''Kanserlerin yüzde 35'i yanlış beslenmeden kaynaklanıyor''

''Kanserlerin yüzde 35'i yanlış beslenmeden kaynaklanıyor''

Denizli Devlet Hastanesi Medikal Onkoloji Uzm. Dr. Ayşegül Kargı, kanseri tetikleyici unsurların arasında beslenme ve yaşam tarzının geldiğini belirterek yanlış beslenmenin bütün kanserler çeşitlerinin yüzde 35'ini oluşturduğunu söyledi.

Resul Cengiz'in Haberi

Toplumda her 5 kişiden birinin, yaşantısının bir döneminde kanser ile karşılaştığını söyleyen Kargı, kanserin dünyada yetişkin nüfusta bütün ölüm nedenleri arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada yer aldığını ifade etti. Kanserin oluşma sebepleri birçok faktöre bağlı olduğunu ifade eden Kargı, "Başlıcaları genetik bozukluklar veya genetik yatkınlık, enfeksiyonlar, beslenme ve yaşam şekli ile zararlı gazlar ve radyasyon gibi çevresel faktörlerdir. Genelde birden fazla sebebin bir araya gelmesi ile oluşum hızlanmaktadır. Bütün kanser türlerinin yüzde 60'dan fazlasının önlenebilir çevresel nedenlere bağlı olduğu kabul edilmektedir." dedi.

Kanseri tetikleyen en önemli sebeplerden birinin sigara olduğunu vurgulayan Kargı, "Sigara başta akciğer kanseri olmak üzere, ağız boşluğu, gırtlak, böbrek, idrar kesesi, rahim ağzı ve pankreas kanserlerinin gelişiminden sorumlu tutulmaktadır. Kanserin yol açtığı tüm ölümlerin yüzde 30'u sigara ve diğer tütün ürünlerine atfedilmektedir. Kansere yakalanma riski sigara dumanına maruz kalma süresi ile doğru orantılıdır. Günde 1-10 adet sigara içmekle akciğer kanseri riski içmeyenlere göre yüzde 20 artarken, iki paket içildiğinde risk artışı oranı yüzde 80'e varmaktadır. Akciğer kanseri olan 100 hastanın 90'nında sebep sigaradır." diye konuştu.

Kanseri tetikleyici unsurların arasında beslenme ve yaşam tarzının da önem arz ettiğine dikkat çeken Kargı, yüksek yağ ve protein, düşük lif içeren gıdalar yenmesinin kalın bağırsak, meme, rahim, pankreas ve prostat kanseri riskini artırdığını söyledi. Kargı, "Yanlış beslenmenin bütün kanserlerin yüzde 35'inden sorumlu olduğuna inanılmaktadır. Yağlardan alınan kalori günlük kalori alımının yüzde 30'unu geçmemelidir. Bol miktarda sebze ve meyve ile beslenen kişilerde kansere yüzde 50 oranında az rastlanır. Taze sebze ve meyveler ve tam işlememiş tahıl ürünleri tercih edilmelidir. Kırmızı et yerine tavuk, balık, kuru baklagiller tüketilmesi gerekir. Çavdar, kepek, yulaf gibi liften zengin besinleri tercih edilmelidir. Yağsız beslenmeye özen gösterilmelidir. Kızartma yerine haşlama veya buharda pişirme tercih edilmelidir." şeklinde konuştu.

Medikal onkoloji uzmanı Dr. Kargı, kanserin ortaya çıkmasından sorumlu üçüncü önemli sebebin ise giderek artan çevre kirliliği olduğunu ifade etti. Çevre kirliliğinin sadece hava kirliliğinden ibaret olmadığına değinen Kargı, "İçme ve kullanma sularının, toprakların dolayısıyla yiyeceklerin kirliliği de bu kapsam içerisine girmektedir. İnsanoğlu toprağı kazıp pek çok madeni yeryüzüne çıkarmakta, ne var ki aslında yeryüzünde bulunmaması gereken bu madenlerin atıklarını zararsızlaştırmada aynı duyarlılığı göstermemektedir. Her gün kullanılıp çöpe atılan "piller" bunun en basit örnekleridir. Çevre kirliliğinin kanser oluşumuna katkısı ozon tabakasının incelmesi ve mesleki faktörleri de işin içine kattığımızda yüzde 10'u bulmaktadır. Ozonun azalması ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerini artırmıştır ve ultraviyolenin cilt kanserine neden olucu etkisi kesindir. Uzun süreli güneş altında durmaktan kaçının." uyarısında bulundu.

"Yaş ne kadar ileriyse o kadar sık ve düzenli doktor kontrolünden geçerek hastalığın henüz başlangıcında yakalanması mümkündür." diyen Kargı, yaş ilerledikçe kanser riskinin arttığını, kadınlarda meme ve üreme organlarına ait kanserler; erkeklerde prostat ve akciğer kanserinin görüldüğünü belirtti. Kargı şunları kaydetti: "Kanserin sebep olduğu ölümlerde, sigarayı bırakarak yüzde 8-16, yemeklerde yağı azaltıp, lifleri arttırmakla yüzde 8, oranında azalma sağlanabilir. Unutmayalım ki, kanserin yaklaşık yüzde 60'ı daha başlamadan önlenebilmektedir. Yeterince erken tanı konulduğunda kanser tamamen tedavi edilebilecek bir hastalıktır."