İslahiye’de 6 Ekim’de tarihi bir gün yaşandı desem, asla abartı yapmış sayılmam. Çünkü gerçekten bu tarihte İslahiye’de tarihi bir gün yaşandı. Aziz Üstad’ın ve Aziz Zübeyir Ağabey’in ruhu şad edildi.

Risale Akademi’nin ‘’vefa yolculukları’’ devam ediyor. Bu kapsamda düzenlenen ‘’Anadolu Ağabeyleri’’ panellerinin dördüncüsüne sahne olan bu güzel ve şirin ilçemiz, büyük bir kadirşinaslık örneği göstererek, bir büyük ve nurlu hizmete imza attı.

Zübeyir Ağabey bu güzel ilçemizde çok kısa bir süre kaldı. Fakat ihlaslı hizmetler ve bunun neticeleri, zaman ve mekânla mukayyet değil. Semereleri çok güzel ve görkemli bir şekilde yıllar sonra da olsa alınıyor.

Önemli olan, bu hizmetleri hiçbir ön yargı ve beklenti içinde olmadan sırf Allah rızası için yapmak. İşte Zübeyir Gündüzalp Ağabey, Üstad’ta, Nur’da ve İhlas’ta fani olmuş bir kahraman.

Aynen Üstad’ı gibi dünya malı ve mülkü namına hiçbir şeye sahip olmamış. Hatta elinde var olan bütün maddi imkânları, bu büyük davaya zerre kadar tereddüt etmeden ve en küçük bir hesap içinde dahi olmadan feda etmiş.

İşte bu büyük feragat ve istiğna hasleti, O’nu manevi olarak büyütmüş. Belki kendisinin dahi farkında olmadığı kadar büyütmüş. Bizim bu büyük manevi makamın farkına varmamız ise hiç kolay değil.

Zübeyir Ağabey, Nur’un en küçük bir hizmetini, bütün dünya mallarına ve makamlarına tercih etmiş. Üstad’ı ne demişse, ne emretmişse, ne istemişse onu tam ve eksiksiz bir şekilde yapmanın gayreti içinde olmuş.

İman ve Kur’an hizmetinden başka hiçbir şey düşünmemiş.  Var oldukça hep nur düşünmüş, nur konuşmuş ve nur yaşamış. Ve bu nur ile kısa dünya hayatını tamamlayarak ebedi âlemlere ve inşallah cennet bahçelerine kanat çırpmış.

Zübeyir Ağabey, var olan bütün kabiliyetlerini, üstün hasletlerini ve yüksek zekâsını, tam ve bir bütün olarak Nur’un ve Üstad’ın emrine vermiş. Onun için, hapishanede veya dışarıda olmanın bir farkı da olmamış.

İman ve Kur’an hizmeti ile bütün hayatını mücehhez kıldığı için; zindanlar da, mahkemeler de, hastalıklar da, meşakkatler de kendisi için farklı bir anlam kazanmamış.

Her hali ve her vesileyi, iman ve Kur’an hizmetine bir basamak yapmış. Bütün hadiselere hep Nurun perspektifi ile bakmış. Etrafına hep bunları tavsiye etmiş. Lisanını başka hiçbir şey ile meşgul etmemiş.

Bütün bu mümtaz vasıfları ile çevresindekilere hep istinat noktası olmuş. Nur talebeleri O’na hep bir rehber ve pusula gözüyle bakmış. Birçok insan rotasını ona bakarak belirlemiş veya onunla düzeltmiş.

Zübeyri çizgi; hep istikametin, hakperestliğin ve itidalin yolu olmuş. Ehl-i iman ile iman kardeşliği ekseninde samimi ve mürüvvetkarane bir münasebetin müşevviki olmuştur.

Hak ve hakikat kimden gelirse gelsin taraftar olmuş ve teşvik etmiş. Siyasi istikametini ve çizgisini; şahsi muhabbet ve dostlukları üzerine bina etmemiş. Risale-i Nur’da vaz edilen prensiplere ‘’hüve hüvesine’’ tabi olmuş.

Zübeyir Ağabey, şahsi hiçbir fikrini, bu büyük davanın ulvi prensiplerine sirayet ettirmemiş. Hatta Nur’ları tanıdıktan ve talebe olduktan sonra şahsi bütün fikirlerini terk etmiş. Nurun potasında eritmiş ve nurlandırmış.

Hiçbir zaman sadırdan konuşmamış ve her zaman satırdan, kitaptan delil getirmiş. Bir makam sahibi olmamış. Makamını muhafaza etme telaşı, semtine yanaşmamış.

Bu ulvi hasletlerinden dolayıdır ki, Üstad tarafından ‘’kumandan, kurmay, diplomat’’ olarak isimlendirilmiş, fakat o her zaman hizmetkârlığı tercih etmiş. 

Kendisinden yaşlı ve hizmette daha eski ağabeyler bile ona hep hürmet etmiş, sözüne ve düşüncesine itibar etmişler. Yaşına bakmadan ona ‘’Ağabey’’ demişler.

İşte böyle bir iman ve Kur’an fedaisini anmak, hatırlamak, görüş ve düşüncelerini paylaşmak maksadıyla Risale Akademi tarafından düzenlenen ve İslahiye Belediyesinin büyük fedakârlıkları ve gayretleri ile icra edilen Zübeyir Gündüzalp Paneli, inşallah büyük hayırlara vesile olmuştur.

İslahiye Belediye Başkanı Sayın Malike Uludağ Hanımefendi ve Mehmet Uludağ Beyefendinin üstün gayretleri ve katkılarını özellikle ifade etmek ve şahsım adına şükranlarımı sunmak istiyorum.

Sayın Mehmet Uludağ, panelin en küçük ayrıntısı ile ilgilendi. Maddi ve manevi hiçbir destekten kaçınmadı. Gelen misafirler ile birebir alakadar oldu ve misafirperverliğin en ince ayrıntısına kadar dikkat etti.

Zübeyir Ağabeyin bir süre yaşadığı bir şehrin yerel yöneticileri olarak Sayın Uludağ’ların bu üstün gayret ve desteği, her türlü dua ve takdiri hak ediyor. Rabbim bundan sonraki hayırlı çalışmalarında da kendilerinin yar ve yardımcısı olsun.

Mehmet Fırıncı Ağabey, büyük fedakârlık göstererek, ilerlemiş yaşına rağmen, heyecanından hiçbir şey kaybetmeden, tam bir şevk ile panele iştirak etti ve güzel bir konuşma yaptı.

Kendisi de bir İslahiyeli olan Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın İbrahim Özdemir’in panele iştirak etmesi, güzel ve anlamlı bir konuşma yapması da, gerçekten panele çok ayrı ve özel bir renk kattı ve dinleyicileri son derece memnun etti.

İslahiyeliler panele çok büyük bir ilgi gösterdiler. Çevre il ve ilçelerden de kadirşinas dostlar, bu heyecana ortak olmak için zahmetlere katlanarak İslahiye’ye kadar geldiler. Yaklaşık üç saat kadar süren panel büyük bir dikkat ve heyecan ile takip edildi.

Panelin ardından, değerli Dostumuz ve aynı zamanda Panel konuşmacılarından Hüseyin Kara'nın 'Çağımızda Bir Havari, Zübeyir' isimli kitabı ücretsiz olarak dağıtılması da, panelin bir hatırası olarak çok manidardı.

İslâhiye Kaymakamı Osman Beyazyıldız, Belediye Başkanı Malike Uludağ, Gaziantep Üniversitesi İslâhiye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Toraman da paneli takip ettiler.

Bu hizmet kervanı, bundan sonra başka şehirlerde, başka konularla devam edecek. Şimdi Allah nasip ederse sırada ‘’Van Said Nursi Eğitim Felsefesi ve Medresetüzzehra Sempozyumu’’ var. 12-14 Ekim tarihlerinde icra edilecek ve birçok yönden ilklere sahne olacak bu büyük ve önemli sempozyuma katılmanın heyecanı şimdiden hizmet ehlini sarmış durumda.

Daha güzel hizmetler ve daha nurlu günler, inşallah bizleri bekliyor. Nurun mensupları, maddi ve manevi dualarına devam etsinler.