Faruk ÇAKIR
Mescid yok, duâ odası verelim!
Türkiyede mescid eksiği, ihtiyacı ya da sıkıntısı olduğu söylense elbette pek çok kişi itiraz edecek. Ama itirazlar gerçekleri değiştirmeye yetmez ki!
İlk bakışta böyle bir ihtiyacın, eksiğin ve sıkıntının olamayacağı haklı olarak akla gelebilir. Öyle ye 70 bin caminin olduğu, devletin resmî bir kuruluşu olan Diyanet İşleri Baş-kanlığının faaliyette olduğu ve her fırsatta Fazla cami yapıldı, yeter, biraz da okul yapın diye çağrıların duyulduğu bir ülkede böyle bir eksiklik ve ihtiyacın olmaması lâzım.
Fakat gelin görün ki böyle bir eksiklik, sıkıntı ve ihtiyaç vardır ve bu ihtiyaç dile getirildiği halde çare bulunmamaktadır. Türkiyeyi idare edenler ya da idarecilerin yaptığı her işte bir hikmet arayanlar bu ihtiyacı görmese ya da inkâr etse de durum değişmiyor: Pek çok alışveriş merkezi ya da otel gibi, insanların çokca bulunduğu yerlerde mescid ya da başka bir ad ile hizmet veren ibadet mekânı yok!
En büyük şehrimiz olan İstanbulu ele alalım. Son aylarda açılan bazı otelleri tam bilemediğimiz için değerlendirme dışında tutarsak, 5 yıldızlı lüks otellerin sadece birinde (Cevahir Otel/Okmeydanı) mescid vardır. Meselâ, Taksimin göbeğinde yer alan otellerde ya da Dolmabahçenin üstünü süsleyen lüks otellerdeki görevlilere Mescid var mı? diye sorsanız, sadece Üzgünüz, yok demekle kalmazlar; 5 yıldızlı otelde mescid mi olurmuş? Bu soru da nereden çıktı? Namaz kılacaksınız camiye gidin diye ters ters yüzünüze bakarlar.
Yok, hiç değilse bir eziklik hissederler, Buyurun, mescidimiz yok, ama sizin namaz kılmanız için bir yer ayarlayalım derler diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü pek çok defa bu hadiseyi yaşamış ve yetkililerden olumsuz cevap almışız. Sizin için namaz kılınabilecek bir yer ayarlamak yerine çok güzel akıl verirler: Sonra kılarsın abi! Kazaya bıraksan ne olur ki! Benim babam da hacıdır! derler ve demişlerdir. Tıpkı, namaz molası vermek istemeyen ve bu talep karşısında bir anda müftü olup fetva veren şoförler gibi!
Geçen gün bir vesile ile İstanbuldaki büyük alışveriş merkezlerinden biri olan İstinye Parka yolumuz düştü. Devasa binadaki dükkânları gezerken ikindi vaktinin geçmek üzere olduğunu fark ettik. Acaba bu alışveriş merkezinde mescid var mı? diye düşündük ve İhtimaldir ki, mescid yok, ama bir soralım da yoksa bile bir mescid açsınlar niyetiyle bir yetkiliye sorduk. Yok cevabına hazırlanırken, Var abi! dedi ve bir yeri tarif etti. Tarif edilen yere gittik ve Dua odası yön levhasını gördük. Biz mescid yazısı bekliyorduk, ama buna da şükür diyerek dua odasına yöneldik. Mescide doğru yürürken karşılaştığımız başka görevlilere de Biz dua edecektik, dua odası nerede? diye bir defa daha sorduk. Neyse tarif edilen yeri bulduk ve abdest alarak namazımızı eda ettik, Allah kabul etsin.
Elbette ki İstinye Park yöneticilerine bu duyarlılıkları için teşekkür ederiz. Ancak Mescide mescid demeyip, Dua odası denilmesini de biraz yadırgadık. Gerçi isimlerin değişmesiyle hakikat değişmeyceğine kaniyiz, ama Türkiyede de mescide mescid denilmeyecekse nerede denilecek? Acaba bu tavır, bir tür mahalle baskısının göstergesi midir?
Her ne ise. İstinye Parkın yöneticileri tebrik ediyor ve mescidi olmayan bütün otel, motel, alışveriş merkezlerinin bir an önce bu ihtiyacı karşılayacak şekilde mescid ya da dua odası açmasını hasseten rica ediyoruz.
Madem konumuz mescid, bir paragraf da İstanbul-Fatih Belediyesi için açalım. Bizzat şahit olanların bize aktardığına göre, Fatih Belediyesinin yeni açılan hizmet binasında müstakil bir mescide yer verilmemiş. Namaz kılmak isteyenlere binanın yakınlarında bulunan camiler tarif ediliyormuş. Mütedeyyin yöneticilerin görev yaptığını bildiğimiz bu belediyenin kos koca binasında bir dua odasına bile yer verilmemiş olması bizi cidden üzdü. Korku mudur, birilerine hoş görünmek için midir, bilemiyoruz, ama bir kez daha hatırlatalım. Aç canavara tahabbüb (muhabbet) onun iştihasını arttırır.
Diyanetten de bir ricamız var: Bu konuda da bir hutbe, ve resmî girişim bekliyoruz!
Yeni Asya
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.