Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Metin Karabaşoğlu, Risale-i Nur mesleği ile Fettullahçılığın farklarını anlattı. TV 111'de yayınlanan Alternatif Bakış Özel'de bu farkları anlamada Bediüzzaman'ın mahkeme savunmalarının ve mektuplarının çok önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Karabaşoğlu; Şualar'da geçen bir metin üzerinden Bediüzzaman'ın ve Fethullah Gülen'in 'cemaat' kavramına bakışlarındaki nüansı ortaya koydu:

"Bediüzzaman'ın nur talebelerinden istediği ve beklediği nedir? Şualar'da geçen şu ifadesi gayet açık: "Nurcular cemiyet memiyet, hususan siyasî ve dünyevî ve menfî ve şahsî ve cemaatî menfaat için teşekkül eden cemiyet ve komite değiller ve olamazlar." Şimdi, buradaki tariflerin hepsi Fettullahçılıkta var. Bir kere komiteler..."

'Komite' ve 'cemaat' kavramları arasındaki farkın anlaşılmasının aynı zamanda nur talebeleri ile Fettullahçılar arasındaki farkın anlaşılmasında da kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Karabaşoğlu; komitelerin sahip oldukları 'kişi kültü' ve mensuplarını bu kişi kültüne bağlı 'iradesiz uygulayıcılar' haline getirmeleriyle cemaatlerden ayrıldığını ifade etti:

"Cemaat görüntüsü var dış yüzeylerinde, ama içeride bir komite ve kült var. Birileri sonuca ulaşıyorlar ve diğerlerine talimat geliyor. Hemen uyguluyorlar. Bu bazen 'Twitter'a yüklenin!' oluyor. Bazen başka şekillerde..." 

Yine 'komite' şeklindeki yapılanmaların, haram/helal sınırlarına hassasiyet göstermeden, her türlü güç ve başarı unsurunu elde etmeye meyyal olduklarına dikkat çeken Karabaşoğlu; bu yapılarıyla komitelerin cemaatler gibi uhrevî amaçlı değil tamamen dünyevî yapılar olduğunun altını çizdi: 

"Bir cemaatin bankası olur mu? Bankası olan 'cemaat' mi olur? Ne oluyor sonra? 'Bankasya'ya para yatırın!' diye herkes talimat alıyor. Darbe teşebbüsü oluyor. Birileri hemen uyuyan hücreler gibi harekete geçiyor. Birileri savunmasını yapıyor. Diğerleri 'tiyatro' söylemi üretiyor. Yani burada bir komite olduğu besbelli."