Himmet UÇ
Mevlana’dan kötü kişiler tarifi
Kötü kişilere ilim ve fen öğretmek, yol kesen eşkıyanın eline kılıç vermeye benzer. Bilgi, mal mevki ve hüküm, kötü kişilerin elinde fitnedir. Yüzlerce aslan bir araya gelse, bilgisizlere geçtikleri yüce mevkilerin yaptığı fenalığı yapamaz. Çünkü ayıbı gizliyken meydan bulur da yılanı meydana çıkar. Ovalara düşer. Bilgisiz kötü buyruklar veren bir padişah oldu mu bütün ova yılanla akreple dolar. Adam olmayanın eline bir mal, bir mevki geçti mi, herkesten önce kendi rezilliğini dileyen kendisi olur. Hüküm bir sapığın elince geçti mi onu mevki sanır ama gerçekte kuyuya düşmüş demektir. Yol bilmeyen kılavuzluğa kalkıştı mı kötü ruhu cihanı yakar, yandırır. Yokluk yolunun çocuğu, pirlik etmeye girişince ardına düşenler devletsizlik gulyabanisine çatarlar. Gel de sana ayrı göstereyim der ama o nursuz pirsizin kendisi hiç ay görmemiştir ki ömründe. Ay’ın aksini duysa bile görmemişken nasıl olur da gösterebilirsin a hamhalat! Ahmaklar baş oldular da akıllılar başlarını kilime çektiler.
Akıllı ona derler ki kafilenin önünde gider. Meşalesi vardır elinde, onlara kılavuzluk eder. O önde giderken kendi nuruna uymuş onun ardına düşmüştür, o kendinden geçmiş bir halde yola düşüp giden kendisine tabidir. Yarım akıllı kendisine bir akıllıyı göz etmiş, göz diye bu akıllıyı bilmiş, tanımıştır. Körün kendisini yedene sarılması gibi ona el atmıştır. Bu suretle onunla göz sahibi olmuş, çevikleşmiş, ululaşmıştır. Eşek eşektir ama kılavuzunun ardında gider, ondan ayrılmaktan sıkılır. (A. Gölpınarlı, Mevlana, 58)
“Velateşteru bi ayatı semenen kalilen!” Elinizdeki yetkileri, değerleri ucuz fiyata satmayın! Herkes ucuza satıyorsa toplum işte bu hale gelir. Kimse sattığının layıkına gittiğini düşünmüyor, kendine mevki edinmek için değerlerini layık olmayanlara satıyor. Dini, milliyeti, kültürü, sanatı, edebiyatı daha neler neler… Başka bir ayette de “vela teşteru biahdillahi semenan kalinen” yani sözünüzü, bağlılığınızı ucuza satmayın buyruluyor.
Zübeyir Gündüzalp abi, “Bazı adamlar var ki onların elinden eserleri almak isterdim” diyor. İslam tarihi bu ucuza satanlarla dolu. Herkes değeri değil ucuza satmanın kendine getireceği kazancı düşünüyor. Sağlam adam kalmayışı bundandır. İlim yaptıracağın adamları sokaktan topla onlar da memleketi, köyleri, kentleri, şehirleri zehirlesin! Olan odur bugünkü gibi.
Koca Ragıp Paşa, “ehli televvünden vefa gelmez” diyor. Çok farklı yerlerde farklı kişiliklerle, renklerde görülünce ondan vefa gelmez. Adam kendini büyük değerin arkasında gösteriyor, yapmadığı pislik yok. Bu yüzden dava denilen şey nefretle anılır oluyor. Büyük ustalar gidince mal deli kaldı derler ya işte öyle.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.