Modern dünyanın problemi yalnızlık
Aile Çift ve Evlilik Terapisti Psikoterapist Uzman Psikolog Naciye Tokaç, modern dünyanın probleminin yalnızlık olduğunu belirtti.
İnsanın temel arzusunun öteki tarafından fark edilmek, değer görmek, sevilmek olduğunun yadsınamaz bir gerçek olduğunu ifade eden Tokaç, “Ruh sağlığınızı koruyarak yaşamı sürdürebilmek için en az bir kişi tarafından seviliyor olmanız gereklidir. Ancak şuana kadarki tecrübelerim bana gösterdi ki; insanların en az bir değil birçok kişi tarafından seviliyor olmalarına rağmen kendilerini yine de yalnız hissetmeleriydi. Bunun nedenlerini çok kişiyle konuştum ve kendim çoğu kez düşündüm. Sonuçta şöyle bir durumun farkına vardım: İnsanların yalnızlık hisleri çok kişi tarafından seviliyor olmakla ortadan kalkmıyor, o ancak istediği kişi tarafından sevildiğinde yalnız olmadığına inanıyordu. Evet her insanın sevilmek istediği şekil ve sevgisini istediği kişi veya kişiler var. Ancak o zaman yetinebiliyor ve yalnız hissetmiyor.” dedi.
Yalnızlık hissini doğuran en önemli sebebin ikili ilişkilerle ilgili durum olduğunu kaydeden Aile Çift ve Evlilik Terapisti Psikoterapist Uzman Psikolog Naciye Tokaç, şöyle konuştu:
“Bir sevgilinin, partnerin, eşin yokluğu veya varlığının yetersizliği. Bu durum aynı zamanda gelecek kaygısına da yol açmaktadır. İkili ilişkilerin yokluğu ve yetersizlik hissi ötekinden beklentinin yüksek olmasıyla da alakalıdır. İnsanların gittikçe bireyselleşmesi, kendi isteklerini daha ön planda tutması ve diğer kişilerle yapılan kıyaslamalar ilişkilerin kopmasında önemli rol oynamaktadır. İnsana yalnızlık hissettiren başka etmenler var mıdır? Sorusuna cevap verecek olursak; birçok cevaba rastlayabiliriz. Öncelikle insanın bireysel sorumluluğunun ve iş yükünün artması en önemli sebeplerden biridir. Aynı zaman dilimine sahip olan insan artık daha fazla şeyi birden yapmak zorundadır. Başarılı bir iş hayatı, yüksek gelir hedeflenirken; ev hayatına da yeterli zamanı ayırabilen, çevresiyle etkinlik yapabilen, ailesine, varsa çocuklarına, arkadaşlarına zaman ayırabilen birisi olmak beklentisindedir.
Ayrıca sağlıklı yaşam için spora gitmeli, kültürlü olmak için sanatsal faaliyetlere katılmalı, ‘beni mutlaka izlemelisin’ mesajı veren programları kaçırmamalıdır. Ancak o zaman başarılı, yetkin ve yeterli olunmaktadır. Kendisinden bu beklentiler içinde olan insan sadece çalışmaya ve koşmaya başladı. Ama çevre ile geçirilen zamanın zihninin başka sorumluluklarıyla meşgul olmasından dolayı kalitesi düştü. Kendi ihtiyaç olarak gördüğü sorumluluklarına yetişebilmek için insanlara ayırdığı vakitleri azalttı. Çalışma isteğinin ve bu denli fazla sorumluluğun bir nedeni de maddi geliri yükseltme arzusudur. Çünkü maddi seviyenin toplumsal statünüzü belirleyen bir faktör olduğuna inanılmaktadır. “Paranın alamayacağı şey yoktur, para her kapıyı açar, sen benim kim olduğumu biliyor musun?” gibi sözler insanların neden maddi gelir istediklerini en iyi özetleyen sözlerdir. Ancak büyük ironi burada görülmekte; maddi gelir düzeyi yüksek olan kişilerde mutsuzluk ve yalnızlıktan şikayet etmektedir.
Bu da göstermekteki; para ile maddi her şeyi alabilirsiniz ancak kişilik, saygı, sevgi ve insan alamazsınız. İnsanın yalnızlık hissetmesini sağlayan sebeplerden bir diğeri de; bağımsızlık ve özgürlük isteklerinin artmasına karşılık, kendisinin bu isteklerin gereği olan içsel donanımlara yeterince sahip olamayışıdır. Kararlarını aldığında kimsenin kendisine karışma hakkının olmadığını savunurken; kendi kararlarına diğerlerinin uymasını talep edebiliyor. “Birisi de bana sen bilirsin, sen zaten kararlarını kendin verebilirsin demesin, şunu yapma, şöyle yap desin” diyerek tek başınalığını anlatan çok kişiyle karşılaştım. Çok şeye sahip olup, çok güçlü olmak, çok başarılı olmak diğer insanlara olan ihtiyacınızı ortadan kaldırmıyor. İnsan toplumsal bir varlıktır ancak tek yaşama donanımına sahip olarak var olmuştur. Sahip olduğunuz donanımları fark edip onları etkin kullandığınızda, toplum içinde insanlarla birlikte ancak yalnızda yaşabildiğinizi göreceksiniz.”
İHA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.