Kadın Hakları, Takva ve Kazandırdıkları

Kur’andan Hakikat Noktaları ve Hikmet Nükteleri-27

Talak suresi takvayı ve kazançlarını 2-4-5. âyetlerinde şöyle söyler: “Kim takvalı olursa, Allah ona bir çıkış yolu ve çıkış yeri var eder. Kim takvalı olursa Allah onun işini ve idaresini kolaylaştırır. Kim takvalı olursa Allah onun günahlarını ve kötülüklerini örter, hem onun ecrini azametli kılar.”

Bu âyetler talak bahsinde geçmesine binaen denilebilir ki, kadın kalbi ve duyguları Allah nazarında çok değerlidir.

Hem Mücadele suresi 1. âyet de bildirir ki, bir kadına karşı yapılan haksızlığa, isterse eşi yapsın, Allah lakayd kalmaz; vahiy bile indirir. Tâ ki o yanlışlık düzelsin. Ki, indirdi zâten...

Dul bir kadın eğer dua ederse mutlaka duası kabul görür. Çünkü kadın, hilkaten ve fıtraten âcizdir. Üstad Bediüzzaman’ın delillerle tespit ettiği üzere âciz olan ile Allah arasında perde kalmaz. Âciz olan, inâyet denilen özel ilgiye mazhardır.

Bu surede de Rabbü’l-Âlemîn vurguluyor ki, “Bu âcizeler ile uğraşmayın. Onların hakları konusunda hassas olursanız size de Ben fırsatlar sunarım.”

Kadınların Erkeklerle, Erkeklerin Kadınlarla İmtihanları

Tahrim suresi diyor ki: “Hz. Lut’un (AS) hanımı, ‘münâfık’ tı. Çünkü eve gelen melekleri halka o ihbar etti, hıyanet etti. Hz. Nuh’un (AS) hanımı ise, ‘kâfir’ di. Firavunun hanımı Asiye (R. Anha) ise, mümindi. Hz. Meryem ise, muhlisti. O nefsini kırmış, zinadan ve belki tecavüzden kendisini korumuş, kurtarmıştı. Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etmişti.”

Bu modellemeler, Hz. Hafsa ve Hz. Aişe içindir. Hafsa (R. Anha), sır saklayamadığı için Hz. Lût’un (AS) hanımının yaptığı bir yanlışa kaydı, sır tutmayı beceremedi. Bu ise, nübüvvet ve risalet hizmeti noktasında bir “hıyanet” manasına geliyordu. Hıyanet de, nifak hastalığı belirtisidir. Aişe (R. Anha) ise, Hz. Nûh’un (AS) hanımının düştüğü yanlışa düştü; Resulullah’a (ASM) kapris yaptı, Onunla cedelleşti.

Surede vurgulandığı üzere içlerinden Hz. Peygamber’le (SAV) kendisi dul iken evlenen, Hz. Hafsa (RA) idi; bakire iken evlenen, Hz. Aişe (AS) idi. Bu sure ve öncesindeki Talak suresi diyor ki: “Resulümün size ihtiyacı yok. Emrim ile ânında sizi boşar. Ona sizden daha hayırlılarını verebilirim. Siz, peygamber hanımlarından olup onlara isyankâr ve hâin olanlar gibi olmaya çalışmayın. Yoksa Âhirete münafık ve kâfir olarak gitme ihtimaliniz var. Bilakis siz, eşi kâfir olan Asiye (R. Anha) gibi, ölümüne rağmen haktan ayrılmaz olun; Hz. Meryem (RA) gibi iffetini muhafaza için toplumu karşısına alan, adı karalansa da namusundan taviz vermeyen, ihlaslı ve sıddîka bir hanım olmaya çalışın.” Hz. Asiye’ye (RA) musallat olan “kâfir” di (Firavun); Hz. Meryem’e (RA) musallat olan ise, münâfık bir Tevrat ehli idi.

Münâfikun suresi sonrasında Teğabün (Aldanış), Talak ve Tahrim sureleri gelmesi, Hz. Peygamber’in (SAV) kadın ile imtihan edilmesinden bahsedilmesi, Onun (ASM) içe dönük yapıda olmasındandır. Onun imtihanı “kadın” dır; mal ve mülk değil… İçe dönük fıtratların imtihanları şehvet ve kadındır. İçe dönük fıtratlı Hz. Yusuf’un (AS) Mısır Azizi’nin hanımıyla imtihanı gibi… Yine içe dönük karakterli Hz. İbrahim’in (AS) eşleriyle imtihanında gördüğümüz üzere…

Arşı Taşıyan Melekler

Hakka suresi 17. âyet diyor ki: وَالْمَلَكُ عَلَى أَرْجَائِهَا وَيَحْمِلُ عَرْشَ رَبِّكَ فَوْقَهُمْ يَوْمَئِذٍ ثَمَانِيَةٌ

(Melekler kenardadırlar. O gün Rabbinin arşını meleklerin üstünde sekiz taşıyıcı taşır.)

Bu âyet, hadiste “Hamele-i Arş” diye belirtilen meleklerin mahşerde de fonksiyon göreceklerini bildiriyor. Rahman ismi noktasında Zât-ı Mutlak, bir “Melik-i Muktedir” olarak tecelli edecek. Her melikin bir arşı ve tahtı olduğu gibi Onun da tahtı olacak. Mahşerde bütün mükellefler hesaba çekilecekler. Rahmaniyetle yargılamadan sonra, Rahmaniyetin tecelligâh-ı Celâli olan Cehennem ve cilvegâh-ı İkrâmı olan Cennete girilecek.

Hadis-i şerif’te “Hamele-i Arş, dörttür. Sevr (Öküz), Nesr (Kartal), Esed (Aslan), İnsan.” Bu dört melek, dört nev’ canlının sembolüdür. Hem gayb âleminde onlar suretinde görünür.

Bu 4 canlıdan Sevr (Öküz), otla beslenen ve uçamayan kara canlılarının temsilcisidir. Esed (Aslan), et ile beslenen kara canlılarının sembolüdür. Nesr (Kartal) ise, kuşlar gibi bütün uçucu kara hayvanlarının sembolüdür. İnsan ise akıl, şuur ve idrakiyle kara canlıları arasında özel bir konumun sembolüdür.

Bu dört sembol, kara âlemindeki arş-ı hayatın hamelesidir. Misal ve gayb âleminde bu dört canlı, Melik-i Muktedir olan Hayy-ı Kayyûm’un arşının dört bacağından birisini tutmuş, O tahtın üzerinde Rahman-ı Zü’l-Celal-i ve’l-İkram’ı taşıyor olarak bir manzara gözü olana görünüyor. Bu dört canlı ve bu temessül Hind İrfanı’nda da aynıdır. Bu gösterir ki, gaybı gören gözlere yeryüzünün ekolojisi böyle temessül ediyor. Fakat yeryüzünün tamamında ve kâinatın umumunda görünen hayatın arşını dört büyük melek taşıyor: İsrâfil, Mikâil, Cebrâil ve Azrâil Aleyhimüsselam.

Üstad Bediüzzaman’ın tespit ettiği üzere

*Hayat vericilikte, yani ihya ve Muhyi ismi noktasında, İsrâfil (AS);

*Hayatın rızıkla devam ettirilmesinde ve Rezzak ismi noktasında, Mikâil (AS);

*Hayatın ilham ve vahiyle sevk edilmesinde ve Mütekellim ismi noktasında Cebrâil (AS) ve

*Hayatın ecel ve mevt ile bitirilmesinde ve Mümît ismi noktasında Azrâil (AS) vazifelidir.

Bu manada arş-ı hayatın gerçek hamelesi onlardır. Bu arşın üstünde, Melik-i Muktedir, Hayy-ı Kayyûm olan Allah bulunuyor. Sevr, Esed, Nesr ve İnsan isimli meleklerin taşıdığı Arş, Rahmaniyetin müstevi olduğu arştır; İsrafil, Mikail, Cebrail ve Azrail’in (Aleyhimüsselam) taşığıdı arş ise, Uluhiyetin istiva ettiği arştır.

“Mahşerde arşı taşıyan melekler sekiz tane olacak.” âyetine bu izahlar noktasında bakılırsa mahşerin arşı, Rahmaniyet ve Uluhiyetin arşlarının cem olduğu bir arştır. Bu arş, sekiz meleğin varlığının gerekliliğini gösterir. Bu âlemde vazifeli melekler mahşerde de hâmil-i Arş olacaklar, denilebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
19 Yorum