." (25.Söz, 3.Şule)

A-Beşerî felsefe dünyaya sabit/durgun bakar.

Mevcudatın içyüzü ve özelliklerinden (nakış ve harfler) ayrıntılı bahseder.

Mahlukatın yaratıcı Sani'ine ya hiç bakmaz, Halık'ına ait görevleri görmez ve göstermez.

B-Kur'an'ı Hakim ise dünyaya; geçici, aldatıcı, değişen, inkılap eden (yıkılan yenilenen) bir yer olarak bakar.

Yaratılanların hasiyet ve içeriğine kısaca gerektiği kadar temas eder.

C-Sanatla yaratanın (sani) yüklediği ubudiyet vazifelerinden, Allah'ın esmasına ne yönden ve nasıl delil olduklarını, kainattaki Rabbin emirlerine kayıtlı ve boynu eğik olduklarını tafsilatlı şekilde vurgular.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum