“Münazarat ekseninde Milliyet Fikri ve Demokrasi Konferansı”, Risale Akademi ile Akademik Araştırmalar Vakfı’nın (AKAV) kurumsal olarak imkân ve potansiyelinin çok üstünde görünen çıktısı olan bir muvaffakıyetle tamamlandı. Kızılcahamam Asya Termal Tatil Köyü bu tür organizasyonlar projelendirilmiş için en uygun bir mekân. Düşünen akıl eden ve görev alan bütün arkadaşları öncelikle tebrik ederim.

Sebepler noktasında fevkalade bir gayretin, zamanla yarışın, bast-ı zamanın, inayet-i ilâhinin, Üstad Bediüzzaman hazretlerinin manen himayesini ayan beyan tezahürü olduğu kanaatindeyim.

Programın uluslar arası çapta bir organizasyon niteliğinde olmakla birlikte medyada yansımamış olması düzenleme amacını gerçekleşmesine mani değildir. Önce düşünce boyutunda başlayıp, fikri alt yapısı, konsept belirleyici suallerin hazırlanması, geri bildirimlerin değerlendirilmesi, katılıma paralel her hazırlığın sunuma fırsat tanınması, büyük resmi tamamlayan nitelikli katılımcı profilinin sağlanması, gerçekleşme sürecinin her safhasında yer alan arkadaşlarımız; Dr. İsmail Benek, Prof. Dr. Gürbüz Aksoy, Doç. Dr. Ahmet Yıldız, Yrd. Doç. Dr. İsmail Yıldız, tebliğ ve sunum hazırlayan akademisyen ve uzmanlar, Risale Akademi’den Kadir Aytar, Mustafa Oğuz ve daha ismini zikredemediğimiz bütün arkadaşlarımızın olağanüstün gayretleri koşuşturmalarının semeresidir.

Risale-i Nur hizmetlerinde bir dönüm noktası tarih yazımıdır.
Muhteşem bir açılış oldu. Gençlerin son derece hızlı, organizasyonun destek hizmetleri, her türlü fiziki düzenlemenin eksiksiz, zamanında tamamlamaları, kayıt, yaka kartı, ulaşım, konaklama, yeme içme gibi servis hizmetlerini dahi eksiksiz tamamlamaları her türlü takdire şayandı.

Sunuculuğunu Fatih Karaşahan’ın yaptığı programının ilk açılış da yine çok taze akademisyenlerden M.Akif Yazıcı’nın konuşmasıyla başladı. Akademik Araştırmalar Vakfı (AKAV) adına  Genel Başkan Prof. Dr. Gürbüz Aksoy’un, Risale Akademi adına Dr. İsmail Benek, çevre eski bakanlarından Rıza Akçalı, siyaset dünyasından olmakla birlikte sosyolog Doç. Dr. Erdinç Yazıcı, Üstad Bediüzzaman’ın saff-ı evvel talebelerinden Mehmet Fırıncı ağabey de şeref konuşmacısı olarak mikrofona çıktılar.

Programın planlanması, konuşmalara metodoloji belirleyen suallerin hazırlanmasından, kısacası mutfak çalışmasının her aşamasında bulunan Doç. Dr. Ahmet Yıldız’ın açılış konferansı zihinleri Münazarat’a hazırladı.

Öğle arası yemek ve namaz faslı da dolu dolu verimli geçti. Ankara ve dışından, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, İstanbul, Eskişehir, Denizli, Kayseri, Niğde, Nevşehir, Bursa, Konya, Karabük, Trabzon, Edirne, Sakarya görebildiğim ismen tanıklarım dostlardan gördüklerim. Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen dostlar tanıştılar, tanışanlar kucaklaştılar ve hasret giderdiler.

Asya Termal tesislerini gidenler bilir. Bütün ihtiyaçların suhuletle karşılandığı bir kampus. Tesisin camiinde kılınan namaz sonrası bütün cemaatin imamın serzakir olarak birlikte yapılan tesbihatın ismi azam duasının  “Ya Cemili Ya Allah” diye başlayan bölümü koro halinde okunması kalbleri coşturuyor, mânevi hazzını doruk noktaya ulaştırıyordu.

Şehir dışı olmasına rağmen 400’e yakın program görevlisi ve katılımcıların zamanla yarışan koşuşturmalarında zaman yönetimi de milimi milimine planlandığı gibi gerçekleşti.

Öğleden sonraki iki seanslı oturumlarda eş zamanlı üç ayrı salonda 3 artı 3 altı toplantı yapıldı. Her biri bir panel programıydı. Akademisyen ve uzmanlar tarafından en az her toplantıda 5 tebliğ sunuldu. Bir o kadar da müzakereci bulunuyordu. Toplam bir buçuk saatte 30 kadar konuşma yapıldı ve müzakere edildi. Suallere cevaplar verildi.

Bir çay kahve arası verildi. İkinci oturum seansında yine bir buçuk saatte bir 30 kişi kadar daha konuştu, müzakere edildi ve suallere cevaplar verildi.

Öğleden sonraki iki oturumda 60’ın üzerinde konuşmacı ve müzakereci yer aldı. Bu konuşmacıların hepsi akademik kariyer sahibi, alanında uzman ve Münazarat’ın satır aralarından kapsamlı mesajlar çıkaran insanlardı. Beyin gücü, entelektüel sermaye mi ne derseniz deyin muazzam bir tablo.

Risale-i Nur orijinli olup farklı hizmet gruplarımızda yer alan onlarca insanın bir programda bir araya gelmesi maksatta ittihadın en güzel örnek tablosunu gösteriyordu.

Elli yıla yakındır Ankara’da Risale-i Nur hizmetlerinde özellikle talebe hizmetlerinde bulunan, pek sosyal faaliyetlerde, vitrinde sahnede görünmekten hoşlanmayan Fevzi Allahverdi ağabeyi Abdullah Yeğin ağabeyi ile birlikte geldiler. Ahmet Bayram hocanın cenaze namazı vesilesi ile Hacıbayram yakınındaki restore edilmiş Ahi Vakfında bahsetmiştim ve davet etmiştim. Başka davet eden arkadaşlarımız da olmuş.  Abdullah Yeğin ve Fevzi ağabey icabet ettiler. Hasseten Abdullah Yeğin ağabeyin icabeti heyecanlı kalabalığın duygu atmosferine feyiz kattılar.

Kapanış ve değerlendirme toplantısı da yine başlı başına bir panel programıydı. Oturumu konferansın düşünce aşamasından bu ana kadar her saniyesi içinde yer alan Dr. İsmail Benek yaptı. Başta Mehmet Fırıncı ağabeyi, Rıza Akçalı, yazar Mustafa Özcan, Doç. Dr. Mazhar Bağlı, Safa Mürsel, Kürt sorunu kitabı yazarı Abdulkadir Menek konuşmacıydı. Günün çıktılarını ve yansımalarını özetlediler. İzleyicilerden de görüşlerini açıklayanlara söz verildi. Abdulkadir Badıllı ağabey programda yer alıyordu. Ancak ani rahtasızlığı ve ameliyat olmasından dolayı katılmadı. Fakat ameliyat sonrası program hakkındaki mülahazaları kameraya alınmış sinevizyonla kapanış toplantısında yayınlandı.
Sonuç bildirisi önerisi olabilecek maddeler halindeki çıktıları Doç Dr. Ahmet Yıldız hoca açıkladı.

Nurların bayramı denilebilecek tarihi günlerden bir gündü.
Üstadımızın “her yola başvuracaklar Risale-i Nurdan başka çare bulamayacaklar” sözünün tescilidir Münazarat konferansı. Tam zamanında, yeni anayasa yapımı arefesinde, terör konusunda resmi ricalin çarede adeta acze düştüğü bir zamanda yapılması çok arzediyordu. Tam zamanında denilebilir. Karar vericilerin takip ettiklerinden, dikkate alacaklarından şüpheniz olmasın.

Programın tümünde keşke şunu da yapsaydık denilecek hiçbir boşluk kalmadı elhamdülillah.
Emeği geçen, iştirak eden himmet eden umum ağabey ve kardeşlerimizden Allah razı olsun.